Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hatice Kumcağız, kadınların eğitim düzeyinin düşüklüğünün, kız çocuklarının erken evliliklerinin hem nedeni hem de sonucu olduğunu belirtti.
Kumcağız, Kadının Güçlendirilmesine Yönelik Eylem Planları Değerlendirme Programı kapsamında Samsun Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce bir otelde düzenlenen toplantıda, küçük yaşta evliliğin nedenleri ile psikososyal etkileri hakkında sunum yaptı.
Küçük yaşta evliliklerin ailenin gelir düzeyi ve eğitim durumuyla ilişkili olduğuna işaret eden Doç. Dr. Kumcağız, bazı gelenekler, görenekler ve dini inançların yanlış yorumlanmasının da erken yaşta evlilikleri artırdığını ifade etti.
"Geleneksel ailede, kız çocuğu, aileye belirli bir zaman için emanet edilmiş bir varlık olarak görülmekte, kızın asıl yuvasının evlendiği eşinin yuvası olduğu düşünülmektedir." diyen Kumcağız, şöyle devam etti:
"Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin yaratmış olduğu ayrımcılıkla özellikle kız çocuklarının gözü açılmadan evlendirilmesinin gerektiği düşünülmektedir. Kız çocuklarının bir an önce bir erkeğin himayesiyle, gelebilecek cinsel taciz ve şiddetten korunabileceği sanılmaktadır. Aile içi şiddet, geçimsizlik, baskı, çocuk sevgisinin yokluğu, küçük yaşlarda anne veya babadan birinin kaybedilmesi ve üvey anne veya babaya sahip olunması gibi nedenler de çocuklarda evlenme sonucunda bu durumdan kurtulacağı inancını geliştirmekte ve erken yaşta evliliklere yol açmaktadır. Bunların dışında tacize veya tecavüze uğrayan kız çocuklarının tecavüzcüsüyle ya da başka birisiyle hemen evlendirilmesi, kaçma veya kaçırılma gibi durumlar da erken yaşta evliliklere sebep olmaktadır."
Türkiye'de erken yaşta evliliklerle birlikte erken yaşta gebeliklerin de sık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Kumcağız, " İlk gebelik deneyimi 15 yaş kadınlarda yüzde 2, 19 yaş kadınlarda yüzde 23 oranındadır. Ergen gebeliği sırasında anemi, düşük doğum ağırlığı, erken doğum ve doğumun yan etkileri erişkinlere göre daha sık olarak görülmektedir. Ergen gebeliğinde anne ölüm hızı, erişkin kadınlardaki anne ölüm hızına göre üç-dört kat daha fazladır." diye konuştu.
Çocuk yaşta evliliğin kadınların kamusal alanda yer almalarını sınırlandırırken, özel yaşamlarında daha az söz sahibi olmalarına neden olduğunun altını çizen Kumcağız, erken yaşta evliliğin önüne eğitimle geçilebileceğini vurgulayarak şunları kaydetti:
"Kamusal yaşama katılım açısından en önemli göstergelerden biri, kadınların eğitim düzeyidir. Kadınların eğitim düzeyinin düşüklüğü, kız çocuklarının erken evliliklerinin hem nedeni hem de sonucudur. Bugün eğer ergenlik çağındaki çocuklarımızda amaçladığımız farkındalığı oluşturur ve çocuklarımıza gerekli bilinci kazandırabilirsek gelecek kuşaklarda erken evlilik problemi ortadan kalkabilir."
Kumcağız, bilinçli çocuklar için bilinçli ebeveynler gerektiğini de sözlerine ekledi.