Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın Suriye uyruklu PKK’lı teröristlerin dağdan inmesi halinde ülkelerince kabul edileceği yolundaki açıklamasını olumlu bulduğunu söyledi.
Başbuğ, “PKK’daki Suriyeli sayısı 1500 deniliyor. Bir kısmı örgütten koparsa terörle mücadelemizi çok ciddi etkiler” dedi.
Başbuğ, sınır karakolundaki konuşmasında “Son gelişmelerden tedirgin olanlar var” ifadesine de şu açıklamayı getirdi: “Halkın bir bölümünde tedirginlik var. TV’lerde söylenmeyen kalmadı. Her konuşulan olacak diye algılanıyor. Bölünecek miyiz, diye soruyorlar. Seyretmeyin televizyonları diyorum.” Başbuğ, Mardin Havaalanı’nda şunları söyledi:
K. Irak’ta gelişme var
* Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad Suriye uyruklu 1500 PKK’lıyı affedebiliriz, diyor. Bu durum terörle mücadeleyi nasıl etkiler?
Çok ciddi etkiler.
* Olumlu mu, olumsuz mu etkiler?
Olumlu buluyorum. Terörle mücadele bir süreçtir. Bunun bir sihirli formülü yok. Ne kazanırsanız artı hanenize yazacaksınız. Hemen her şeyi sıfırlamak mümkün değil. PKK’daki Suriyeli sayısı 1500 deniliyor. Bir kısmı örgütten koparsa terörle mücadelemizi çok ciddi etkiler. Hemen sona ermesini beklemeyin. 1500’ü de tıpış tıpış gelecek, böyle bir şey olmaz. 300-500 ne koparsa kopsun, ama mucize formül yok. Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığını parçalayamazsanız olmaz. Öncelik yurtiçinde, yurtdışında denilmesi, bunlar yanlış. Her fırsattan istifade ederek darbe vuracaksınız. Mutlaka Irak’ın kuzeyindeki varlığının çözülmesi lazım.
* Kuzey Irak’ta gelişme var mı?
Gelişme var. İstenilen seviyede mi? Hayır. Terörle mücadelenin yurtiçi, Irak ve Avrupa ayağı var. Her alanda bütün gücünüzle mücadele edeceksiniz. Her kazanç önemli. Avrupa ayağında da mali ve siyasi destek kesilmeli.
TV’leri izlemeyin diyorum
* Mardin konuşmanızda “Yaşanan gelişmelerden tedirginlik duyanlar var” dediniz. Tedirginlik duyanlar kimler?
Açık konuşuyorum. Halkın bir bölümünde tedirginlik var. TV’lerde söylenmeyen kalmadı. Vatandaş “Böyle mi olacak” diye tedirginlik duyuyor. Her söylenene bakacak olursanız. “Demokrasidir her şey söylenir” demiştim, ama insanların genel dengesinin bozulmaması lazım. Her konuşulan olacak diye algılanıyor. “Bölünecek miyiz” diye soruyorlar bize. Birebir konuştuklarıma söylüyorum. “Her söyleneni ciddiye alırsanız olmaz” diyorum. Asker, sivil, emekli, herkes “Ne oluyoruz, Komutanım” diye soruyor? Seyretmeyin şu televizyonları diyorum. Özellikle açık oturumlarda. O zaman seyretmeyin, dinlemeyin onları diyorum.
* TSK, demokratik açılım sürecinin neresinde?
Bölücü terörle mücadelede nerede olduğumuz, ne düşündüğümüz gayet açık. En açık olan biziz. Nasıl baktığımız açık ve net. Bunu Zafer Bayramı mesajımızda da Sınırtepe’de de söyledik. 2006’da ne söylediysek bugün farklı bir noktada değiliz. Ben TSK adına konuşuyorum. TSK’nın pozisyonu belli.
* Kurumlararası uyumdan söz ediliyor. TSK’nın pozisyonu nedir?
Flu olduğumuzu zannetmiyorum.
* 30 Ağustos konuşmanızda belirttiğiniz sınırlar içinde kalınması koşuluyla açılımda yapılanları destekliyor musunuz?
Elbette destekliyoruz. Bizim pozisyonumuz açık.
