Kan donduran olay, geçen yıl 2 Ekim'de, merkeze bağlı Büyükgökçeli köyünde meydana geldi. Sezer Işık, ormandaki ağılda tartıştığı eşi Yadigar Işık'a tabancayla ateş etti. Yaralanan Işık, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Jandarma, kaçan Sezer Işık'ı Isparta- Eğirdir kara yoluna yakalayıp gözaltına aldı. Sezer Işık, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Sezer Işık hakkında, Isparta 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Işık, bugün ikinci kez hakim karşısına çıktı. İlk duruşmada eşini kazara vurduğunu, öldürme kastı bulunmadığını belirten tutuklu sanık Sezer Işık, duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılırken, Yadigar Işık'ın yakınları ise salonda hazır bulundu. Duruşmada, olaya şahit olan çiftin çocukları A.I. ve K.I.’nın tanıklıklarına başvuruldu. Çocuklar, mahkeme salonunda ifade verirken zorlandı.
İlk olarak tanıklık yapan A.I.’dan olay anını anlatması istendi. Olay günü annesiyle yaylaya çıkan yolda bulunan taşları temizlemek için motosikletle önden gittiklerini ve taşları alarak ilerlediklerini, babası ve kardeşi K.I.'nın ise arkadan su tankeri çeken traktörle geldiklerini belirten A.I., "Biz çadıra geldikten sonra babam traktörle geldi ve iner inmez bize yolda karşılaştığımız husumetlisi M.M. ile ne konuştuğumuzu sordu. Biz kendisine 'bir şey konuşmadık' dedik ama bize inanmadı ve belinden silah çıkardı. Silahın namlusu yere bakıyordu. Annem üzerine yürüdü, babam o esnada 1- 2 adım geriye kaçtı. Boğuşmaya başladılar. Bu sırada silahın şarjörü yere düşmüştü. Ardından silah patladı. Ben babamın arkasındaydım, nasıl oldu, görmedim. Babam silah patlayıp annem vurulunca yere düşen şarjörü alıp uzaklaştı" diye ifade verdi.
Mahkeme başkanı A.I.’ya, "Baban annenle daha önce de tartıştığı zaman silah çıkarır mıydı?" diye sordu. A.I. ise "Evet 1 kere çıkardı ama doğrultmadı" cevabını verdi. Jandarma ve savcılıkta verdiği ifadelerle şimdiki ifadesinde çelişkiler olduğunun hatırlatılması üzerine A.I., "Şimdiki ifadem doğrudur" dedi.
K.I. da olayın başlangıcını ağabeyi gibi anlattı. K.I., cinayet anıyla ilgili ise şu ifadeyi verdi:
"Biz babamla arkadan geldik. Annemle abimi yolda durmuş halde gördük. M.M. de 5-10 metre uzaklıklarındaydı. Konuştuklarını görmedik. Babam çadıra gelince anneme 'O adamla ne konuştunuz?' diye sordu. Annem, 'Bir şey konuşmadık' deyince belinden silahı çıkardı. Babam anneme, 'Bak oğlunu vururum doğru konuş' dedi. Silahın emniyeti açıktı. Kırmızı işaretinden biliyorum. Silahı çapraz şekilde namlusu aşağıda tuttuğu esnada annem üstüne yürüdü. O sırada aralarında boğuşma oldu ve silahın şarjörü yere düştü. 1-2 saniye sonrası da silah patladı. Annem vurulunca babam yerden şarjörü alıp uzaklaştı. Ben ambulansı aradım."
Mahkeme başkanı daha önceki ifadelerini hatırlatarak, "Bak oğlunu vururum dediğini söylememişsin. Şimdi burada söyledin. Hangisi doğru?" diye sorunca K.I., "Ben öyle hatırlıyorum" cevabını verdi.
Sanık Sezer Işık da çocuklarının tanıklığına ilişkin bir şey söyleyip söylemeyeceği sorulunca, "Çocuklar doğruları gizliyorlar" demekle yetindi.
Savcı, mütalaasında sanığın 'kasten öldürme' suçunun sabit olduğunu, olayın kadına ve eşe karşı işlenmiş olması, ruh ve beden bakımından kendini savunamayacak birine karşı nitelikli öldürme suçunu kapsadığından ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti savunma için duruşmanın ertelenmesine karar verdi.
(DHA)