Pişman olmadığını belirten Yıldırım, “Bu bir işti. Bana geldi, ben de kabul ettim. Cumhuriyet Gazetesi'ni bombalattırdım. Bu gençlere bombalattırdım. Bu olay pis koktuğu için, bunun nedenini öğrenmeye çalıştım” dedi.
Taleplerine başlalamadan, “Yüce mahkeme ve iddia makamına saygılarımı arz ediyorum” diyen Osman Yıldırım, Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılması olayını üstlenirken, Danıştay Saldırısı'na karıştığı iddialarını ise kabul etmedi. Danıştay saldırısını gece 02.00'da televizdan öğrendiğini, saldırının sahte faili olmak istemediğini belirten Yıldırım, “Bu olaydan dolayı otomatik cezaya bağlandım. İki şartlı tahliyem geri alındı. Hangi şerefsizler suikastı yaptırmışsa buraya gelerek, 'bizim yaptırdığımız bu suikastı Osman Yıldırım'ın üstlenmesini istiyoruz' desinler. 5 yüzü aşkın suç işledim. Bütün suçlardan dolayı yargılanmak istiyorum ama şerefime dil uzatmasınlar” diye konuştu.
Tanık, gizli tanık ya da açık tanık olmadığını belirten Yıldırım, 1982'de bir kan davası nedeniyle 12 kişiyi öldürmekten yargılandığını, yaşı küçük olduğu için ceza almadığını söyledi. 1994'de yine cezaevine girdiğini sözlerine ekleyen Yıldırım, gündüz cezaevinde olduğunu gece ise dışarı çıkıp yüzlerce suç işlediğini ileri sürdü.
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, Osman Yıldırım'a avukatının salonda hazır bulunmadığını hatırlatarak, beyanlarının savunma kapsamına girdiğini söyleyip mikrofonu kapattı.