Erzurum'da "1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler" sempozyumu başladı.
Atatürk Üniversitesi tarafından 2- 4 Mayıs 2012 tarihleri arasında düzenlenen, "1. Uluslararası Türk-Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler" sempozyumunun açılışında, tarihi gerçeklerin çarpıtılmak istendiğini, yüzyıllarca barış ve huzur içinde yaşayan Türk ve Ermenilerin arasının, ekilen nifak tohumları yüzünden açıldığı söylendi.
2-4 Mayıs tarihleri arasında 15 oturum halinde yapılacak sempozyuma 12'si yabancı 75 bilim adamı katıldı.
Sempozyumla ilgili bilgi veren Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, sempozyumda belgelerin ortaya konulacağını ifade etti. Bilim adamlarının hem Türk hem de Ermeni tarihine katkıda bulunmak amacıyla bir araya geleceğini vurgulayan Kürkçüoğlu, "Her iki milletin tarihi, mesela Ermenistan'ın eski dönemi, eski çağı, orta çağı, bunların hepsi konuşulacak ve belgelerle ortaya konulacak. Mesela Ortaçağ'da onların Türklere bakış açısı, Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet'in Ermeni patrikhanesini Bursa'dan İstanbul'a taşıması, Fatih'in patrikhane konusunda emekleri, Milleti Sadıka meselesi konuşulacak. Sempozyumun ana konusunu Türk-Ermeni ilişkileri oluşturacak. Bilimsel belgeler doğrultusunda konu bilim noktasında tartışılacak." dedi.
Sempozyuma İngiliz, Amerikan, Fransız, Norveçli, İranlı, Azerbaycanlı bilim adamlarının da katıldığının altını çizen Doç. Dr. Kürkçüoğlu, "Programa Arşiv Genel Müdürü de davet edildi. Genel müdürümüz Türkiye'deki arşivlerin durumunu anlatacak. Sempozyum esnasında katılanlara üniversitenin yayınları da takdim edilecek." dedi.
Sempozyumda konuşan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç.Dr.Uğur Ünal, devlet arşivlerinin, tarihi gerçeklerin bilinmesi için tüm dünya tarihçilerine açık olduğunu belirtti.
Ünal, şunları kaydetti:
"Ermeniler, yıllarca Türk şefkatini görmüş, Anadolu'da hayatlarını serbestçe, huzur içinde sürdürme ortamına kavuşmuştur. Ermeniler, Anadolu'nun pek çok şehrinde olduğu gibi Erzurum'da da huzur içinde yaşamışlardır. Arşivimizde yer alan binlerce belge örneğinde olduğu gibi 1853 yılına ait Erzurum eyaleti dahilindeki Rum, Ermeni ve katalog milletinin sahip oldukları, asayiş ve huzurdan dolayı şükranlarını ifade ettikleri, arz metinleri, asayiş ve huzurun göstergesi olan resmi belgeler arasındadır. Osmanlı devletinin sunmuş olduğu bu hoşgörü ortamında bütün gayrimüslimler gibi Ermeniler de siyasi, ticari ve mimari olmak üzere bir çok görevlerde bulunmuşlardır. Osmanlı devletinin gayrimüslimleri ülkenin ticaretinden dış ilişkilerine varıncaya kadar bir çok alanda yetkili ve etkili kıldığını, Avrupa'da bunun bir örneğinin yaşanmadığını hatta ülkenin hazinesinin gayrimüslimlere emanet edildiği bilinmelidir."
Doç. Dr. Ünal, Ermenilere yönelik soykırım yapıldığı iddialarının tamamen iftira olduğunu, soykırım ifadelerinin hiç bir tarihi belgeye ve bilgiye dayanmadığını kaydetti.
Arşivlerde yer alan belgelerin internet ortamında da bulunduğunu ve isteyen herkesin bu belgeleri inceleyebileceğini ifade eden Ünal, şöyle konuştu:
"Yüz yıllarca süre gelen barış ortamını bozan şey nedir- Huzur içinde yaşarken, birbirleriyle alış veriş yapan, devletin çeşitli kademelerinde görev alan Ermeni ve Türk toplumunu gelinen duruma sürükleyen unsuru kesinlikle ifade etmemiz gerekir. Bu unsur büyük güçlerin ektiği nifak unsurudur. Bu unsur, Ermeni toplumunu sadakatten, isyana sürükleyen faktörlerin başında gelmektedir. Bir yandan topraklarda yapılan taarruzlarla mücadele eden Osmanlı, diğer yandan bu nifak güçlerinin isyanlarıyla mücadele etmek zorundaydı. Alınan bu tedbirleri dönemin bu unsurlarını dikkate almadan belgelere dayandırmadan, soykırım olarak ifade etmek tek kelimeyle iftiradır. Neye dayanılarak, 'Katledilen Ermeniler' denilmektedir. Ellerinde hangi belgeler var. Tarihi olayları araştırmak, tarihçilerin işidir. Samimiyetle, şeffaflıkla bütün arşivlerimizdeki belgeleri, dünya tarihçilerinin bilgisine sunduk ama nedense onlar arşivlerini açmaya yanaşmıyor."
Sempozyuma, Dışişleri Bakanlığı Araştırma ve Güvenlik İşleri Genel Müdürü Reha Keskintepe, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Güvenen, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler ve çok sayıda davetli katıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz