'Esir değil, yanan Türk askeriydi'

Amerikan Life dergisinde yayımlanan fotoğrafta, Kore Savaşı sırasında Türk askerleri tarafından sargılanan yaralının, esir alınmış düşman değil, yine bir Türk askeri olduğu ortaya çıktı.

[** **](http://aktuel.mynet.com/galeri/yasam/koredeki-turk-askeri-koredeki-turk-askerinin-gorumemis-fotografi/6133/158249/sayfa/1/)

Sabah'ta yer alan habere göre; Kore'de sıhhiye çavuşu olarak görev yapan Muzaffer Eren, "O yaralı, İstanbul'da taksicilik yaparken Kore'ye gelen Selahattin isimli askerdi" dedi. Amerikan Life dergisi, Kuzey Kore'nin Güney Kore'ye saldırmasıyla birlikte başlayan gerginliğin ardından, savaş yıllarına ait cephe fotoğraflarını yayımladı. Bu fotoğraflardan birinde, Türk subay ve er, yaralının başını sargılarken görülüyordu. Yaralının da, esir alınmış düşman askeri olduğu söyleniyordu. İşte bu fotoğraf karesinden yola çıkarak, her biri 80'li yaşlarına merdiven dayamış 6 Kore gazisi ile bir araya geldik. Bizi kapıda, "Hazırlanın savaşa gidiyoruz" diye karşıladılar. Gazilerden Rıfat Karamürsel, Güney Kore Büyükelçisi'ne yazdığı mektubu gösterip, "Sorunun barış yoluyla halledilmesini istiyoruz. Ama çağırırlarsa yine gideriz. Oraları en iyi biz biliriz. Gidecek olan askerlerimize rehberlik yapabiliriz. Bunu elçiye de ilettim" diyecek kadar cesaretliydi.

**ASKER BİZİM ASKERİMİZ**

1950'li yıllardaki savaşın bir daha yaşanmayacağını düşünen Kore gazileri ile sohbetimiz sürerken, Life dergisinin yayımladığı cephe fotoğraflarını gösterdik. Savaş sırasında sıhhiye çavuşu olarak görev yapan Muzaffer Eren, dikkatle incelediği fotoğraftaki yaralı askeri tanıdı. Yaralının esir değil, Türk askeri olduğunu özellikle vurgulayan Eren, o fotoğrafın hikayesini SABAH'a anlatı. Fotoğrafın, Kimpo şehrinde bulunan Türk Tugayı'na ait karargahta, 1952 yılının ağustos ayında çekildiğini söyleyen 80 yaşındaki Eren, şunları kaydetti: "22 yaşındaydım ve gönüllü olarak Kore'ye gidenlerdenim. O olayı çok iyi hatırlıyorum. Arkadaşımız benzinlikte görevliydi. Üzerinde tulumu vardı. Muhtemelen içtiği veya başkası tarafından içilen bir sigaranın atılması ile benzin alev aldı. O da alevlerin içinde kaldı. Üzerine battaniye atılarak söndürüldü. Biz üzerindeki her şeyi çıkartıp ilk müdahaleyi yaptık. Özellikle elleri ve yüzü çok ciddi bir şekilde yanmıştı. Yaptığımız müdahale sonrasında sargılanıp, Suwon şehrindeki hastaneye kaldırıldı. Sonrasında Japonya'ya gönderildiğini ve tedavisinin orada devam ettiğini duydum. Kore'den döndükten sonra isminin Selahattin olduğunu öğrendim. İstanbul Sultanahmet'te taksi şoförü olarak çalışıyormuş ama izine bir daha rastlayamadım. Böyle yanık vakalarıyla sık sık karşılaşırdık."