Hastalığın evresi yaş ve genel sağlık durumuna bağlı olarak tedavi seçeneklerinin olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Selim Yalçın şu bilgileri verdi:
Dünyada kuzey ülkelerinde ve batılı toplumlarda sık rastlanırken, uzak doğuda ise daha az görülen prostat kanseri mesane boynunda yer alan prostat adı verilen bir bez organın habis tümörü olup erkekte en sık rastlanılan kanserler arasındadır. Genelde 50 yaş ve sonrası erkeklerin hastalığı olan prostat kanseri hem genetik, hem de çevresel faktörlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Yapılan çalışmalar prostat kanseri teşhisi konulan erkeklerin tüme yakınının 60 yaşından daha yaşlı olduğunu göstermektedir. Nüfusun ortalama yaşının artmasıyla ülkemizde de prostat kanserinin sıklığı artmaktadır. 70 yaş üzerinde olan erkeklerin üçte birinde gizli prostat kanseri mevcuttur.
Belirtileri karıştırmamaya dikkat etmeli!
Prostat kanserinin ileri dönem belirtileri, prostatın iyi huylu büyümesinde kendini gösteren belirtiler ile karıştırıldığında hastanın kanserden kurtulma olanağı mümkün olmayabilir. Mesela; prostat dokusu idrar çıkış kanalını sardığı için burayı daraltması ile ortaya çıkan idrar yaparken zorlama ve idrar torbasının boşaltımında rahatsızlıklar prostatın iyi huylu büyümesi (prostat hipertrofisi) hallerinde sık rastlanan belirtilerdendir. Bu belirtiler prostat kanserinde ilerlemiş dönemde de ortaya çıkar. Habis tümör sıklıkla prostat bezin dış kesimlerinde oluşur ve ancak tümör oldukça büyüdükten sonra idrar borusunu daraltarak belirtilere yol açar. Bu nedenle tarama testlerini vaktinde yaptırmak hayati önem taşımaktadır. Erken tanı bilindiği üzere bu kanser türünde de hayat kurtarmaktadır.
Prostat kanserinde tanı nasıl konulur?
Hekim tarafından yapılacak DRE (Parmakla Rektal Muayene) veya PSA (Prostat Spesifik Antijen) testinde bazı şüpheli sonuçların elde edilmesi önemli bulgudur, fakat mutlaka kanser olduğu anlamına gelmez. Belirtiler veya anormal DRE ve PSA sonuçlarının iyi huylu büyüme veya prostat kanserinden kaynaklandığını belirlemek üzere biyopsi önerilir. Biyopsi ultrason eşliğinde (TRUS- Transrektal Ultrasonografi) rektal yoldan yapılır. Prostatın birçok bölgesinden alınan bu örnekler mikroskopta incelenerek, kanser hücresinin olup olmadığı incelenir.
Biyopsi sonuçlarına göre prostat kanseri ortaya çıkarsa, kanserin ne kadar saldırgan olduğunu belirlemek üzere testler yapılır. Tümörün başladığı yerle sınırlı olup olmadığı (lokalize tümör) veya yayılıp yayılmadığını (metastatik tümör) belirlemek üzere tomografi, magnetik rezonans görüntüleme ve kemik sintigrafisi testleri yapılır.
Prostat kanseri tedavisi; hastanın yaşı, hastalığın evresi ve kanserin yayılma durumuna göre planlanmalı!
Tedavinin etkinliği kanserin ne kadar lokalize olduğu veya vücudunuzda ne kadar yayıldığına bağlı değişmektedir. Hastalığın evresi ile yaş ve genel sağlık durumuna bağlı olarak şu tedavi seçeneklerinden biri veya daha fazlasını önerilir.
· Ameliyat (prostatektomi)
· Radyasyon terapisi (brakiterapi, eksternal radyoterapi)
· Hormon terapisi
· Kemoterapi
· Hormonoterapi; androjen isimli erkeklik hormonlarının azaltılmasını amaçlamakla birlikte öncelikli tedavi yöntemi olmaktadır. Kemoterapi ileri evre hormon tedavi dirençli olgularda yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.
Sağlıklı bir erken ne zaman ne sıklıkla hangi taramayı yaptırmalı?
Prostat kanseri erkeklerde akciğer kanserinden sonra görülen ikinci en sık kanserdir. Sağlıklı bir erkeğin yaşam boyu bu kansere karşılaşma ihtimali %14’dür. Bu durum hastalığın erken tanı konmasının önemini ortaya koyar.