Dehşete düşüren olay, 1 Aralık 2019'da Zafer Mahallesi 810 Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Ceylan Ortayayla ve Yunus Ortayayla çifti, bir süre önce şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma kararı aldı. Çift, evlerini ayırırken, çocuklar babalarında kaldı. Yunus Ortayayla, Ceylan Ortayayla'yı kısa süre takip ettikten sonra üzerinde taşıdığı bıçakla yaraladı. Genç kadın, kanlar içinde yere yığılırken, Yunus Ortayayla kaçtı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi.
Ağır yaralı olarak Gaziemir Nevvar-Salih Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Ceylan Ortayayla, doktorların müdahalesine rağmen hayatını kaybetti. Olay günü Yunus Ortayayla'nın boşanma aşamasındaki eşini takip edip, bıçakladıktan sonra kaçtığı o anların çevredeki güvenlik kameraları tarafından görüntülendiği ortaya çıktı.
Soruşturma başlatan polis ekipleri tarafından yakalanan gözaltına Yunus Ortayayla, sevk edildiği adliyede mahkemece tutuklandı. Ortayayla hakkında 'eşi kasten öldürme' suçundan dava açıldı. İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ortayayla, mahkemede verdiği ifadede, eşinin başka biriyle ilişkisinin olduğunu iddia edip, olay günü gözüne perde indiğini ve cinayeti işlediğini söyledi. 2021 yılının nisan ayındaki duruşmada Ortayayla, indirim yapılmayıp, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Sanık Ortayayla'nın avukatının itirazı üzerine dava dosyası, istinaf mahkemesine gönderildi. Kararı, istinaf mahkemesi de onadı. Bu defa sanık Ortayayla'nın avukatı Yavuz Efe Arıcıoğlu, dosyayı Yargıtay'a taşıdı.
Dosyayı değerlendiren Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi ise kararı bozdu. Ceza Dairesi'nin kararında, oluşa ve dosya kapsamına göre İzmir Adli Tıp Grup Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi'nin 9 Haziran 2020 tarihli raporunda maktulün vajinal bölgesinden alınan sürüntü örneğinde sperm hücreleri, anal bölgesinden alınan sürüntü örneğinde ise meni ve idrarda bulunan PSA görüldüğü belirtildi. Bu hücrelerin sanık Yunus'a ait olup olmadığına ilişkin biyolojik inceleme yaptırılmadığı gibi sanık Yunus'un maktulün başka bir erkekle ilişkisi olduğunu söylediği halde maktulün HTS kayıtları da alınarak sanığın savunmalarına ilişkin araştırma yapılmadığı da kararda belirtildi. Tüm bu eksikler giderildikten sonra sanık Ortayayla hakkında bu kapsamda TCK'nin 29. maddesi kapsamında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp, uygulanmayacağının tartışılması lüzumunun bozmayı gerektirdiği vurgulandı.
Yargıtay'ın bozma kararının ardından dosya yeniden yerel mahkemeye gönderildi. İzmir 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde savunma yapan sanık Yunus Ortayayla, "Yargılamanın en başından beri eşimin beni aldattığını biliyordum. Ancak eşimi çok sevdiğim için mahkemede böyle bir şeyle gündeme gelmesini istemedim. Bu nedenle ifadelerimde bunlardan bahsetmedim. Olay günü kesinlikle eşimi öldürmeyi planlamadım. Bir anlık cinnet geçirme sonucu gerçekleşti. Eşimi hala çok seviyorum ve yaptıklarım için pişmanım" dedi.
Sanık Ortayayla'nın avukatı Arıcıoğlu, Adli Tıp İhtisas Kurulu (ATK) ve HTS kayıtları göz önüne alınarak müvekkili hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanması talebinde bulundu. Ceylan Ortayayla'nın avukatları ise sanığın indirimsiz olarak cezalandırılmasını istedi.
Savunmaların ardından karar açıklandı. Sanık Yunus Ortayayla'yı eşi Ceylan Ortayayla'yı 'kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran heyet, sanığın cinayeti haksız tahrik etkisi altında işlediğine kanaat getirip bu cezasını 24 yıl hapse çevirdi.
(DHA)