Eroğlu: Küresel Iklim Değişikliği Nedeniyle Taşkınlar Türkiye'yi Tehdit Ediyor

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, küresel iklim değişikliğiyle bazı bölgelerde yağışların arttığını ve yağış rejiminin değiştiğini vurgulayarak, " Türkiye, Asya-Avrupa arasında bir köprü olduğu için Rusya ve Arnavutluk'tan sonra taşkınlardan en çok etkilenecek muhtemel bölge de yer alıyor. Türkiye, stratejik konumundan dolayı risk altında." dedi.

DSİ'de 'Taşkın Direktifinin Uygulanması İçin Kapasitenin Geliştirmesi' konulu toplantının açılışına katılan Bakan Veysel Eroğlu, burada yaptığı konuşmada DSİ'nin yürüttüğü çalışmanın taşkınlar konusunda zor zamanlar geçiren Türkiye için önemli bir proje olduğunu söyledi. Bakan Eroğlu, taşkınlarla ilgili tedbirler alınması gerektiğini belirterek, "Türkiye'de 25 havza var. Öncelikle Batı Karadeniz'den başlanarak risk haritaları oluşturulacak ve alınacak tedbirlerle ilgili de çalışma yapılacak. Sonra bu çalışmalar Türkiye çapında yayılacak. Taşkın meselesi gün geçtikçe ülkemiz için önem kazanıyor." dedi.

Küresel iklim değişikliğiyle bazı bölgelerde yağışların arttığını ve yağış rejiminin değiştiğini vurgulayan Eroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Sadece Türkiye'de değil Amerika'da, Avrupa'da, Asya'da belki üç dört ayda yağması beklenen yağışların 48 saatte düştüğünü görüyoruz. Bu doğal olarak taşkına sebep oluyor. İklim değişikliği nedeniyle özellikle Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgelerinde bir azalma görülürken Karadeniz Bölgesi'nde ise 2050 yılında yağışlarda yüzde 15-20 civarında bir artış bekleniyor. Türkiye, Asya-Avrupa arasında bir köprü olduğu için Rusya ve Arnavutluk'tan sonra taşkınlardan en çok etkilenen bölge olması muhtemel. Türkiye, stratejik konumundan dolayı risk altında."

Dere yataklarının işgal edilmesinin taşkınların en önemli sebebi olduğunu vurgulayan Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu şu bilgileri verdi: "Bu taşkınların sebebi olarak kuvvetli yağışlar ve yağış rejiminin değişmesinin yanında özellikle dere yataklarının işgal edilmesinin en önemli etken olduğunu söylemem gerekiyor. Maalesef Türkiye'de dere yatakları zaman içinde işgal edilmiş. Bir takım konutlar yapılıp sanayi teşkilatları kurulmuş, fen ve sanat kaidelerine aykırı köprüler yapılmış. Hatta dere yataklarından uygun olmayan alt yapı tesisleri, kanalizasyon, içme tesisleri geçirilmiş. Ayrıca moloz ve hafriyat toprakları dökülmüş. Çok enteresandır dere yatağının vahşi çöp depolama alanı gibi kullanıldığını da hayretle müşahede ettik. Tabi ki şu anda bu duruma müsaade etmeyerek gerekli tedbirleri alıyoruz."

Bazı belediyelerin dere yataklarının üzerini kapatmasını eleştiren Eroğlu, "Türkiye'de geçmişte, dere yatağının üzerini kapatarak; otopark yapma, yol geçirme ve o alanı kullanmak gibi bir hastalık vardı. Her belediye başkanının dere yatakları konusunda arzuları olmuştur. 'Buraların üzerini kapatıp yol durumunu rahatlatayım' gibi yanlış bir takım imar uygulamaları da maalesef yapılmıştır." şeklinde konuştu.