Tarih Araştırmacısı Oğuzhan Türk, Erzurum’un Palandöken ilçesi sınırlarında araştırma yaparken turret ve bunker adlı savunma yapılarına rastladı. Bu yapıların Fransız Maginot hattında kullanılan savunma yapıları ile aynı olduğunu anlayan Türk, savunma yapıları üzerinde incelemelerde bulundu. Sovyetlerin Kars’ı ve Ardahan’ı istemesi üzerine Türk askerlerinin bu savunma hattını yaptığını belirten Tarih Araştırmacısı Oğuzhan Türk, “Cumhuriyet yıllarında Sovyetler birliğinin Kars ve Ardahan’ı geri istemesi sebebiyle bir tehlike oluşmuştu. Bu nedenle mevcut savunma sistemi olan tabyaların yanı sıra Paris’teki savunma sistemlerinin aynısı Erzurum’da da yapılmıştır” dedi.
Öte yandan İkinci Dünya Savaşı’nda Fransızlar, Almanların saldırılarından korunmak için Fransız Devlet Adamı Andre Maginot’un fikriyle Paris’in doğu ve kuzey sınırlarına Maginot hattı olarak bilinen savunma hattı yapmışlardı. 240 kilometrelik alana yapılan bu savunma yapılarını ise turret ve bunker olarak adlandırdılar. Daha sonra ise Cumhuriyet yıllarında Sovyetlerin, Kars ve Ardahan’ı geri istemesi üzerine mevcut savunma hatlarını güçlendirmek için Türk askerleri Paris Maginot hattına benzer savunma yapılarını Erzurum’a kurdu. Kazım Karabekir Paşa’nın Fransa’nın Paris şehrine yapılan savunma hattı ile Erzurum’da Ruslara karşı yapılan savunma sisteminin benzerliğinden ötürü ise ’Erzurum Doğu’nun Paris’i’ sözünü kullanmıştır.
Turret ve bunker savunma yapılarının Erzurum’da ilk kez görülen yapılar olduğunu kaydeden Tarih Araştırmacısı Oğuzhan Türk, “Fransızlar, Almanların saldırılarından korunmak için Fransız Devlet Adamı Andre Maginot’un fikriyle Paris’in doğu ve kuzey kesimlerini tamamen kapsayan bir savunma hattı kurmuştu. Bu savunma hattının adı ise Maginot savunma hattı olarak biliniyor. Hattın aynısı İkinci Dünya Savaşı yıllarında Erzurum’a da yapılmıştı. Burada gördüğünüz turret ismi ile anılan ve Erzurum’da ilk defa görülen bir yapı şeklidir. Hemen yanında ise kıyı topçusu ismiyle bilinen ağır makineli tüfek yuvaları var. Bunların haricinde yine bunkerler ve kule tipi yapılarda bu alanda görülüyor. Paris’teki yapıların buradakilerle benzerliğini gören Kazım Karabekir Paşa, Erzurum Doğu’nun Paris’idir sözünü söylemiştir. Bu hem savunma yapılarının benzerliğinden hem de Erzurum’un Paris kadar önemli bir şehir olduğunu vurgulamak için söylediği sözdür” açıklamalarında bulundu.
Erzurum’un deveboynu geçidinde yoğun bir savunma hattı olduğunu söyleyen Türk, “Şu anda bulunduğumuz bölge tarihte de adından sıkça söz ettiren ve deveboynu geçidi olarak bilinen bölgedir. Bu savunma tipleri de bu bölgede yoğun bir şekilde görülmektedir. Ayrıca bu bölgenin önemini hemen karşısında bulunan 3 bin yıllık bir kale ile de gösterebiliriz. Bu yapı tipleri tabya sistemlerinin yanı sıra geçitleri güçlendirmek amaçlı yapılan ağır makineli tüfek yuvası yapılarıdır” diye konuştu.
Sovyetlerin Kars ve Ardahan’ı istemesi üzerine Paris’teki savunma hattının benzerinin Erzurum’a da kurulduğunu belirten Türk, “Fransızların yaptığı savunma hattı 240 kilometre uzunluğundadır. 240 kilometre alana yapılan ve ağır makineli tüfekleri korumak için inşa edilen yapılar dönemin silahlarını korumak amacıyla oldukça donanımlı oluşturulmuş. Ayrıca Erzurum’un etrafını çevreleyen bu savunma hattı ise yaklaşık 250 kilometre uzunluğundadır. Fransızlar turret ve bunkerler yapılarını 1929 yılında inşa etmeye başlayarak 1935 yılında bitirdiler. Cumhuriyet yıllarında ise Sovyetler birliğinin Kars ve Ardahan’ı geri istemesi sebebiyle bir tehlike oluşmuştu. Bu nedenle mevcut savunma sistemi olan tabyaların yanı sıra Paris’teki savunma sistemlerinin aynısı Erzurum’da da yapılmıştır. Altlarında geçişler olan bu yapılar askerlerin silah ve erzak ihtiyacını karşılamak için yapılmıştır” dedi.
(İHA)