ZEHRA MELEK ÇAT - Ramazan ayıyla özdeşleşmiş bazı adet ve gelenekler Erzurum'da yaşatılmaya çalışılıyor. Emekli öğretim üyesi halk bilimi uzmanı Lütfi Sezen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam aleminde olduğu gibi Erzurum'da da ramazan ayının özel bir anlamı bulunduğunu söyledi. Ramazan ayının örf, adet ve geleneklerini daha çok yaşandığı günler olduğu belirten Sezen, bu ayın en önemli özelliklerinden birinin davulcular olduğunu ifade etti. Sayıları azalan davulcuların sokaklarda maniler söyleyerek dolaştığını anlatan Sezen, "Maniler de ramazan ayı boyunca çeşitlilik gösterir. İlk günlerde ramazanın geldiğini müjdeleyen maniler okunur. 'Bu gece ayı gördüler, yüzlerini yere sürdüler, uyanın Müslümanlar davulcular geldiler' şeklinde maniler söylenirdi. Ramazan davulcuları yoksulluktan, açlıktan söz ederler. Bir bakıma da karınlarının doyurulmasını, bahşiş verilmesini isterlerdi. 'Ulu Cami direk ister, bunu söylemeye yürek ister, benim karnım toktur ama arkadaşım börek ister' de davulcunun isteğini yansıtan bir mani örneğidir" diye konuştu. Erzurum'da sahura 'zöhür' dendiğini anımsatan Sezen, imsak vaktinin girmesiyle orucun başladığını, erkeklerin niyet ettikten sonra sabah namazını genellikle camide kıldığını anlattı. İftar hazırlığının öğleden sonra başladığını ifade eden Sezen, kente özgü yemekler bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Erzurum'da yoğurt çorbasına ayranaşı çorbası denir. Ayranaşı, kadayıf ve kıyma iftar sofralarının olmazsa olmazı. İftar davetleri de yaygındır. Bu iftar sofralarına imamlar da sofra duası okusunlar diye davet edilir. Hatta Erzurum'da 'İmamın evinde aş bulunmaz' diye bir deyiş de vardı. Misafirlere farklı yemekler sunulmaya çalışılır. Erzurum'da yemek sonrası çayı da bir kültürdür. İftar yapılır, akşam namazı kılınır ve çay içilir. Erzurum'da eskiden bir hamam geleneği vardı. Teravih namazından sonra hamamlar açık olur, kadınlar ve erkekler hamama gider, sahura kadar hamamda yıkanıp sahur yemeğini de yedikten sonra evlerine gelirdi. Yine gidenler varsa da eskisi gibi yaygın değil." Ramazan ayında sakalı şeriflerin ziyarete açıldığını anımsatan Sezen, bazı vatandaşların sakalı şerif için yaptıkları örtüyü hediye ettiğini, bohçasının her yıl kabardığını söyledi. Sezen, ramazan ayının olmazsa olmazlarından birinin de mahyalar olduğunu ifade ederek, camilerin içine 'iç mahya' dışına da 'dış mahya' asıldığını belirtti. Erzurum'da kahvehanelerin halk kültüründe önemli bir yeri olduğunu vurgulayan Sezen, "Geçmişte bir de kahvehaneler önemli bir eğlenme merkeziydi. Çeşitli kahvehaneler vardı. Yaşlılar özellikle dini eserlerin okunduğu kahvehanelerde dini sohbetler yapardı. Gençler oyunların olduğu kahvehanelere giderdi. Aşıkların atıştığı ya da bir aşığın hikayeler anlattığı kahvehaneler de vardı" şeklinde konuştu. Erzurum'da ramazanlarda veda gecesi geleneği olduğunu da belirten Sezen, şöyle devam etti: "Arife günü akşamı teravih namazı kılınmaz. Bunun yerine ramazana veda edilir. Bir ay boyunca tutulan oruca ek olarak kılınan teravih namazı da sona ermiştir. Bir tarafta bayrama erişmenin sevinci, diğer tarafta topluca yapılan ibadetin sona ermesinin hüznü vardır. Erzurum halkı ramazan bayramının arifesine 'veda gecesi' der. Veda gecesinde kılınan yatsı namazının ardından Kur'an-ı Kerim okunur, ilahiler, gazeller söylenir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz