DİKASUM’un Erken Yaşta Evlilikler Çalıştayı’nda konuşan Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hafize İpek, erken yaşta evlilik oranının yüzde 32 olduğunu belirterek, erken evliliklerin 'cinsel istismar' kapsamına alınması gerektiğini söyledi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı, Kadın ve Aile Şube Müdürlüğü’ne bağlı Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi (DİKASUM) “Erken Yaşta Evlilikler Çalıştayı” başladı. Sümerpark Resepsiyon Salonu’nda düzenlenen çalıştayda DİKASUM adına Hülya Değirmenci kısa bir açılış konuşması yaptı. Daha sonra açılış konuşması yapan Büyükşehir Belediye Başkanvekili Hafize İpek, toplumun can yakıcı konularından biri olan “Çocuk gelinler”i tartışmak ve konuşmak için bir araya geldiklerini belirtti. İpek, çocuk evliliklerini önleyebilmek için neler yapılabileceğini, farkındalık oluşturmak amacıyla uygulanacak yöntemlerin ve deneyimlerin paylaşılacağını söyledi. İpek, kadın çalışmalarının bu konudaki çabalarına karşın Türkiye’deki bu toplumsal yaranın kanamaya devam ettiğini belirtti.
Başkanvekili Hafize İpek, “Sokakta yaşıtlarıyla oyun oynarken eve alındılar” diyerek işaret ettiği çocuk gelinlerin durumunu, “Bu kez oynayacakları evcilik, arkadaşlarıyla oynadıkları kadar sevimli olmayacaktı. Parmaklarına takılan halkayı boynuna ve bedenine vurulmuş bir zincir gibi ömür boyu taşıyacaklardı. Çocuk gelin oldukları yetmez gibi ellerinden alınan oyuncak bebek yerine gerçek bebek verildi ve kendileri çocukken çocuk sahibi oluverdiler. Bu küçük kadınlar sessizce boyun eğdikleri hayatlarını sessiz çığlıklarıyla sürdürmeye devam ettiler” şeklinde özetledi.
İpek, çocuk gelinlerin sadece Türkiye'de değil, dünyada çözüm üretilmeye çalışılan önemli bir adaletsizlik sorunu olduğunun altını çizerek, “Dünyada her yıl yaklaşık 14 milyon kız çocuğu henüz oyun oynayacak yaştayken evliliğe adım atıyorlar. Türkiye genelinde 18 yaşından önce evlenen kızların oranı yüzde 32. Yani her üç kadından biri 18 yaşından önce evlendiriliyor. Kız çocukları fiziksel ve duygusal açıdan yara alıyorlar. Aile içi şiddete maruz kalıyorlar, eğitimden uzaklaştırılıyorlar, ekonomik ve sosyal haklardan mahrum bırakılıyorlar” diye konuştu.
Bölgede de durumun can yakıcı bir şekilde sürdüğünü dile getiren İpek, bu durumun Büyükşehir Belediyesi Diyarbakır Kadın Sorunlarını Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin hazırladığı Erken Yaşta Yapılan Evlilikler Raporu’nda çarpıcı biçimde gözler önüne serildiğine dikkat çekti. İpek, yapılan tespitlerden yola çıkarak yasal yaptırımlarının kararlılıkla uygulanması, çocuk yaşta yaptırılan evliliklerin "Çocuğun cinsel istismarı" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Yasalardaki “çocuk” ve “küçük” kavramlarındaki farklılık ve karışıklıkların giderilmesi gerektiğini belirten İpek, erken yaşta evlendirilen kadınların yaşadığı travmanın ilgili kurumlarca yapılacak sağlık politikaları ile izlenmesi gerektiğini kaydetti.
Daha sonra DİKASUM’un erken yaşta evliliklerle ilgili yaptığı araştırmayı, araştırmanın koordinatörü Sosyolog Pervin Yetiz yaptı. Erken yaşta evlilikleri sosyal ve kültürel açıdan Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nükhet Eralp ile Uçan Süpürge Haber Merkezi Genel Yayın Yönetmeni Selen Doğan'ın değerlendirdiği çalıştayda Yetiz, araştırmayı Mayıs 2012’de Diyarbakır’da Büyükşehir Belediyesi’nin hizmet verdiği Hasırlı, Benusen, Aziziye ve Yeniköy mahallelerinde yaptıklarını bildirdi. Dicle Üniversitesi’nden Prof. Dr. Remzi Oto gözetiminde yapılan araştırmada sosyal hizmet uzmanı, psikolog ve sosyolog bulunduğunu belirten Yetiz, 6 ay süreyle yapılan çalışmada sosyal bilimlerde kullanılan yüz yüze anket, odak grup çalışması, derinlemesine görüşme, psikolojik değerlendirme gibi pek çok yöntemi birlikte kullandıklarını söyledi.
Yetiz, daha sonra dünyada ve Türkiye’deki erken yaşta evlilik rakamlarını verdi. Birleşmiş Milletler’in 2000 yılında yaptığı bir araştırmaya atıfta bulunan Yetiz, bu araştırmaya göre gelişmiş ülkelerde erken yaşta evlilik oranının düştüğü, az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde ise bu oranın yükseldiğini belirtti. Buna örnek olarak İsveç’te yüzde 0,4, Finlandiya ve Fransa’da yüzde 0,6 olduğunu, buna karşın Mısır’da yüzde 15,9, Şili’de yüzde 11,7 olduğunu kaydetti. Çocuk yaşta evliliklerin dünyada en çok doğu, orta ve batı Afrika ile Güney Asya’da rastlandığını ifade eden Yetiz, “Örneğin Nijer’de yüzde 61,9, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde de yüzde 74,2, Afganistan’da yüzde 15,7, Bangladeş’te yüzde 51,3’tür” dedi.
Medeni Kanun’un kabul ettiği ve hakim kararıyla yapılan evlilikler dikkate alındığında Türkiye’de resmi rakamlara göre erken evliliğin yüzde 15,5 olduğunu söyleyen Yetiz, “Dini nikahlıların oranı ve nikahsızların oranını eklediğimizde Türkiye’de en az yüzde 30-35 oranlarında erken yaşta evlilik olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Yetiz daha sonra DİKASUM’un yaptığı araştırmanın amacını açıkladı. Erken ve zorla evliliklerin sosyal, psikolojik, ekonomik ve kültürel etkilerini araştırmak ve kadınlar üzerinde oluşturduğu sonuçları anlamak istediklerini belirten Yetiz, erken yaşta ve zorla evlilikler konusunda farkındalık meydana getirme amacında olduklarını vurguladı.
Bir görüşmede erken evlenen bir kadının kendilerini “Buke barana (Yağmur gelini)” olarak adlandırdığını anlatan Yetiz, kullandıkları kavramlar arasında çokça “Kader”, “Kısmet”, “Çaresizlik” gibi kavramlar geçtiğini aktardı. Yetiz, araştırmaya konu olan kadınların yüzde 32,8’nin 18 yaş öncesi evlendiğini, yine kadınların yüzde 20,4’ünün 18 yaşından önce doğum yaptığını söyledi.
Erken Yaşta Evlilik Çalıştayı basına kapalı diğer oturumlarla sürdü. Yarın da erken yaşta evliliklerin eğitim, sağlık, hukuksal ve medya boyutuyla ilgili atölyelerle sürecek.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz