Erozyon, tabiat oluştuğundan beri var olan bir doğal affettir. Doğal afet olmasının yanı sıra beşerî etkenler de erozyona neden olabilir. Erozyona insan faktörünün neden olduğunda geri dönülemez bir boyuta ulaşabilir. Erozyon sözlük anlamı "Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıpratılıp yerinden koparılarak eritilmeleri veya bir yerden başka bir yere taşınması olayı, aşınma, aşınım, itikâl." şeklindedir.
Erozyon ya da diğer bilinen ismi ile aşınım, toprağın dış kuvvetler nedeniyle eriyip sürüklenmesidir. Bu dış kuvvetler akarsu, sel suyu ya da rüzgâr olabilir. Toprağın dış kuvvetler tarafından aşındırılması olayına ise "doğal erozyon" denir. Doğanın neden olduğu erozyon toprak oluşumu ile denge sağlar. Doğanın ve insanın bir arada neden olduğu erozyonda ise denge sağlanmaz. Bu tür erozyona "hızlandırılmış erozyon" denir.
Doğal erozyon, bitki örtüsünün altında yeni toprak oluşmasına neden olur. Bu sebepten çevre için herhangi bir zararı bulunmaz. Toprak örtüsünün yerinde kalmasını ve yenilenmesine yardımcı olan doğal erozyona dış faktörler eklenince doğal denge bozulur. Bu bozulma sonucunda toprak örtüsü incelir ve yok olur. Erozyon bilinçsizlik ve insan etkisi nedeniyle telafi edilemeyen boyutlara ulaşabilir. Kaybedilen verimli topraklar tarımsal üretim kapasitesini düşürür.
Toprağın aşınarak taşınmasına neden olan faktörlerin etkisinin artması erozyonunun verdiği kaybı belirler. Cılız bitki örtüsüne sahip olan yerlerdeki toprağın taşınması oldukça kolaydır. Rüzgâr, yağış, yanlış sulama tekniklerinin kullanılması gibi sebepler bitki örtüsünün varlığını belirler. Anızların yakılması ile toprak yapısı ve toprakta yaşayan canlılara verilmesi erozyona neden olan sebeplerdendir. Yer çekimi, su ve rüzgârın etkisi ile toprağın taşınmasını engellemek için eğimin tersi yönünde tarlalar sürülmelidir. Erozyonun nedenleri şu şekildedir:
Türkiye'de iç bölgelerde sağanak yağmurlar sonucunda oluşan seller cılız bitki örtüsünün olduğu arazilerde toprakların süpürülmesine neden olur. Sel taşkınları ve dere yataklarının ıslah edilmemesi toprak erozyonunu artırır. Rüzgârlar ülkemizde pek çok bölgede görülen doğal bir olaydır. Konya-Karapınar çevresini bu bölgeye örnektir. Karapınar çevresi hem bitki örtüsünün zayıf hem de kuraklığın belirgin olduğu bir yöredir. Türkiye'de erozyona neden olan etkenler genel olarak şu şekildedir:
Toprak verimini düşüren, barajların ömrünü kısaltan, çölleşmeye neden olan ve suları kirleten erozyon toprak ve arazi kayıplarına sebep olur. Erozyonu engellemek için ekim alanı açma gibi nedenlerle ormanlar mahvedilmemelidir. Çıplak olan arazilerde ağaçlandırma çalışmaları gerçekleştirmeli, ahır hayvancılığını geliştirerek mera ya da otlaklarda hayvan otlatmalarının önüne geçilmelidir. Çiftçiler tarlalarını sürerken eğime dik bir şekilde sürmeli ve hasattan sonra kalan anızları yakmamalıdır. Eğimli arazilerde mümkün olduğunca ağaçlandırma yapılmalıdır. Erozyona neden olmamak ve en az kayıpla kurtulmak için şunlar yapılabilir:
Toprakların kuvvet sonrasında başka yere taşınması olarak da bilinen erozyon, her bölgede görülmez. Toprak aşınması daha çok bitki örtüsünün az olduğu kurak bölgelerde, engebeli ve dağlık alanlarda görülür. Bitki örtüsünün en az olduğu yerler erozyona en müsait yerlerdir. Ülkemizde en az erozyona maruz kalan bölge Marmara Bölgesi olarak görülmektedir. Ülkemizde erozyonun en çok görüldüğü bölgeler sırasıyla şuralardır: