Erol Bedir, "Artık yeter, orta oyununa son" başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada, dün Süper Lig'de Galatasaray'ın Kaysersipor'u deplasmanda 3-2 yendiği karşılaşmayla ilgili haklarını aramaya devam edeceklerini belirtti.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir ve yönetimi ile Merkez Hakem Kurulu Başkanı Zekeriya Alp ve ekibine seslenen Bedir, şunları kaydetti:
"Sizlerle özel görüşmeler yapmadan, bazı belge ve kayıtları kurumunuzdan gizlice almaya çalışmadan veya aldığımı iddia etmeden, 'şu hakemi istemem bana diğerini verin' ricasında bulunmadan, 'benim takımıma yardımcı olmadı veya rakibimin lehine düdük çaldı' diye hiçbir hakemin görevine son verin talebinde bulunmadan, ne şahsıma ne temsil ettiğim Kayserispor'a ne de onurlu, mert ve haksızlığa asla tahammül edemeyen büyük taraftarımıza yakışmayacağı için kötü sonuçlardan sonra 'ağlamadan' hakkımızı aramak ve bizi hiçe sayanlara yanıldıklarını haykırmak adına sesleniyorum."
"KALBİ KARA VE VİCDANI KÖRELMİŞ BİR ŞAHIS"
Bedir, geçen sezonun ikinci yarısında oynanan Galatasaray-Kayserispor maçında hakem Arda Kardeşler'in verdiği kararların hala akıllarda olduğunu savunarak, "O maçtaki skandal kararlar, sıcaklığını halen kaybetmemişken dün gece kayıtlarda ve kamuoyunda Galatasaraylı olduğu bilinen, adı mübarek, soyadı kıymetli ancak kalbi kara ve vicdanı körelmiş bir şahsın garip uygulamaları maça damgasını vurmuştur" değerlendirmesinde bulundu.
"EMEĞİMİZİN ÇALINDIĞI İKİ MAÇ DARBENİN SON ÖRNEKLERİDİR"
Genel sıkıntıları tespit etmek için detaylardan yola çıkmaktan başka çareleri olmadığını vurgulayan Bedir, "Onun için çok büyük problemleri olan futbolumuzda sadece iki maçımızdaki hakem yönetimlerini örnek vermemiz ayrıntı gibi gözükse de bu iki maç emeğimizin çalındığı, helal ve haramın birbirine karıştığı, önem verenler için adalet, hak hukuk kavramlarının yerle bir olduğu maçlar olup, yıllardır haksızlığa uğrayan Kayserispor'umuza darbelerin son örnekleridir" açıklamasını yaptı.
"BU HAKEMLERİ KAPI ÖNÜNE KOYMAZSANIZ, DAHA ÇOK CAN YAKACAKTIR"
Bedir, TFF Başkanı Özdemir ve MHK Başkanı Alp'in dürüstlüğünden, sorunları çözme konusundaki gayretlerinden şüphesi olmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"TFF'de yaptığımız son toplantıda, bizlerin rahatsız olduğu konularda sizlerin de muzdarip olduğuna tanıklık etmiş olduk. İnandık, güvendik, belki dedik ama olmadı. Daha toplantının üzerinden 24 saat geçmeden Kayseri'deki hakem faciası yaşandı, kanaatimce de olmayacak. Bu yöntem ve teşkilat yapısıyla olmayacak. Bu tip hakemleri veya görevlileri, gözü sahada kulağı başka yerde olup kafasında maddi manevi birçok hesap yapan şahısları, küçük cezalarla geçiştirir, uzatmadan anında kapı önüne koymazsanız, bu yapı daha çok TFF ve MHK yönetimini götürecek ve daha çok can yakacaktır. Bizler de yakındığımızla kalacağız.
Ya radikal bir şekilde temizlik yapıp, ciddi bir otorite kurarak hakemlerin sahada forma ayrımı yapmasını engelleyeceksiniz ki çok zor veya siz de 'artık yeter' deyip futbolda en ileri olan 10 ülkenin sistemini Türkiye'ye getireceksiniz. Süper Lig'in tüm yönetimini kurulacak Süper Lig Birliğine bırakıp, TFF olarak diğer ileri ülkelerde olduğu gibi milli takım ve alt liglerle ilgileneceksiniz. Bu şekilde kurulacak yeni alt yapıyla birlikte tartışılan naklen yayın gelirleri, fikstür, disiplin, lisanslama ve hakemler gibi konular, ciddi şekilde düzene girecektir. Aksi halde, en berrak, en temiz suyu bile kötü bir kaba koysanız onun şeklini almak zorundadır, sorun suda değil kaptadır."
"AVRUPA İLE ARAMIZDAKİ MAKAS CİDDİ ŞEKİLDE AÇILMAKTA"
Bedir, "Kendi ligimizde belki bazı manipülasyonlarla başarılı olabilir şampiyonluklar kazanabiliriz, deneme sınavında kopya çeken öğrenciler gibi yüksek puanlar da alabiliriz ama gerçek sahaya, adil korumasız zemine (Avrupa) çıktığımızda saçımız önümüze dökülür" ifadelerini kullandı.
Anadolu kulüplerinin de bundan ciddi rahatsızlık duymaları gerektiğini ve bir kısmının da duyduğunu bildiğini aktaran Bedir, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizler Türkiye'de evcilik oynarken Avrupa ile aramızdaki makas ciddi şekilde açılmakta. Marka değerimizin düşmesiyle sosyal barış da zedelenmektedir. Hakkı gasp edilen, emeği çalınan, onuruyla oynanan başka taraftarlar, Kayserispor taraftarı kadar vakur, olgun ve sabırlı olamayabilir. Hatta bizim taraftarımızın sabrının da bir sınırı var. Bu nedenle ya tam temizlik ya sistem değişikliği ya da kendimizi kandırmak. İstanbul veya Anadolu ayrımı yapmaksızın futbolun paydaşları olarak seçim bizlerin."