Tarihte bu hayali gerçekleştirmek için nice Ferhatlar dağları delmiş nice Mecnunlar çölleri aşmıştır. Kimileri buna ulaşmak için canlarını feda etmişken kimileri ise bu hayale ulaşmasına rağmen bundan vazgeçme yolunu seçer. Peki aşık oldukları kişiye bu kadar ulaşma arzusu içinde olan erkekler sevdiği halde neden ayrılır?
Erkeğin uzun uğraşlar sonucu ulaştığı kadından yavaş yavaş uzaklaşmasının en önemli sebeplerinden biri doyumsuzluktur. Belki de sadece, erkeğe kadının çekici gelmesinin tek nedeni kadına ulaşma arzusudur. Ulaştıktan sonra yeniden bir hedef belirleyip o hedef doğrultusunda koşmak erkek için bir yaşam biçimi olabilir. Kadın, sürekli yeni hedefler belirleyip onun peşinden koşan erkek için sadece geçici bir durak olmuştur. Elindeki ile yetinmeyi bilmeyip sürekli daha fazlasının veya daha farklısının peşinden koşan erkek bir sonraki hedefine ulaştığında da muhtemelen aynı şeyi yapacaktır.
Erkek aşık olduğu kadına aşkının oranınca beklenti yükler. Bazen bu beklentiler o denli fazla olur ki bunu bırakın bir kadının karşılamasını, bir melek bile bu beklentileri karşılayamaz. Kontrolsüz şekilde karşı tarafa yüklenen bu beklentiler doğal olarak karşılanamayınca erkek kızdan neden soğur sorusunun cevabı bariz bir şekilde karşımıza çıkar.
Aşık olunan kişiyle beraber olmak ilişkide yüksek seviyede sevginin de barınması anlamına geliyor. Erkeğin, bu yüksek derecede sevginin kadın tarafından istemeden bile olsa suistimal edildiğini hissetmesi veya düşünmesi, aşık olmasına rağmen kadından uzaklaşmasına sebep olur. Sevgisinin suistimal edilmesine rağmen severek ayrılan erkek davranışları gösteren kişi ayrılık kararından pişman olabilir ve bu kararını sorgulayabilir.
Can Yücel'in ''bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne'' sözlerini hayat felsefesi haline getirmiş bazı erkekler bu felsefelerini unutup aşık olabiliyor ve bir şekilde aşık olduğu insanla beraber olmaya başladıktan kısa süre sonra bu hayat felsefeleri akıllarına geliyor ve arkalarında neleri bıraktıklarından habersiz bir şekilde kaçmaya başlıyorlar. Bu durumda da erkek sevdiği halde neden kaçar sorusuna cevap aramaya da gerek kalmıyor.
Büyük bir aşk ve heyecanla kurulan ilişkinin yerini sıradanlığın ve rutinliğin alması sonucu sıkılmaya başlayan erkek yeni heyecanlar peşinde koşmak için ilişkiyi bitirme kararı alabilir. Bir ilişkinin aşk temelleri üzerine kurulması o ilişkiden erkeğin sıkılmayacağı anlamına gelmez. İlişkiyi canlı tutmak için rutinlikten sıyrılıp yeniliklere açık olmak lazım. Aksi takdirde her ne kadar büyük bir aşk sonucu kurulan bir ilişkiye sahip olsanız da bu sıradanlık ve rutinlik erkeğin aşık olmasına rağmen ilişkiyi bitirmesi ile sonuçlanabilir.
Aşkın hiçbir kural ve kanun tanımaması sonucu aslında çok önemli kriterleri göz ardı ederek kurulan aşk ilişkisi ilerleyen zaman ile birlikte bazı çatışmaların odak noktası olabilir. Bu çatışmalardan biri de hayat görüşlerinde ve bakış açılarındaki farklılıklardır. Bu bakış açılarındaki farklılıklar ilişkinin devamı için engel teşkil edeceği düşünüldüğü için ilişkiyi bitirme kararı alınmasında önemli bir rol oynar.
Aradaki sevginin gücü ne kadar büyük olursa olsun günümüz ilişkilerinin birçoğu ihanet sonucunda bitebiliyor. İnsanları buna iten sebep birlikte olduğu kişiyi her zaman elinin altında görmesinden dolayı ondan sıkılması ve farklı bir kişi arayışına girmesidir. Bu farklı kişi arayışları sonucunda ihanete uğrayan veya bunun şüphesiyle aklı karışan erkek ne kadar sevse de ilişkisini gururu gereği sonlandırmak zorunda kalır.
Erkek, ilişkide her şeyin çok güzel gitmesine rağmen çevresinde bulunan insanların olumsuz fikir ve görüşlerinden etkilenerek kafasını kurcalayan sorunlar ortaya çıkartır. Bu sorunları gereğinden fazla düşünerek büyütmesi ilişkiden soğumasına neden olur. Erkek, olumsuz düşüncedeki yakın arkadaşlarının sözlerini çok dikkate alabilir. Bu durumdan etkilenmemesi zor olsa da bu durumu ön yargısız ve tutarlı bir düzeyde düşünerek ilişkinin geleceği hakkında doğru bir karar verebilir.