Yeni arabalar daha mı kötü ya da eski arabalar daha mı iyi? Bu soruları otomobil muhabbetlerinde sıklıkla duyarsınız. Kimisi, "yeni arabalar daha kötü abi" der; kimisi de "olur mu yeni arabalardaki teknoloji ve malzeme kalitesi tartışılır mı" der...
Biz de bu soruya bilimsel verilerle yanıt vermek istedik. Bakalım yeni arabalar daha mı kötü?
Otomobil sektörünün en büyük gizemlerinden biri olan “nerde o eski arabalar” klişesini bilimsel olarak işleyeceğiz.
Yeni arabalar eskilere göre daha mı uyduruk sorusuna yanıt arıyoruz: Bu konuya beş başlık altında bilimsel verilerle bakıyoruz. Sizce hangisi yeni arabalar mı daha iyi yoksa eskiler mi?
Eski otomobillere göre malzeme yapısı çok değişti. Artık daha yumuşak ve daha hafif malzemeler kullanılıyor. Araçların toplam ağırlığı eskiye göre daha hafif. Eskiden iyi motor ve sağlam karoser yeterliyken bugün performans, çevre dostu olma, ergonomik olma, aileye uygun olma gibi aşısı kompleks olma zorunluluğu sonucunda karoser sağlamlığı ve uzun ömürlülük konusunda biraz uzaklaşmış olabilir. Çünkü yeni otomobil teknolojilerinde odak notası, uzun ömür değil güvenli sürüş - konfor - performans. Ancak genelde elektronik arızası dışında mekanik kırılma çok az görülüyor. Bunun nedeni ise yeni teknolojilerle kırılma veya mekanik arıza az oluyor. Ancak teknik ekipmanın komplike yapısı durağan sağlamlığı sunamıyor.
Eski araçlarda şasi tasarımı kütük gibiydi. Esnemeyen sağlam malzemelerden yapılan şaseler kırılmaz gibi olmasa da kaza anında bütün enerji aracın içindeki insanlara aktarılıyordu. Dolayısıyla “kütük gibi şase” hali, dezavantaja dönüşüyordu. Yani araç yamulmuyor ancak kaza anında insanlar daha fazla zarar görüyordu. Dolayısıyla “taş gibi araba” mantığı çok da mantıklı değil. Çünkü şasenin esnekliği çarpma anında enerjiyi emerek insanlara daha az zarar vermeye odaklanma için önemli. Bu açıdan da yeni araçların daha iyi olduğunu net olarak söylemek mümkün.
Araç anahtarı bulmaya çalışmak, soğuk havalarda motorun çalışmaması, klima olmaması, yokuş kalkış sistemi olmaması, süspansiyon teknolojisi yeterli olmadığı için kasislerdeki sarsıntılar, hız sınırı geçmemek için sürekli göstergeye bakmak, su birikintisini atlamak zorunda olmak, kağıt haritadan yol bulmaya çalışmak gibi özellikler eski araçların ne kadar da kullanışsız olduğunu özetliyor.
Eski otomobiller daha mı ucuzdu sorusunun yanıtı şöyle:
Eski araçların üretimi için gereken teknik detay çok daha azdı. Bu da maaliyetin az olması demek ama o pek öyle olmuyordu. Çünkü eskiden seri üretim bantları bu kadar iyi optimize edilememişti. Yeni araçlarda ise üretim çok komplike teknolojilerle maliyetli olsa da burada da üretim teknolojisinin gelişmiş olması sonucunda berabere bir durum var gibi.
Görünüş konusu çok göreceli. Bu nedenle o konuya hiç girmeyelim. Sürüş keyfi ise bazıları için konfor demek bazıları için de daha fazla sürüşü hissetmek demek. Burada konforu elbette yeni otomobiller sunuyor. Hem de açık ara farkla. Ama mekanik aksamı hissetiğiniz manuel sürüş keyfi ya da sert sürüş keyfi için yeni modellerin sunduğu özel otomobiller de var.
Özetle yeni arabalar mı daha iyi yoksa eski arabalar daha mı iyiydi sorusunun yanıtı; yeni arabaların kesinlikle daha iyi olduğu yönünde. Evet, daha sık bakıma ihtiyaç duyuyorlar ama buna neden olan komplike yapının başka artıları var.