İSTANBUL (İHA) - Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, küskünler hareketine rağmen seçimin ertelenmesi olasılığının düşük olduğunu söyledi.
DSP Genel Başkanı ve Başbakan Bülent Ecevit, iç ve dış politikadaki gelişmeleri NTV televizyonuna değerlendirdi. ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz'ın "Ecevit, erken seçim konusunda olduğu gibi AB'yi anlamakta da güçlük çekiyor" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Başbakan Ecevit, "AB'yi anlamakta güçlük çekmiyoruz. Bu konuda Başbakanlık'ta benim somut ilişkilerim oldu. Avrupa'nın üst düzey yetkilileri ile mücadelemizi verdik. Bu iddia doğru değildir. MHP'nin tereddütleri var. Onlar da kamuoyunda tartışılıyor" dedi.
YILMAZ GERGİNLİĞİ Mesut Yılmaz'ın kendisini ziyareti sırasında MHP'den şikayet ettiğini dile getiren Ecevit, "MHP'nin AB yasalarının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurması karşısında siz hükümetten çekilmez misiniz?' dedi. Ben de 'Hükümetten çekilmemizi mi istiyorsunuz?' dedim. 'Evet' dedi. Koalisyon hükümetinin başında bulunan hükümetin başbakanını ziyaret ediyor ve çekilmesini istiyor. Kaldı ki, kendisinin çekilmesi lazım. Yaklaşan erken seçimler açısından son derece önemli bir döneme girilecekti. Çünkü yeni bir Bakanlar Kurulu'nun yetiştirilmesi mümkün olmayacaktı. 1.5 ayda yeni bir hükümet kurulması mümkün değildi, ancak kendisi ısrar etti" diye konuştu.
Yılmaz'la görüşmesi sırasında erken seçimin gündeme geldiğini ifade eden Ecevit, "Erken seçimden kurtulmak istediğini belli ediyordu. Kaldı ki, önerileri bunu gösteriyordu. Yılmaz, iki öneri getirdi. Birincisi, MHP'nin çekilmesi. MHP'nin bunu kabul etmeyeceği belliydi. Yılmaz, o zaman AB'ye sahip çıkacak geniş tabanlı bir hükümet kurulmasını önerdi. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını biliyordu. Belli ki erken seçimden vazgeçilmesini istiyordu. Böyle bir niyeti olmadığını söyledi ama niyeti apaçık belliydi. Onun için bu konuda bir kargaşa içine girildi" ifadelerini kullandı.
DSP olarak Bakanlar Kurulu'ndaki işlerinin aksamaması için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Başbakan Ecevit, "Beni en çok kaygılandıran bu belirsizlik ortamının ekonomide olumsuzluklara yol açmasıydı. Oysa ekonomi son dönemde belirgin bir büyüme sürecine girmişti. Turizm gelişiyordu, üretimde artış vardı, dış satım gelişiyordu. Ama son gelişmeler sakıncalı bir ortama yol açabilir. Erken seçimi gündeme getiren ilk kimse de bundan kaçınması gereken kimse Derviş oldu. Ama erken seçim isteğini körükledi" dedi.
Başbakan Ecevit, "Yılmaz'a 'niye siz çekilmiyorsunuz' diye sordunuz mu?" şeklindeki bir soruya, "O ayıp olur diye, sormadım. Aklında bunun olduğu belliydi, şimdi kamuoyunda bunu dile getiriyor" yanıtını verdi.
Türkiye'nin çok zor bir süreçten geçtiğini ifade eden Ecevit, "Fakat AB'ye şunu söyleriz. Türkiye'de seçime gidiliyor. Bu arada koalisyon ortağından birinin kuşku uyandıran sözleri gerçek ama bu endişe uyandırmaz. Bu bir geçici süreçtir. Seçimlerden sonra AB ile ilgili ilişkilerimiz tekrar sağlıklı bir sürece girecektir" diye konuştu.
Yılmaz'ın partisinin iç durumunda bir takım ciddi sorunlar olduğunu, bu nedenle bu erken seçim konusunda erken hareket edemediğini düşündüğünü kaydeden Ecevit, "Belki erken seçimden kurtulmayı istediği için böyle açıklamalar yaptı. Kaldı ki içinde bulunduğumuz ortamda siyaset çok kaypak şekilde ilerliyor. Onun için izahı zor şeyler de oluyor" ifadelerini kullandı.
YÜZDE 10 BARAJI "Yılmaz şimdiden sonra ne yapacaktır?" şeklindeki bir başka soruya Başbakan Ecevit, şu şekilde yanıt verdi:
"Bilemiyorum. Seçimlere kadar sıkıntılı bir süreçten geçeceğiz. Bir süre öncesine kadar 3 koalisyon ortağı olarak iyi geçiniyorduk. Ama ufukta sandık görülünce, bağlar koptu. Ben 3.5 yılda çok büyük çaba gösterdim. İyi de sonuç aldım. Fakat son birkaç ayda hükümet ilişkileri bakımından işler bozuldu. Tabi siyasal yaşamımızdaki bazı şeyler de buna ekleniyor. Mesele yüzde 10'luk baraj. Benim bildiğim demokratik ülkelerde bu kadar yüksek baraj yoktur. Bunun düzeltilmesi gerektiğinde artık hepimizin birleşmesi gerek. Bunun sonucunda yapay ittifaklar oluyor."
Yüzde 10 barajının düşürülmesi durumunda HEDEP'in de Meclis'e girebilme ihtimalinin hatırlatılması üzerine Başbakan Ecevit, "O olasılığa karşı HADEP'le başka partiler ittifak arayışına giriyor. Yani yapay yollardan böyle bir arayış var. Girişim yapabilmek için erken seçimden vazgeçmek gerekiyor. Bunun için de zaman yok" değerlendirmesinde bulundu.
Kişiliksiz politika yapıldığına dikkat çeken Ecevit, "Buna karşın ben kendi partime güveniyorum. Bu kaypak zeminden siyaseti kurtarmak için DSP çok güçlü olarak iktidara gelmelidir. Yoksa bütün vatandaşların şaşkınlıkla izledikleri kargaşa, iktidardan sonra devam edebilir. DSP güvenilen parti. Şu sırada da güvenilen bir partinin iktidara gelmesi gerek" ifadelerini kullandı.
SEÇİMLERİN ERTELENME OLASILIĞI Küskünler hareketine rağmen seçimlerin ertelenmesi olasılığını çok zayıf gördüğünü dile getiren Ecevit, "Biz bu sürece girilmeden önce erken seçime karşı tek partiydik. Küçük partiler bile mertliğe gölge düşmesin diye erken seçim istediklerini açıkladı. Durum bir hayli karışık ama DSP bunların üstesinden gelecek tek parti. Küskünlerin sayısının artması ile böyle bir şey olabilir ama çok zor. Ekonomi yeniden olumsuz bir döneme girecektir, oysa son dönemde olumlu sinyaller alınıyordu. Yılmaz'ın çıkışlarından sonra borsa çıkmaya başladı. O bakımdan kaygılıyız" dedi.
Cumhurbaşkanı ile bugün haftalık olağan görüşmesini yapacağını belirten Başbakan Ecevit, Cumhurbaşkanı'nın da son gelişmelerden rahatsız olduğunu söyledi.
"Seçimlerin erteletilmesi gündeme gelirse, Cumhurbaşkanı görevi kime verir?" şeklindeki bir soruya Başbakan Ecevit, "O konuda Anayasa'da seçenekler var. Sayın Cumhurbaşkanı'nı telkin altına bırakmak istemem. Cumhurbaşkanı'nın önemli yetkileri var" yanıtını verdi.
