ANKARA (ANKA) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iktidarın erken seçim kararı alması durumunda “Ben bu işi artık yapamıyorum” demiş olacağını belirterek “Halk enayi mi, aldanır mı, böyle bir şey olur mu? Bu kararı aldığın zaman onun faturası ona en ağır şekilde çıkarılır. Erken seçim kararıyla sıyırmak imkanı bu iktidarın yoktur” dedi.
Baykal, CHP Parti Meclisi toplantısı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa’ya göre seçim yılı 2011 olduğunu ve 2011’de yapılacak seçimin takvim gereği olarak yasama yılı tamamlanmadan yapılacağını, 2011 Temmuz’unda seçim yapılmasının 2007 yılının seçim koşulları anımsandığında uygun düşmeyeceği konusunda bir anlayış birliği olduğunu ifade eden Baykal, 2011 seçiminin Temmuz değil Mayıs’ta yapılmasının makul olacağını belirtti. 2011’den önce seçim yapılmasının bir erken seçim kararının alınmasına bağlı olduğunu belirten Baykal, “Pek çok gözlemci, değerli yazar arkadaşımız iktidarın hızla oy kaybetmekte olduğunu, ekonominin artık sürdürülebilir olmaktan çıktığını, önümüzdeki 1,5 yıllık süre içinde durumun daha da sıkıntılı hale geleceğinin açık olduğunu ve açılım tartışmasının da iktidarı büyük sıkıntılarla karşı karşıya bıraktığını, kendi örgütlerine, milletvekillerine dahi bunu anlatamadığını, herkesin rahatsız olduğunu, bu şartlar altında eğer bu daha sürdürülürse iktidarın perişan olacağını, o nedenle AKP için yolun bir an önce seçime gitmek noktasından geçeceğini, bunun da AKP yönetimi tarafından değerlendirileceğini düşünerek bir erken seçim yapılır diyorlar” diye konuştu. İktidarın bir erken seçim kararı aldığında, zamanında bir seçim yapılıncaya kadar yaşayacağı kayıptan fazlasını o kararı alır almaz yaşayacağına dikkat çeken Baykal şöyle konuştu:
”İktidara akıl hocalığı yapmak benim işim değil, ama ben iktidarın bir erken seçim kararı karşısında ayaklarının iyice dolanacağını, bunun iktidardan kaçmak anlamına geleceğinin ortaya çıkacağını ve toplumun, ekonominin, siyasetin ve seçmenin bu davranış karşısında normal şartlarda göstereceğinin ötesinde bir tepkiyi ortaya koyacağını AKP’nin de hesap edeceğini düşünüyorum.”
Yunanistan’daki seçimleri örnek gösteren Baykal, iktidardaki Karamanlis’in sürecin aleyhine işlediğini gördüğünü ve kötü gidişi en az zararla atlatmak için erken seçim kararı aldığını ancak buna rağmen Papandreu yönetimindeki PASOK’un beklenenden fazla oy aldığını kaydetti.
“İktidar erken seçim kararını aldığı zaman ‘Ben bu işi artık yapamıyorum’ demiş olacaktır” diyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu, iflas etmek anlamına gelecektir. Zaten iflas etmiş olabilir, ama iflas ettiğini kendisinin itiraf ettiği anlamına gelecektir. 360 tane milletvekilin olacak, önünde zaman olacak. Her meseleye girmişsin, Ermeni meselesi demişsin, yarı yolda bırakmışsın. Kıbrıs bir kriz noktasına gelmiş tıkanmış. Açılım demişsin ortada hiçbir şey yok, bütün milleti ayağa kaldırmışsın. Ekonomi birbirine girmiş, yüzde 6,5 bir daralmayı yaşatmışsın. Önümüzdeki yılın gene ekonomik bakımdan çok sıkıntılı olacağı ortada. İşsizlik patlamış. Erken seçim kararı alınca bu ne demektir? ‘Ben yönetemiyorum, bunun sonucunda da hakkımda alacağınız kararı görüyorum, ondan korkuyorum. Ne olur, bu şartlar altında bana bir fırsat daha verin de ben önümüzdeki 1,5 yılı yaşamak zorunda kalmayayım.’ Halk enayi mi, aldanır mı, böyle bir şey olur mu? Bu kararı aldığın zaman onun faturası ona en ağır şekilde çıkarılır. Erken seçim kararıyla sıyırmak imkanı bu iktidarın yoktur. Ya teslim olacaktır, ki bu ciddi bir ihtimaldir, yürütemez hale gelecektir, ona itiraz etmiyorum. Ama erken seçim kararının kendi lehine sonuç doğuracağı gibi bir varsayımın hiçbir şekilde işlemeyeceğini biliyor. Ben bunu anlatmaya çalışıyorum.”