Kısırlık çağımızın önemli sorunları arasında yer alıyor. Gün geçtikçe sağlıksız beslenme, egzersiz yapmama gibi etkenlere de bağlı olarak artan kısırlığın türlerine göre tedavisi mümkün olabiliyor. Varikosel hastalığı erkeklerden görülen kısırlık türlerinde en üst sırada bulunuyor. Üroloji ve Androloji Uzmanı Op. Dr. Evren Işık, ’’Varikosel, testislerin üzerindeki toplardamarların varisleşmesiyle karakterize bir problem. Erkekler genellikle bu hastalığı şöyle fark ediyor; varisleşmenin neden olduğu ısı artışı hafif bir ağrıya neden oluyor. Ağrıya direnen, kendince bununla mücadele eden, doktora başvurmayan hastalar da bir zaman sonra dolgunluk hissetmeye başlıyorlar. Varikosel, erkekte tedavi edilebilir kısırlık nedenleri arasında şu anda birinci sırada ne yazık ki. Neredeyse her beş erkekten birinde varikosel problemi var. Neyse ki günümüzde varikosel hastalığıyla ilgili farkındalık giderek artıyor. İnternet ortamında bilgiye erişimin kolaylaşması sayesinde bu hastalığı bilenlerin sayısında artış var’’ dedi.
Varikoselin genetik faktörlerden kaynaklanabileceği gibi çevresel şartların etkisiyle de ortaya çıkabildiğini dile getiren Op. Dr. Evren Işık, “Genellikle zeminde bir genetik yatkınlık oluyor. Bu bir toplardamar hastalığı. Anneden veya babadan gelen genlerde toplardamar hastalığına karşı bir yatkınlık varsa, erkekte de çok yüksek ihtimalle varikosel problemi ortaya çıkıyor. Bu genetik mirasın üzerine sigara kullanımı, uzun boylu olma, sürekli ayakta çalışma, saatler boyunca fiziksel egzersiz yapma gibi faktörler de eklenirse, o genetik miras varikoseli tamamen ortaya çıkarıyor” dedi.
Dr. Işık, hastalığın teşhis aşamasını ise ’’Ağrı, dolgunluk hissi şikayetiyle veya bir görüntü problemi nedeniyle bize gelen hastalarımızı muayene ediyoruz. Sonrasında hastamızdan ‘skrotal renkli doppler ultrason’ çektirmesini istiyoruz. Bunun mutlaka bir radyoloji uzmanı tarafından çekilmesi gerekiyor. Yaklaşık 20-25 dakika süren bu ultrasonda bölgedeki toplardamarlar görüntüleniyor. Radyolog, toplardamarların belli bir çapa ulaştığını, kendi ürettiği kirli kanı artık kalbe doğru iyi bir şekilde taşıyamadığını rapor ederse, hastalığın teşhisi konmuş oluyor’’ diye anlattı.
Tedavi edilmeyen varikoselin kısırlığa yol açabileceğinin altını çizen Op. Dr. Evren Işık, hastalığın erken safhasında vitamin destekleriyle süreci kontrol edebildiklerini, ancak ilerlemiş vakalarda mutlaka cerrahi operasyon gerektiğini belirtti. Işık, ’’Bazı hastalarda varikosel olmasına rağmen testis fonksiyonlarında herhangi bir gerileme görülmüyor. Bu, hastalığın çok erken safhada olduğunu gösteriyor. O hastalarımızı kısa süreli vitamin destekleriyle 3 ayda bir kontrole çağırabiliyoruz. Tedavinin amacı şu; varikoselin neden olduğu ısı problemini ortadan kaldırmak. Varikoselin herhangi bir ilaçla ya da dışarıdan kullanılacak bir kremle tedavi edilmesi söz konusu değil. Mutlaka ameliyathane şartlarında, mikroskop altında tedavi edilmesi gerekiyor’’ ifadelerini kullandı.
Yaygın görülen bu hastalığın zamanında tespit edilmesi halinde tamamen ortadan kaldırabileceğini ifade eden Op. Dr. Işık, “Erkekleri korkutan bir hastalık bu. Ben hastalarıma hep şunu söylüyorum; eğer bir evlenme düşünceniz varsa, evlilik esnasında bu problemlerle uğraşmamak için öncesinde tedavi olun. Hastalık zamanında tespit edilirse, doğru tedavi yöntemleriyle tamamen ortadan kaldırılabilir’’ diye konuştu.