ADANA (İHA) - Araştırmacı Erhan Göksel, "Ergenekon" soruşturması kapsamında gözaltına alınmasını ve sorgusunun ardından serbest bırakılmasını hatırlatarak, "Neyle suçlandığımı anlayamadım" dedi.
Göksel, Çukurova Genç İşadamları Derneği'nin (ÇUGİAD) "Türkiye Geleceğini Konuşuyor" toplantıları kapsamında Seyhan Oteli'nde düzenlediği "Sosyo-Ekonomik Analizlerle Yerel Seçimler ve Türkiye" konulu panelde yaptığı konuşmada, soruşturma kapsamında bilgisayarlarına el konulması nedeniyle konuşmasına tam olarak hazırlanamadığını söyledi.
Göksel, şirketine ait 17 bilgisayara el konulduğunu ifade ederek, "Devletin bile elinde olmayan ekonomik ve sosyal arşivimiz, geçen seneki iktisat rakamları, Merkez Bankası'nın bilanço rakamları bile bizde vardı. İnşallah bunları bozmadan bana geri verirler. Bunlar ne kadar geç geri verilirse ülkedeki bazı insanlar yara alacaktır" diye konuştu. Kendisinin iki defa suikast atlattığını ve sekreterinin boğulduğunu öne süren Göksel, "Ergenekon" davasının içeriğiyle ilgili demokrasi ve hukuka saygısı
nedeniyle konuşmayacağını ancak davanın Türkiye için sonuçlanmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Tutuklandığım gün Taraf Gazetesi'nde Polis Akademisi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Önder Aytaç 'bir sendikacı ve bir araştırmacı gözaltına alınacak' diye yazdı. Gazeteler bir gün önce yazılır. Ben gözaltına alınırken bu yazı çıkmıştı. Ayrıca ben neyle suçlandığımı anlayamadım ve bırakıldım. Ailem neyle suçlandığımı soruyor ama anlamış değilim. İnşallah bu dava netleşir çünkü hızlı şekilde politikleşiyor. Bu da davayı çözümsüz hale getirip, piyonların dışındakilerin örtbas edilmesine yol açıyor."
Göksel, gözaltındaki sorgusunda kendisine cep telefonunun rehberinde bulunan İbrahim Şahin isminin sorulduğunu belirterek, bir aya kadar önce telefonla görüştüğü TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin isminin "Ergenekon" soruşturması kapsamında gözaltına alınan eski Özel Harekatçı İbrahim Şahin ile karıştırıldığını anlattı. Göksel, ülkenin yaklaşan yerel seçimlere ve "Ergenekon" davasına kilitlenmesi nedeniyle yaşanan küresel mali krizin gündeme gelmediğini savunarak, ilerleyen günlerde dünyada bugünkünden çok büyük bir kriz olacağını ve Türkiye'yi Tusunami gibi vuracağını ileri sürdü.
Tarihin herkesi yargılayacağını kaydeden Göksel, "Tarih Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı türbandan veya başka bir şeyden değil bu iktisadi krizi anlamamaktan yargılayacak" diye konuştu.
IMF'nin fikirlerini hiç değiştirmediğini kaydeden Göksel, gıdadaki ve temel ihtiyaç maddelerindeki yüzde 1 ve yüzde 8'lik KDV'yi yüzde 18 olarak istediğini iddia etti. Göksel, dünyada yaşanan ekonomik krizlerin etnik çatışmaları ortaya çıkardığını ileri sürerek şöyle konuştu:
"Kürtler maalesef Türkiye'den kopma trendine girdiler. Bu coğrafyada kurulacak bir Kürt devleti bir ihanettir ama Kuzey Irak'ta İsrail destekli bir ülke kuruluyor. Ayrıca Emine Ayna ROJ TV'de seçimlerde 12-13 ili kazanırlarsa özerk bölgenin sınırlarının çizileceğini söyledi. 10 tane birbirine yakın il özerklik istiyoruz derse, Birleşmiş Milletler ilkelerine göre halk oylamasına gidilir. Bu süreç işlerse Türkiye'nin üniter yapısı etkilenir. Devletin de endişesi bu. Gözaltına alınmam sonrası her şeyi
söylemeye karar verdim. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bölgede AK Parti'ye büyük desteği var. Bu sınır çıkmasın diye askerlere ve eşlerine AK Parti'ye oy verilsin emri verildiği yönünde duyumlarım var."
Etkinliğe Çukurova Genç İşadamları Derneği üyeleri ile çok sayıda vatandaş katıldı.