HABER

"Erteleme, kaos yaratır"

YALOVA (İHA) - ANAP'tan istifa ettikten bir süre sonra MHP'ye katılan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, bugün ilk kez seçim bölgesi Yalova'ya geldi. Okuyan, "Seçimlerin etrelenmesi Türkiye'yi kaosa sokar" dedi.

Yalova'da oluşturulan seçim bürosunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Okuyan, 3 Kasım seçiminin ertelenmesinin ülkede kaosa yol açacağını ileri sürdü.

Okuyan, "Bazı siyasi partiler barajında altında kalma korkusu içerisindeler. Bunların seçimi erteletme çabaları olabilir. Biliyorsunuz ki, seçim listeleri 11 Eylül 2002 tarihinde Yüksek Seçim Kurulu'na teslim edilecek. O listelerde yerlerini beğenmeyen bazı milletvekili arkadaşlarımız, geçtiğimiz seçimlerde olduğu gibi seçimi erteletebilmek için Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırabilir ve seçimlerin 3 Kasım'da yapılmaması için girişimde bulunabilirler. Böyle bir girişim 1995 ve 1999 seçimlerinde de oldu. Ancak bu girişimler bir sonuç vermedi. Çünkü hiçbir parti grubu, bu tür kişisel hesaplarla yapılan girişimlere destek vermez" diye konuştu.

"SEÇİMİN ERTELENMESİ KAOS GETİRİR" 3 Kasım'daki seçimde durumun biraz daha farklı olduğunu vurgulayan Okuyan, şöyle devam etti:

"Bu erken seçimi istemeyen ve listede yerini beğenmeyen arkadaşlar birlikte bir girişim başlatabilirler. Bunları kınamıyorum, geçmişte de benzer girişimler oldu. Ama buna daha 1.5 ay evvel parlamentoda kürsüye çıkıp erken seçimi savunan, oylamada olumlu oy verip, kamuoyu önünde kendini erken seçimci olarak bağlayan partiler, bu harekete destek verirlerse, o zaman demokrasimiz açısından, geleceğimiz açısından son derece büyük bir yanlışlık yapılmış olur. Kendi partilerini de kamuoyunun gözünde fevkalade sıkıntılı bir seviyeye indirmiş olurlar. Meclis daha bir ay evvel 449 milletvekilinin oyuyla erken seçim kararı almışken, şimdi bana söyleyebilir misiniz ki ne değişti? 3 Kasım'da seçimlerin ertelenmesi demek Türkiye'yi bir kaosa sokmak demektir. Partilerimiz eğer baraj endişesi ile Türkiye'yi kaosa sokmak pahasına böyle bir girişime açıktan veya gizliden destek olurlarsa, bir daha milletin önüne çıkamazlar."

Yüzde 10'luk barajın indirilmesi taleplerini doğru bulmadığını kaydeden Okuyan, "Bunlar 3 Kasım kararı almadan görüşülmeliydi. Artık takvim işliyor. Baraj artsın, baraj düşsün, seçim kanunu değişsin demek seçimden korkmaktan başka bir şey değildir. Bu tartışmaları doğru bulmuyorum" dedi.

"ANKETLERDE YÖNLENDİRME VAR" Deutsche Bank'ın yaptığı anket sonuçlarının hatırlatılması üzerine Okuyan, bunun seçmeni yönlendirme amaçlı olduğunu ileri sürdü. Okuyan, "Böyle bir araştırma yapmış mı yapmamış mı, o da tartışılır. Benim bildiğim, bankalar bu tür araştırmalar yapmaz. Seçimlerin sonucunda ne olup olmayacağını banka yöneticileri merak edebilirler ama bunu kamuoyu ile paylaşmazlar. Acaba bu kamuoyu araştırması doğru mu yapılmış, hangi ölçeklerle gerçekleştirilmiş? Bugün herkes kamuoyu araştırması yapıyor ve hepsinde farklı sonuçlar ortaya atılıyor. Bir maniplasyon yapıldığını düşünüyorum. AK Parti ve CHP'yi öne çıkartmak, dolayısıyla AK Parti'den ürken seçmeni CHP'ye yönlendirmeye yönelik bir maniplasyon olarak düşünüyorum. Bendeki izlenim o" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler