Ermenistan’ın en büyük sanatçılarından Arno Babajanian’a ait heykel 2002 sonunda başkent Erivan’ın merkezine konulmuş ama halk ve sanat eleştirmenlerince “vampire” benzetilip yoğun tepki almıştı. Devlet Başkanı Koçaryan’ın araya girmesiyle heykeltıraş David Bejanyan, anıt üzerinde bazı değişiklikler yapmıştı.
Filipinler’de Davao City kentinde 2005’te bir turizm işletmesi tarafından deniz kıyısına dikilen Mikelanj’ın Davut heykelinin replikası da kentin muhafazakârlarının tepkisini çekmişti. Muhafazakâr vatandaşlar Kral Davut’un cinsel organının örtülmesi için yoğun baskıda bulunmuş ancak kentin belediye başkanı bir heykele böyle bir müdahale yapılamayacağını söyleyerek isteği reddetmişti.
Danimarka’nın başkenti Kopenhag’daki en tartışmalı heykellerden biri “Hıristiyan kanı koklayan troll (İskandinav folklorunda olağanüstü güçleri olan ve mağaralarda yaşayan cüce ya da dev)”... Heykeli 1901’de Niels Hansen Jacobsen yapmıştı. Valby’deki İsa Kilisesi’nin önüne dikilen heykel, hem bu yüzden hem de adı yüzünden büyük tepki çekti. Heykeli yaptırtan Carlsberg’in sahibi Carl Jacobsen, baskılara direnemeyerek heykeli müzesinin bahçesine taşımıştı. O günkü baskıları ptotesto etmek için heykelin bir örneği yaptırılarak 2002’de kilisenin önündeki ilk yerine taşındı.
İngiltere’de Prens Harry’yi askeri üniforma içinde “ölü” olarak gösteren heykel, Ekim 2007’de başkent Londra’daki Bridge Sanat Fuarı’nda sergilendi ve büyük tepki gördü. ABD’li sanatçı Daniel Edwards’ın Prens Harry’nin ölümünü tasvir eden “Irak Savaşı Anıtı” isimli çalışmasında, Harry’nin Irak’a giderek öldürülmüş olması durumunda nasıl görüneceği gösteriliyordu. İngiliz bayrağı önünde sergilenen gerçek boyuttaki heykelde Prens Harry sırtüstü yatmış, eliyle üzerinde annesinin resmi bulunan madalyonu sıkarken görülüyor. Harry’nin başının altında ise bir İncil yer alıyor. Heykel, bir Iraklı’nın Prens Harry’yi öldürerek kulaklarını keseceği tehdidine de atıfta bulunuyordu. Prensin kulakları kesikti.
Londra’nın merkezinde 2005-2007 arası sergilenen “özürlü hamile kadın heykeli” çok tartışıldı. Heykeltıraş Marc Quinn’in 3.6 metrelik (Alison Lapper Pregnant) “Hamile Alison Lapper” heykelinde 8 aylık hamile kolsuz çıplak bir kadın resmedilmişti. Heykel, çoğu eleştirmen tarafından “çirkin, korkunç” sözleriyle eleştirilmişti. Eleştirmenler parlak mermerden yapılan heykel için “Büyüklüğü, kötü işçiliği ve makine yapımı hali ile tiksindirici bir his veriyor” demişti.
Senegal’de Devlet Başkanı Abdoulaye Wade’in kararıyla yapımı 2008’de biten ve 27 milyon dolara mal olan Afrika Rönesansı isimli 57 metrelik anıt hem maliyeti hem kompozisyonu açısından eleştirildi. Dünyadaki en büyük anıtlar arasında gösterilen heykel, Senegal’in 50. bağımsızlık kutlamasına denk gelen 4 Nisan 2010’da açıldı. Heykeldeki insan figürlerinin Afrikalılara benzemediği eleştirileri de yapıldı. Ülkedeki imamlar ise heykelin insanı bir put olarak gösterdiğini belirtirken, ayrıca yarı çıplak kadın figürleri sergilemenin uygunsuz olduğunu söyledi.
Ankara, İstanbul, Kars gibi vitrin kentlerin alanlarına çaydanlık-semaver figürleri dikilip, ünlü heykeltraşların eserleri kaldırılırken, Abu Dabi meydanlarına 18 yeni heykel dikildi. Abu Dabi’ye yeni yerleştirilen heykellerden, Kars’taki “İnsanlık Anıtı”nın “teklisine” benzeyen, Mısırlı bir heykeltraşın yaptığı “Yücelik” adlı yapıt dikkat çekti.
Salva Zeydan Galerisi ile Zayed Üniversitesi tarafından, Abu Dabi Belediyesi ve Al Masaood Travel Agency’nin desteğiyle düzenlenen Abu Dabi Uluslararası Heykel Sempozyumu’nda dünyanın dört bir köşesinden gelen heykeltraşlarca üretilen 18 heykel, kent alanlarına dikildi. Etkinlik hakkında yapılan açıklamada şöyle denildi:
ŞERİATLA YÖNETİLEN BAE, SANATTA TÜRKİYE’DEN ROL ÇALIYOR
“Sempozyum BAE’nin başkentinde heykel ve kamu sanatı için bir vitrin olacak. Sempozyum, kendisinin 2030 yılı vizyonuyla paralel biçimde, Abu Dabi’nin Orta Doğu’da bir kültürel merkez olmasına kendisini adayan Majesteleri Abu Dabi Veliaht Prensi ve BAE Ordusu Başkomutan Yardımcısı Şeyh Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın himayelerinde düzenleniyor.
Bu eşsiz etkinlik Abu Dabi’ye, Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı ve Zayed Üniversitesi Başkanı Majesteleri Şeyh Nahayan Mübarek El Nahayan’ın yönetiminde geliyor. Şeyh Nahayan kültür ve eğitim konularını ‘Sanatın Dili Yoluyla Toplumları Birleştirme’ teması altında, Abu Dabi Uluslararası Heykel Sempozyumu aracılığıyla bir araya getirme taahhüdünde bulunuyor.”
Altı haftalık sempozyuma “çok kültürlülük” çerçevesini kazandırmak için dikkatle seçilerek davet edilen 18 heykeltraştan, BAE tarihi, kültürü ve aynı zamanda “Sanatın Dili Yoluyla Toplumları Birleştirme” temasından esinlenen üç heykel projesi istendi. Heykeltraşlar, izleyicilere açık alanda jüri tarafından belirlenen projelerini Abu Dabi için yaptı. Sempozyum’da Zayed Üniversitesi tarafından, “Sanat ve Çevre” ve “Kamu Heykelciliğinin Özgünlüğü ve Kimliği” gibi konularda atelye çalışması ve konferanslar düzenlendi.
Sempozyum sonunda üretilen 18 yeni heykel, “Majesteleri Şeyh Muhammed’in sanatsal simgeleri olan kültür kenti vizyonunun tamamlayıcısı olarak” Abu Dabi’nin olurken Sempozyum 2011 yılında da düzenlenecek.
Türkiye’nin Avrupa Konseyi Ödüllü Ankara, ve Avrupa Kültür Başkenti İstanbul gibi büyük kentlerinin meydanlarına çaydanlık-semaver figürleri konulur, ya da heykelleri tahrip edilirken Abu Dabi meydanlarına, Japon, İngiliz, Avusturyalı, Bulgar, Lübnanlı, Mısırlı, Gürcü ve diğer birçok ulustan heykeltraşların yapıtları yerleştirildi. Bu arada Mısırlı heykeltraş İhap El Labban’ın yapıtı “Yücelik”in, Kars’ta saldırıya uğrayan “İnsanlık Anıtı” ile benzerliği de dikkat çekti. Abu Dabi Belediyesi’nin kente kazandırdığı göz kamaştırıcı nitelikte heykellerin fotoğrafları bölgenin önemli eğitim kurumlarından Zayed Üniversitesi tarafından http://www.adiss-ae.com/Works.aspx adresinde sergileniyor.