ECEVİT'İN CHP VE AK PARTİ KAYGISI AK Parti ve CHP'nin iktidara gelmesi konusunda kaygılar taşıdıklarını ifade eden Başbakan Ecevit, konuşmasına şöyle devam etti:
"Seçime kadar çok şey değişebilir. İçinde bulunduğumuz koşulların yeni bir değerlendirmesi yapılacak durumda. Yeni bir hükümet oluşturulmasının yaratacağı sakıncaları kamuoyu değerlendirecektir. Fakat AK Parti'nin kendi başına iktidara gelmesinin doğuracağı ciddi sakıncalar vardır. CHP'nin sol çevrelerin büyük kesiminin olumsuz etkileri vardır. Bu iki partinin tek başına iktidara gelmeleri ciddi sorunlar doğuracaktır. İnşallah olumsuzluklar olmaz ama seçimden sonrası için ciddi kaygılarım var."
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimlere girmesinin engellenmesine karşı olduklarını vurgulayan Ecevit, öteden beri partilerin kolay kapatılamamasından yana olduklarını, Erdoğan'ın Meclis'e girmesinin yasaklanması durumunda partisinin devem edeceğini söyledi.
Zekaria Temizel'in 5. sıradan aday gösterilmesi ile ilgili olarak ise Ecevit,
şunları söyledi:
"Biz seçimlere giderken şimdiki adaylarımızın hep en üst düzeyde temsil edilmelerini sağladık. O bakımdan kendisini istenilen düzeye çıkaramadık. Kendisi ile verimli çalışmalar yapacağımızı belirttim. Kendisi de göreve devam edeceğini söyledi. Aday seçimleri dünyanın en zor işidir. Umuyorum ki, Temizel'i çok daha yüksek oyla Meclis'e getireceklerdir. Ama birlikte çalışmaya devam ediyoruz."
ECEVİT'İN SEÇİM STRATEJİSİ Siyaseti bırakması konusunda netleşen bir tarih olmadığını ifade eden Ecevit, "Bir kere AB ile ilişkilere büyük önem vereceğiz ve AB ilişkilerimizin karşılıklı bir güven ortamında sürmesine özen göstereceğiz. Onun dışında ekonomiyi canlandırma konusunda adımlarımızı ileriye götüreceğiz. Ayrıca ekonomiyi güçlendirmek için elimizden geleni yapacağız. Köylümüze büyük ağırlık vereceğiz. Köy-Kent Projesi de bunun göstergesidir. Seçim maratonunda önceliği Köy-Kent'lere verdim. Denge dağılımında adaletsizlikler var. Gerek işçi, gerek memur kesiminde o adaletsizlileri düzeltmek için çalışıyoruz.
Yolsuzluklarla ve insan hakları konusundaki mücadelemiz önemli yer tutuyor" dedi.
ECEVİT'İN SİYASETİ BIRAKMASI
Görevi bırakması ile ilgili kesin bir tarih sorulması üzerine Ecevit, "Benim de yaşım belli bir düzeye varmış durumda. Uygun bir zeminde elbette bu görevi bırakacağım. Bu görevi bırakmadan önce partimin ben olmadan çok verimli bir şekilde demokratik felsefeyi sürdüreceklerini bekliyorum. Çok ilginçtir. Yeni Türkiye'deki arkadaşlar gücenmesinler ama bu konudaki güvenim daha da arttı. Ben DSP'ye güven duyarak ayrılabileceğimi düşünüyorum. Yeni Bakanlar Kurulumuz kısa süre içinde olağan üstü çalışmalar yaptı. O da partimin geleceğinde bana güven verdi" diye konuştu.
Seçimlerden sonra nasıl bir ortamla karşılaşılacağını bilmediğini, ancak mümkün olan sürede görevi arkadaşlarına devredeceğini açıklayan Ecevit, "Bu tarih çok uzun olmayacaktır. Gurubumuzdaki diğer arkadaşlarımızla tuturlı davranış içindeler. DSP'ye karşı oynanan çirkin oyunun farkındalar ve bundan dolayı çok tutarlı davranışlar içindeler. Derviş'in girişimi ile partimiz bölündü. Sadece Meclis'teki grubumuz dağıldı. Ama Anadolu'daki örgütümüzde hiçbir yaprak yerinden oynamadı" ifadelerini kullandı.
Görevi kime devredeceği konusunda netleşen bir karar almadığını belirten Ecevit, şimdiden böyle bir kararın verilmesini doğru bulmadığını, halef tayin etmesinin de mümkün olmadığını kaydetti.
MUHTEMEL BİR IRAK OPERASYONU VE BARZANİ'NİN TUTUMU Irak'ta genilen son noktayı da değerlendiren Başbakan Bülent Ecevit, "ABD'nin Irak konusunda ne yapacağı belli olmadı. Aynı yönetimin içinde değişik düşünceler ortaya atılır. Bush'un sürecinde de böyle bir süreç yapıyoruz. Irak'a karşı askeri harekatı gerekli görenler de var, sakıncalıda görenler de var. Bu sorundan olumsuz etkilenen ülkelerin başında Türkiye geliyor. Onun için hem Amerikan politikasındaki belirsizlikten tedirginiz hem de Irak'taki koşullardan tedirginiz" şeklinde konuştu.
Ekonomik açıdan Kuzey Irak'taki Kürt gruplarının Türkiye sayesinde ayakta durabildiklerini ifade eden Başbakan Ecevit, Türkiye'ye karşı oyun oynanmasına müsaade etmeyeceklerini açıkladı.
ABD'nin kararsız tutumunun ne kadar süreci konusunda bir fikri olmadığını, ancak Amerika'nın batı ülkelerinden destek almak istediğini belirten Ecevit, bu konuda fazla destek bulamadığı için belirsizliğin devam ettiğini kaydetti.
KOPENHAG ZİRVESİ Ecevit, Kopenhag Zirvesi'ndeki süreçte Avrupalı muhataplarına şu mesajı vereceğini söyledi:
"Avrupalı arkadaşlarımıza, hükümet ortaklarımızdan birinin AB konusunda olumsuz sesleri yükselebilir ama geleceğe yönelik karamsarlığa kapılmamak gerektiğini söyleyeceğim. Mesut Yılmaz'ın belirttiği kaygılar abartılı. MHP çok yadırganan acayip bir önerge verdi. Fakat Anayasa Mahkemesi'nin bu konuyu ciddi bir şekilde ele alacağına inanıyorum. Türkiye'nin AB geleceğinden kaygı duymuyorum."
Bahçeli'nin Kıbrıs'tan ödün verildiği sözlerini doğru bulmadığını da vurgulayan Ecevit, "Bakanlar Kurulu'nda böyle bir şey dile getirmemiştir. Son zamanlarda açıkça ifade edilmese bile Kıbrıs'ta iki ayrı devlet ve iki ayrı millet bulunduğu kabul ediliyor. AB kriterlerinde Kıbrıs'ın bir sorun oluşturacağını düşünmüyorum. Kıbrıs konusu Yunanistan ve bir ölçüde İngiltere ve Türkiye dışında kimseyi ilgilendirmiyor. Onun için ben o konuda kaygılı değilim. MHP'li dostlarımızın sanki Kıbrıs'ı terk ediyoruz şeklindeki davranışlardan kaçınmasını istiyorum" diye konuştu.
MEMUR MAAŞLARI Memur maaşları konusunda sorulan bir soru üzerine Başbakan Bülent Ecevit, "Bence bir anlaşmanın yanı başındayız. İlk defa kamu görevlileri için toplu görüşme sürecine girdik. Ekonomik sürecin doğurduğu olumsuz etkiler bakımından kamu görevlileri çok bilgililer. Çok ufak bazı pürüzler kaldı. Sayın Masum Türker, son bir iki günde konuyla daha yakın ilgileniyor. Bana göre olumlu bir sonuca varılabileceğine inanıyorum" ifadelerini kullandı.
ERKEN SEÇİMLERİN 15 ARALIK'A ERTELENMESİ Açıklamaları sırasında AB ile ilgili temaslarda bulunmak üzere Brüksel'de bulunan Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın, seçimlerin 15 Aralık'a ertelenmesi yönündeki açıklamalarını değerlendiren Başbakan Ecevit, "Bunu ilk defa duyuyorum. Aslında ben başından beri böyle düşük bir tarih verilmesini tehlikeli buluyorum. Benim başından beri reddettiğim konuda şimdi bir aya muhtaç olduklarını görüyorum" dedi.