Uzmanlar, günümüzde ölümcül hastalıkların bile tedavisi mümkün olduğunu; ancak bunun için erken tanının yapılması gerektiğini dile getirerek, "Erken tanıya giden yol, yaşamsal önem taşıyan testlerdir" dedi.
Memorial Hospitol Dahiliye Uzmanı Dr. Soner Dileklen, her erkeğin mutlaka yaptırması gereken 10 test ve tanı yöntemleri hakkında bilgi verdi. Tonometre ile körlüğün engellendiğini belirten Dileklen, "Glokom, halk arasındaki adıyla 'göz tansiyonu', yaptığı sinir hasarı ile körlüğe neden olabilen bir göz hastalığı. İlaç tedavisi ve lazer ile körlüğün önüne geçiliyor; ancak bu da erken teşhis ile mümkün. Körlük riskine karşı glokomun rutin muayenelerine en geç 40 yaşında başlanmalı. Ancak ailede glokom hastası varsa bu testler daha erken yaşlara alınmalı, da başlanmalı. Göz içi basıncında genel adı tonometre olan cihazlara başvuruluyor. Retina kontrolünde, gözün arka bölümünü görebilmek için gözbebeği damla formundaki ilaçlarla genişletiliyor. Göz içi basıncı, tonometre cihazından kontrollü bir şekilde hava püskürtülmesiyle ölçülüyor" dedi.
Eforla kalp sorunlarının kolayca belirlendiğini söyleyen Dileklen, "Erkeklerin kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarına yakalanma riski kadınların 4 katı. Bu nedenle 40 yaşını geçmiş her erkeğin yılda bir kez kardiyolojik check-up'tan geçmesi, kalp sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Efor testi, bu yaşamsal önem taşıyan check-up'ta başvurulan yöntemlerden biri. Test, çoğunlukla koşu bandında uygulanıyor. Yaklaşık 10 dakika süren test sırasında kalp ve kalp kapaklarının durumu ile işleyişi hakkında bilgi veren EKG sürekli izleniyor, belirli aralıklarla damar basıncı ölçülüyor. Efor testi egzersizi ritim ve ileti bozukluklarını araştırmak amacıyla yapılıyor. Bu sayede kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları da ciddi boyutlara ulaşmadan tedavi edilebiliyor" diye konuştu.
Yılda bir kez cilt muayenesi yapılmasının önemine de değinen Dileklen, "Her yıl düzenli olarak dermatoloji uzmanının kapısını çalmak da, sağlık için yaptırılması gereken testlerin bir parçası. Özellikle vücutta bulunan çok sayıda ben ve ailedeki cilt kanseri hikayeleri, muayenenin önemini daha da artırıyor. Çünkü benler, ölümcül bir kanser türü olan melanom riski taşıyor. Melanomda yen tanı yöntemi, dijital dermatoskopi. Bu yöntemde yağlanmış deri yüzeyi ışıklı bir büyütme sağlayan dermatoskop ile inceleniyor. Vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonlar belirleniyor. Ardından her bir ben için dermatoskopik görüntü alınıyor ve kaydediliyor. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanıyor. Bunların yanı sıra dijital dermatoskop, benlerde izlenen şüpheli değişiklikleri de gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Dileklen'e göre bu test ile cilt üzerindeki değişiklikler, kanserleşmeden tespit edilebiliyor.
Dr. Soner Dileklen sözlerini şu başlıklar altında sıraladı:
"Kan tahlilleri sağlığı ele veriyor: Düzenli olarak yaptırılan kan tahlilleri, genel sağlık durumu hakkında bilgi veriyor. Herhangi bir yakınma olmasa da, 35 yaşından itibaren 2 yılda bir kan tahlili yaptırılmasında yarar var. Damardan kan örneği alındıktan sonra laboratuarlarda alyuvar ve akyuvarların durumuna bakılıyor, lökositler inceleniyor. Testlerden alınan sonuçlara bakılarak vücutta enfeksiyon ve alerjik bir durum olup olmadığı tespit edilebiliyor. Kolesterol ve kan şeker değerleri hakkında bilgi ediniliyor.
