YURTHABER

İstanbul
Şehirler
Şehir Seçiniz
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Düzce
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Iğdır
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kilis
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Şanlıurfa
Siirt
Sinop
Şırnak
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Erhan Ayaz Brexıt’i Değerlendirdi

Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Erhan Ayaz, Brexit’i değerlendirdi. Ayaz, "İngiltere ile AB’nin evliliği aşk...

Erhan Ayaz Brexıt’i Değerlendirdi

Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Erhan Ayaz, Brexit’i değerlendirdi. Ayaz, "İngiltere ile AB’nin evliliği aşk ve tutkuyla yapılmış bir evlilik değildi" diye konuştu.Son günlerde uluslararası ilişkiler ve Avrupa çalışmalarının ana gündem maddesi olan Brexit’in sonuçlarını değerlendiren Yakın Doğu Enstitüsü Müdür Yardımcısı Erhan Ayaz, sonucun anketler açısından değerlendirildiğinde sürpriz olarak yorumlanabileceğini fakat dünyada artan popülizm ile birlikte sürpriz bir sonuç olmadığını söyledi. Ayaz ayrıca, "Birleşik Krallık geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği referandum ile AB’den ayrılma kararı aldı, yani Brexit gerçekleşmiş oldu. Başbakan Cameron’un önceki genel seçimlerde artan aşırı milliyetçi oyları UKIP’e kaptırmamak ve Muhafazakar Parti içinde geleneksel olarak mevcut olan AB karşıtlığının partiye zarar vermemesi için aldığı Brexit referandum kararı Avrupa’daki dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip bir sonuç doğurdu. Brexit tartışmaları sırasında gündeme daha sık gelmeye başlamış olsa da Avrupa kuşkuculuğu İngiliz milliyetçiliği için yeni bir durum değildir. Aksine İngiliz milliyetçiliğinin üzerinde durduğu konu AB kurumlarına devredilen egemenlik alanlarının korunmasıdır. Yani İngiliz milliyetçiliği AB karşıtlığından son 40 yılda çok fazla beslenmiştir. Tabi durumun tarihsel bağını da aslında İngiltere’nin en ünlü meydanına verilen isimden anlayabilmek mümkün. İngiltere’nin en ünlü meydanına İspanya’da yer alan bir burnun verilmesinin nedeni aslında tarihsel olarak Avrupa’ya karşı zaferin simgesi olmasıdır. 1805 yılında İspanyollara ve Fransızlara karşı kazanılan Trafalgar Deniz Muharebesi zaferi İngiliz deniz gücünün egemenliğini ve aynı zamanda Krallığın, Kıta Avrupası’na karşı olan üstünlüğünü simgeliyordu. Trafalgar Meydanı’nı her ziyaret ettğinizde aklınıza gelmesi gereken İngiliz milli şuurunun oluşumundaki Avrupa karşıtlığı olmalı. Bu yüzden Brexit aslında hiç yeni olmayan bir ’parametre’ İngilizler için" şeklinde açıklamalarda bulundu."AB DAĞILIYOR DEMEK ŞU AN İÇİN MÜMKÜN DEĞİLDİR""İngiltere ile AB’nin evliliği kuşkusuz aşk ve tutkuyla yapılmış bir evlilik değildi. Konjektürün getirdiği ortak iktisadi çıkarların çevresinde ilişki modeli oluşmuş bir ’şirket evliliği’ idi" diyen Ayaz, "İngiltere-AB ilişkisinin tıkandığı en önemli konu karar alma sürecinin yıllar içinde artarak ’Brükselleşmesi’ İngiltere’nin de ulusal egemenliğini AB kurumlarına devretmemek istemesidir. Margaret Thatcher’in bir AB Zirvesi dönüşü İngiliz Parlementosu’nda 30 Ekim 1990’da yaptığı ünlü “No, No, No! konuşması internette mevcut. Thatcher ünlü “No, No, No!” konuşmasında “Komisyon gücünü artırmak istiyor. Evet, seçimle işbaşı yapmamış bir kurumun İngiliz Parlamentosu üzerinde gücünü artırmasını istemiyorum” diyor. Cameron tüm bu tarihin getirdiği birikim ve son yıllarda bu birikime ek olarak göç, mülteciler ve 2008 ekonomik krizinin getirdiği populizm içerisinde riskli bir strateji izledi ve sonucu İngiliz milliyetçilerinin de arzu etmeyeceği şekilde olabilir. Yani egemenlik devrinin korunması amacıyla yapılan referandum Birleşik Krallık’ın dağılmasına yol açabilir. Konunun AB tarafında gelirsek, Brexit sonrası AB günümüzdekinden farklı bir yapıya doğru evrilecek, bu kaçınılmaz bir durum. Geçtiğimiz yıllarda tartışılan çok vitesli bütünleşmiş AB fikri Almanya ve Fransa’nın liderliğinde gerçekleşecektir. Bu bağlamda daha kolay yönetilebilir bir AB ortaya çıkacaktır. Genişleme perspektifi bir süre rafa kalkacak ve AB derinleşme ve bütünleşmeye önem verecektir. Kuşkusuz bu İngiltere olmadan daha kolay olacaktır. Birliğin yeni 3 büyüğü Almanya, Fransa ve İtalya’nın Brexit karşısında verdikleri ilk tepki de bu yönde. Kuşkusuz AB küresel siyasette güç olma hedefini yeniden gözden geçirecektir fakat bu demek değildir ki artık AB diye bir kurumsallaşmanın sonuna gelinsin. Evet, AB eski cazibesini kaybetmiş durumdadır. Brexit bu cazibe kaybının yol açtığı siyasi ve ekonomik politikaların ve karar alma süreçlerinin yeniden gözden geçirilmesi-onarılması fırsatını da yaratabilir. AB daha esnek yapısıyla İngiltere olmadan da yaşayacaktır. Dünyayı kasıp kavuran popülizme kapılıp AB dağılıyor demek şu an için mümkün değildir" ifadelerini kullandı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler