Kişiliğin değişebilecek süreçleri nelerdir? Sevme ve üretebilme kapasitemizi nasıl artırabiliriz? Öncelikle bizim için önemli kavramları yeniden hatırlamakta fayda var.
Kişilik; bireyin ruhsal ve toplumsal tepkilerinin tümüne verilen addır. Kalıcı olan kişilik, bireyin fiziksel yapısı ve mizacını oluşturan kalıtsal yönleri ile sosyal ve kültürel etkilerin ortak ürünüdür. Kişilik gelişimi üzerine bir çok kuram vardır. Bunlardan psikanalitik Yapısalcı Kişilik Kuramına göre kişilik; id, ego ve süperego etkileşimlerinin dışavurumudur. İd; bireyin içsel dürtülerinin doyurulması ve haz ilkesine göre hareket eden ilkel kısmıdır. Ego; kişilik yapısının gerçeklik ilkesine göre hareket eden ve kısmen de olsa bilinçli olan bölümüdür. Ego, gerçekliğin sınırlarının zorlanmadan bireyin içsel dürtülerinden kaynaklanan ihtiyaçlarının uygun bir şekilde nasıl karşılanacağını tayin etmektedir. Süperego; tüm kararlarında ahlak ilkesinden yola çıkarak, katı ahlaki kurallar çerçevesinde özellikle id’in cinsellik ve saldırganlıkla ilişkili isteklerini ahlaka uygunluğu açısından denetleyerek, kabul edilmesi mümkün olmayan aşırı istek ve taleplerin gerçekleşmesine karşı çıkar.
Huy (mizaç): Kişiliğin biyolojik ve fizyolojik yönüdür. Kişiliğin bu yönü doğuştan getirilir ve değişimi güçtür.
Mizacı şekillendiren kategoriler şunlardır:
Aktivite seviyesi
Çelinebilirlik düzeyi
Ritmik yaşantıyı sürdürebilme kapasitesi
Girişken veya kaçıngan olma
Uyumluluk kabiliyeti
Olaylara verilen tepki-reaksiyon yoğunluğu
Cevaplılık eşiği
Duygudurum seviyesi
Sinirlilik, neşelilik, içe dönüklük, dışadönüklük, soğukkanlı olma gibi kişiliğin özellikleri mizaçtır.
Karakter: Bireyin, toplumun sosyal değerlerine uygun davranış gösterme özelliğidir. Yani kişiliğin ahlaki yönüdür. Çevreden kazanılır ve eğitim ile şekillenir. Dürüstlük, sevecen olmak, sahtekar olmak, mücadeleci, sorumsuz olma gibi ifadeler karakter özelliğidir.
Tutum: Bir kişinin herhangi bir nesneye veya duruma karşı genel bir duygusunu, değerlendirmesini veya belirli şekilde tepki göstermesini ifade eder. Bu tepki veya değerlendirme olumlu da olabilir olumsuz da olabilir. Tutumlar kişiye özgüdür.
Yatkınlık: Bireyde doğuştan var olan ama ortaya çıkmamış özellikleridir.
Yetenek: Doğuştan insanda var olan yatkınlıkların çevrede işlenerek işe yarar hale getirilmesidir.
Benlik: Bireyin kendi kimliğidir. Bireyin kendisine ilişkin algılarıdır.
Özgüven: Bireyin kendisiyle barışık olmasıdır. Yapacaklarını başaracağına ilişkin olumlu duygularıdır.
Benlik saygısı (Özsaygı): Kapasitesini bilmesidir. Kendisini sevmesidir. Duygularını tanıması ve kabullenmesidir. Risk alabilmesidir. Fiziksel özelliklerini benimsemesidir.
Sınır (borderline) kişilik bozukluğu ile ergenlerde normal gelişimsel süreç içinde ortaya çıkan geçici sorunların ayırdedilmesi üzerine çok sayıda araştırma yapılmıştır. Kişilik örüntüleri ile ilgili projektif ve tematik algı testleri kullanılır ve özbildirim ölçekleri ile kişilik hakkında ipuçları elde edilmeye çalışılır. Aile ve grup içindeki fonksiyonelliğin iyi olması ve çevre ile uyumlu bir ilişki sürdürebilme kapasitesinin geniş olması ergenliğin rahat geçmesinin en önemli unsurlarındandır.
Dr. Nuşin Bilgin
Noropsikiyatri Merkezi