* Örneğin af konusunda TSK ne düşünüyor?
Affa takılmayalım. Başbakan da İçişleri Bakanı da söyledi. İşte TCK 221 kapsamında teslim olanlar, salıverilenler var. Rakam az diyebilirsiniz. Ama son üç yılda teslim olan 870 teröristin 600’den fazlası serbest bırakılmış.
İran’daki Şah’ın ordusuydu
* Milli ordu vurgusu yaptınız, neden gerek duydunuz?
Karakolda gördünüz, çocuk Ağrılı ama Ağrı’yı hiç görmemiş. İran ordusu Şah’ın ordusuydu. Sovyetler Birliği ordusu Komünist Partisi ordusu idi, Kızıl Ordu idi. Türk Ordusu’nu başka ordularla karşılaştırmayın. Türk Ordusu milletin ordusudur. Milli ordu niteliğimiz bozulamaz.
* 1 Kasım’da Kâbil Bölge Komutanlığı TSK’ya geçecek, asker sayısı artırılacak mı?
Afganistan’da ISAF 1’den bu yana muharip gücümüz var. Burası yanlış biliniyor. Evet, Kâbil Bölge Komutanlığı’nı 1 Kasım’da üstleneceğiz. Asker sayısında da artış olabilir.
Kürtçe eğitim sorunu yok
* Siz Türkçe eğitime vurgu yaptınız. Mardin’de Kürtçe enstitüsü açılacak. Kürtçe enstitüsü konusunda ne düşünüyorsunuz?
Onu siz yorumlayınız. Türkçe resmi dil. Ekonomik dil. Sınırtepe Köyü problemli bir köy değil. Ona rağmen sıkıntıyı gördünüz. Okumak isteyen kızı gördünüz. Bölgede Türkçe okuma-yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 20. Hâlâ 5 ayrı sınıf aynı sınıfta öğrenim görüyor. Gerçi köydeki bütün öğrenci sayısı 25. Zor tabii. Her 5 çocuğa bir öğretmen veremezsiniz. Eğitim bölgede ciddi sorun.
* Kürtçe eğitim diye bir sorun var mı?
Ben olduğu kanaatinde değilim. Kürtçeyi nerede öğrenecek bu insanlar. Anadil nerede öğrenilir? Anadili öğrenmekte engel var mı? Anadil anneden babadan öğrenilir. Ana babaya Kürtçe öğretme diyen mi var? Kürtçe okuma, yazma diyen mi var? Sorun daha çok yaşlılarda. Gençlerde Türkçe okuma-yazma bilme oranı yüzde 90’ların üzerinde. Gelecek daha iyi oldu.
* Bazı yorumcular ‘Ankara’da bir şey pişiriliyor’ diye yazdı? Ne pişiriliyor?
Bir şey pişirdiğimiz yok. Bizim insanımız iş istiyor, aş istiyor. Sorun belli. Bizim insanımız eğitim istiyor. Köydeki kız çocuğunu gördünüz. “İlkokulu bitirdim, liseye gidemiyorum” diyor. Çocuk sayısı çok fazla. Muhtarı gördünüz 16 çocuğu var. O zaman bu insanlar terör örgütüne daha açık hale geliyor. Bu sorunları çözerseniz, bu insanlar terör örgütünün istismarına kapalı hale gelir. İnsanları teröre karşı daha dirençli hale getirmeliyiz.
Okumak istiyoruz
* Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Mardin’e yaptığı bayram ziyaretinde çocuklar ve gençlerle yakından ilgilendi. Ev ziyaretinde bulunduğu Sınırtepe Köyü’nde kendisine “Okumak istiyoruz” diye gelen kızları görünce çok mutlu olan Orgeneral Başbuğ, eğitimin hâlâ bölgede ciddi sorun olduğunu söyledi. Kürtçe eğitimle iglili bir sorun bulunduğuna inanmadığını belirten Orgeneral Başbuğ, gençlerin yüzde 90’ının Türkçe okuma yazma bildiğini vurguladı. Orgeneral Başbuğ, hiçbir anne ve babaya ‘Çocuğuna Kürtçe öğretme’ demediğini sözlerine ekledi.(Hürriyet)