Eruygur emretti imha ettik

Ergenekon savcıları tarafından tedavi gördüğü hastanede ifadesi alınan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün, ifade verdiği sırada avukat bulundurmak istemediğini, örtülü ödenek soruşturmasıyla ilgili sorulara da bilgisi dışında cevap vereceğini söylediği öğrenildi. İfadesinde örtülü ödenek belgelerini imha ettiklerini gösteren tutanağı kabul eden Ersöz “Tutanak bana komutan tarafından verildi ben de imzaladım’’ dedi.

**2 SAVCI VE TEFTİŞ HEYETİ SORGULADI**

Ergenekon savcıları Fikret Seçen ve Murat Yönder tarafından Başbakanlık Teftiş Kurulu heyeti nezaretinde sorgulanan Ersöz’ün “Darbeye zemin hazırlamak” amacıyla kullanıldığı iddia edilen haber alma ödeneği “830 Harcama Kalemi” ile ilgili verdiği ifadeler ortaya çıktı. Ersöz ifadesinde “Harcamalardan Eruygur’un sorumlu olduğunu”, “parayla hiç temasının olmadığını” söyledi.

**BUGÜNE KADAR BİR KEZ İFADE VERDİM**

Savunmasına “Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 16 Ocak 2009 günü avukatı ile birlikte savunma yaptığını, bu tarihten sonra savcılıkta herhangi bir ifade vermediğini” vurgulayarak başlayan Leven Ersöz’ün 11 Ocak 2009 günü saat 10.30’da başlayan ifade alma işlemi 10.45’te sona erdi. Ersöz 15 dakikada verdiği 3 sayfa ifadede kayıp 7.5 milyon liranın aktarıldığı kişi ve şirketlerle ilişkilerini anlattı.

**KONUŞTUM 5 BİN DOLAR İNDİRİM YAPTI**

Ergenekon sanığı da olan Hakan Şanlı’ya Jandarma Genel Komutanlığında istihbarat başkanı olarak görev yaptığım dönemde tanıdığını anlatan Ersöz “Şanlı’yı Jandarma’ya alınması planlanan frekans bozucu (JAMMER) cihazının fiyatı ile ilgili bir görüşme sebebi ile tanıdım. Teklif ettiği fiyattan iskonto yapmasını istedim, bu görüşmede 5.000 Dolar gibi bir iskonto yaptı” dedi. Rem Mümessillik, ve Cambridge Lake şirketleri ile hiçbir ilişkisi olmadığını öne süren Ersöz, Mehmet Sanibal, Sencer Özkan, Hakan Şanlı ve Dean La-Vey isimli kişileri tanımadığını savundu.

**2 YILLIK BELGELERİ EMİRLE İMHA ETTİK**

“2002-2004 yıllarına ait haber alma ödeneğinin kullanılmasına ilişkin belgelenen bir tutanakla imhasına karar verildiği ve imha edildiği doğrudur” diyen Ersöz şöyle devam etti: “2004 yılının Temmuz-Ağustos aylarında Mehmet Şener Eruygur’un emekliye ayrılacak olması sebebiyle onun dönemine ait haber alma ödeneğinin harcanması ile ilgili belgeleri imha ettiğimizi ve tutanak altına aldığımızı hatırlıyorum. Örtülü ödenekle ilgili tüm defter ve kayıtları imha ettikten sonra tutanağın altını Jandarma görevlileri Recep Cömert, Adnan Sezer, Atilla Uğur, Hakkı Kılınç, Genel Komutan Şener Eruygur ve ben imzaladım.”

**Hastaneyi ofise çevirmiş**

Levent Ersöz’ün tedavi gördüğü Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’ndeki odasında yapılan arama, Ersöz’ün avukatı Ali Rıza Dizdar tarafından cep telefonuyla fotoğraflandı ve gazetecilere dağıtıldı. Avukatının dağıttığı fotoğraflar, Ersöz’ün ‘iyileşemez hasta’ olarak kaldığı hasteneyi, çalışma ofisine çevirdiğini ve yüzlerce belgeyi odasında tuttuğunu ortaya koydu. Bir fotoğrafta Ersöz yatarken başında jandarma bekliyor, bir diğer fotoğrafta, Ersöz, yatağın üzerinde konulan dosyalar incelenirken hemen arkada yer alıyor .

Fotoğrafları basına dağıtan Avukat Dizdar, müvekkilinin 11 ayrı rahatsızlığı bulunduğunu, hastaneye giderek ifade alan savcıların müvekkilinin hayatını tehlikeye soktuğunu, Levent Ersöz’e bir şey olması halinde bunun sorumlusunun Savcı Zekeriya Öz olacağını iddia etti. Ersöz’ün ‘steril hasta odası’nda klasörlerce evrakın ne aradığını açıklamayan Dizdar “Müvekkilimi ifadesinin alınması için 15 Ocak’ta mahkemeye götüreceğim. Oradan ölüsü bile çıksa, tekerlekli sandalyeyle de olsa ifadesinin alınması için götüreceğim” dedi.

**ŞOVALYE RUHLU HASTA**

Levent Ersözün odasının fotoğraflarının değerlendiren Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan “Ortada hayret ile izlenecek bir durum söz konusu. Böyle hasta olduğu iddia edilen birinin bu şekilde yoğun çalışması normal değil. Hastanede böyle bir tempo ile kendini feda edercesine savunmaya çalışan Ersöz’u kutlamak gerek. Ersöz, hasta yatağında bukadar dosyanın içine gömüldüyse, kendisi için değil inandığı ideal için çalışıyor demektir. Bu da onun şovalye ruhlu olduğunu gösterir. Hasta ise neden o kadar dosyaya gömülmüş durumda? Hasta değilse neden hastaneden taburcu olmuyor” dedi.