Erken doğum, tıbbi adıyla prematüre veya preterm doğum denilen doğumlar, 37. haftadan önce gerçekleşen doğumlardır. 34 - 36. haftalar arasında gerçekleşen doğumları, geç safha erken doğumlar olarak tanımlarız. 34. haftanın altındaki doğumları da erken safha erken doğumlar olarak tanımlarız.
34 ve 36. haftalar arasında gerçekleşen erken doğumlar, tüm erken doğumların yüzde 70'ini oluşturmakla birlikte, sonuçları daha iyidir.
Erken doğumlar 90'lı yıllardan sonra sayı olarak artmıştır. Bunun da nedeni olarak, artan erken tanı yöntemleriyle erken doğum sayısının arttığı tespit edilmiştir. Bebek ölümleri arasında da pek çok nedeni erken doğumlar oluşturmaktadır.
Erken doğumun nedenleri 4 ana başlık altında toplanabilir.
Anne ve bebeği ilgilendiren nedenlerin arasında, en sık karşılaşılan, annede gebelik zehirlenmesi durumlarıdır. Bu durumda anneye ve bebeğe olan faydaları düşünülerek, gebeliğin erken sonlandırılması uygun görülebilmektedir.
Bunun dışında bebeğin anne rahminde çevresiyle ilgili patolojik durumlardan kaynaklanan, bebeğin anne karnında beslenememesi durumunda da erken doğum kararı alabiliyoruz.
Anneyi ilgilendiren kronik hipertansiyon, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği ve benzeri durumlar değerlendirilip erken doğumla sonuçlandırılabilmektedir.
Nedeni açıklanamayan ve anne adayının su gelmesi olmaksızın erken doğumun başlaması da diğer nedenlerden biridir. Bu da erken doğum nedenlerinin en sık olanını oluşturur.
Birden fazla bebeğin olması durumunda veya daha önce defalarca çoğul gebelik doğumu yapmış annelerde de erken doğum gerçekleşebilir.
Burada önemli olan nokta farkındalıktır. Anne adayının gebeliğinin başından itibaren kendini dinlemesi gerekir. Bu farkındalık erken doğum açısından her zaman anneye fayda sağlayacaktır.
Bunlardan birincisi, düzenli aralıklarla gelen kasık ağrıları ve basınç hissidir. Bu noktada mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Bebeğin suyunun gelmesi anneyi mutlaka uyaracaktır. Bir pedin tamamını dolduracak kadar bir ıslaklık hissedilmesi durumunda anne hemen doktora başvurmalıdır.
Doğum kanalının açıldığını ikaz eden bir vajinal kanama ve lekelenme olursa anne adayının hemen doktoruyla irtibata geçmesi gerekir.
Gebeliğin başından beri oluşan bazı durumlar gebeliğin riskini arttırabilmektedir. Özellikle 6 - 13. haftalar arasında meydana gelen düşük tehditleri, bu tehditler sırasında yaşanan vajinal kanamaların erken doğum riskini arttırdığı görülmektedir. Anne yaşı da erken doğum riskini arttıran faktörler arasındadır.
Yaşam tarzı da önemlidir. Uzun süre ve ağır işlerde çalışan anne adaylarında erken doğum riskinin daha fazla olduğu görülmektedir. Yasa dışı ilaç kullanımlarında, erken doğum faktörlerini etkilemektedir. Ayrıca vücutta geçirilmekte olan enfeksiyonlar da riski arttırmaktadır. Buna diş eti enfeksiyonu gibi enfeksiyonlar da dahildir.
Beslenme bozuklukları, sosyo ekonomik düzeyin düşük olduğu topluluklarda erken doğum sayısının daha fazla olduğu görülmektedir. Siyahi ırkta da erken doğum riskinin daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Tıbbi açıdan erken doğumlar engellenebilmektedir. Ama erken doğumun safhası önemlidir. Hastanın doktoruna başvurduğu safha çok büyük önem taşır. O yüzden anne adaylarının bu gibi durumlarda farkındalığını isteriz. Erken doğum eğer sadece sancılarla tespit edilmişse, kullanılan çeşitli ilaçlarla erken doğum eğilimi durdurulmaktadır. Ama erken doğum eğilimi başlamışsa, doğum açıklığı kısalmışsa, safhaya göre anne ve bebeğin sağlığı düşünülerek bir süre anne karnında çeşitli önlemler alınabilir. Ancak bebeğin suyu gelmişse, rahimdeki durumu kontrol edilir, kar ve zarar oranı düşünülerek erken doğum yapılabilir.
Erken doğumun engellenmesini istediğimiz durumlar ve erken doğum yaptırmaya karar verdiğimiz durumlar vardır. İkisi de çok farklı konulardır.
Erken doğum, tıbbi bir neden olmadan başlamış, doğum kanalı belirli bir seviyeye kadar açılmış, suları gelmişse bu durumda önlemleri alıp 24 saatten sonra doğumu gerçekleştirmeyi genelde uygun buluruz. Ancak burada bebeğin durumu, haftası ve şartları önemlidir.
Anne sağlığını ilgilendiren nedenlerden dolayı da erken doğumu gerçekleştirmek zorunda kaldığımız ve kararı doktorun verdiği durumlar vardır. Bu durumlarda gebelik zehirlenmesi olarak tabir edilen, annenin tansiyonunun çok yükselmesi, annenin ve bebeğin durumunu etkilemesi nedeniyle erken doğum kararı alınabilir.
Anne karnında bebeğin yeteri kadar kilo alamaması, suyunun az olması gibi bazı durumlarda erken doğum kararı alabiliriz.