Ağız ve diş sağlığı için tükürük testi: Diş ve diş eti hastalıkları, dünyada ve Türkiye'de önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Dişlerde ciddi bir sorunla karşılaşmamak için her yıl düzenli olarak diş hekimi ziyaret edilmeli. Diş ve diş eti problemlerinin tespitinde, doğal bir koruyucu olan tükürüğün teste dilmesi önemli.
Bu test için tükürüğünüzün incelenmesi yeterli. Testte tükürüğün kimyasal ve mikrobiyolojik yapılarına bakılıyor. Bu sayede çürüklerin önemli bir sağlık sorununa neden olması önleniyor.
Kolon kanseri önlenebiliyor: Kolon kanseri, en sık görülen kanser türleri arasında 3'üncü sırada yer alıyor. Sinsi tehlike, özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ediyor. Kolon kanseri önlenebilir kanser türleri arasında. Ancak bunun için 50 yaşından sonra, 2 ila 5 yılda bir düzenli olarak kolonoskopi yönteminden yararlanılmalı. Kolonoskopiyle kalın bağırsağın tümü incelenebiliyor. Çekim sırasında hastalar tomografi cihazına yatırılıyor ve kalın bağırsağa hava verilerek iç bölgenin görülmesi sağlanıyor. İşlem sonunda verilen hava geri alınıyor. Kolonoskopi yöntemiyle hekim ileride tümöre dönüşebilecek polipleri teşhis edilebiliyor. Poliplerin cerrahi yöntemlerle alınması sayesinde, kolon kanseri oluşma riski önlenmiş oluyor.
Prostat kanserinde erken tanı önemli: Prostat kanseri, erkeklerde ortaya çıkan kanser türleri arasında ikinci sırada yer alıyor. Prostat kanseri erken yakalandığında hastalıktan kurtulma şansı çok yüksek. Tanının geç konulması, hastalıkta ortaya çıkacak sorunlara ve beraberinde gelecek ölümlere zemin hazırlıyor.
Hastalığın teşhisi kan PSA testi ile mümkün. Testi, 45 yaş sonrası erkeklerin yılda bir kez yaptırması, erken tanı ile birlikte kesin tedavi sürecini de hızlandırıyor.
Sigara içenler AC grifisi çektirmeli: Akciğer kanseri erkeklerde ortaya çıkan kanser türleri içinde ilk sırada yer alıyor. Özellikle sigara içen erkeklerin içmeyenlere oranla bu hastalığa yakalanma riski, 13 ila 22 kat daha fazla. Çünkü sigaranın akciğer kanseri üzerindeki etkisi yüzde 95. Akciğer kanserini diğer türlerden ayıran bir başka özellik de, erken safhada belirti vermemesi. Hasta, yakınmalara başladığında genellikle çok geç kalınmış oluyor. Bu nedenle, sigaran içen 40 yaş üstü erkeklerin her yıl düzenli olarak AC grafisi çektirmeleri gerekli.
Bu sayede akciğerlerde yakalanan tümör, erken evrede yok edilebiliyor.
Gırtlak kanseri için erken evre önemli: Erkeklerde sigara, kendini yalnızca akciğer kanseri ile göstermiyor. Sigara içen erkekler, içmeyenlere göre 16 kat daha fazla gırtlak kanseri tehdidi altında. Bunun için sigara içen erkeklerin, kulak burun boğaz uzmanı tarafından yapılacak olan larinks endoskopik görüntüleme yönteminden yararlanmaları gerekli. Her kanser türünde olduğu gibi, bu test sayesinde erken evrede yakalanan gırtlak kanserinin tedavi süreci de başarılı oluyor.
Karaciğer ve böbrek hastalıklarında ultrason önemli: Yılda bir kez yapılan tüm batın ultrasonu, karaciğer ve böbrek hastalıklarında erken teşhis ve başarılı tedavi olanağı sağlıyor."