Eski Bakan Talay, Mersin Büyükşehire Aday Adaylığını Açıkladı

Eski Kültür Bakanı İstemihan Talay, 2014 yerel seçimlerinde Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı olduğunu açıkladı. Talay, yeni Büyükşehir Yasası ile seçmen sayısı 1 milyon 300 bini aşan Mersin’de AK Parti ve MHP oylarının daha yüksek oranda çıktığını belirterek, “Buradaki seçimin CHP tarafından alınması bir zorunluluksa eğer burada bana ihtiyaç var diye düşündüm” dedi.

1987 yılından itibaren Sosyal Demokrat Halkçı Parti (DSP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Demokratik Sol Parti’de (DSP) milletvekilliği ve bakanlık yapan, geçtiğimiz ay Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun rozetini takmasıyla yeniden CHP’ye dönen İstemihan Talay, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıklamak üzere bugün Mersin’e geldi. İstiklal Caddesi üzerindeki CHP il binası önünde kalabalık bir partili topluluğu tarafından davul-zurna eşliğinde karşılanan Talay, CHP’lilerin sevgi gösterileri ve “Mersin sizinle gurur duyuyor”, “Halkçı Talay” sloganları arasında kürsüye çıktı. Talay’a CHP Mersin İl Başkanı Faruk Mehmet Akar ve il yönetimi de eşlik etti.

Konuşmasına 2 Temmuz 1993’teki Sivas olaylarında yaşamını yitirenleri anarak başlayan Talay, alandakileri 1 dakikalık saygı duruşuna davet etti. Kendisini bine yakın araçla konvoy düzenleyerek karşılayanlara teşekkür eden Talay, siyasi geçmişini anlattıktan sonra Büyükşehir Belediyesi’ne neden aday adayı olduğunu açıkladı. Bazılarının ‘4 dönem milletvekili olmuş ve 5 yıl da 3 hükümette Kültür Bakanı olarak çalışmış bir insanın bugün Mersin’de başkan adayı olmak için ne gibi bir gerekçesi olabilir? Hangi makam, hangi mevki için böyle bir çalışmaya başlamış olabilir?’ diyebileceğine işaret eden Talay, “Biz bugüne kadar hep halka hizmet ettik, bundan sonra da halka hizmet etme gayemizin dışında hiçbir amaç ve hiçbir hedef yoktur. Kısa bir süre önce Adalet ve Kalkınma Partisi bir yasayla büyükşehirleri bütünşehir haline dönüştürdü. Biz daha önce 1999, 2004, 2009 yılında Mersin’de önce DSP, sonra CHP olarak bu seçimleri kazandık. Fakat iktidar bir hamle yaptı, dedi ki ‘Ben şehir merkezindeki oylarla Mersin’i, İzmir’i, Ordu’yu alamıyorum. Bunları da almak istiyorum. O halde kent oylarına kırsal kesim oylarını ekleyerek seçimleri kazanayım’. İddia budur. Yoksa benim ne geçen seçimlerde ne de şu son 10 yıllık süreçte Mersin’de ne milletvekilliğine aday olmak ne de Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olmak gibi bir hevesim veya bir çabam olmamıştır. Çünkü burada sistem kendi kendine yürüyen bir şekilde devam ediyordu ve bunu görüyorduk. Ama şimdi Mersin kaybetmek riskiyle karşı karşıya. Toroslar’dan Akdeniz’e, Anamur’dan Yenice’ye kadar bütün kesimlerin oy kullanması durumunda birebir artış oluyor. 650-700 bin civarındaki seçmen kitlemiz 1 milyon 300 bini aşıyor ve bu yeni eklenen seçmen kitlesinin oy oranı AKP ve MHP’de daha yüksek bir oranda çıkıyor. Dolayısıyla buradaki seçimin CHP tarafından alınması bir zorunluluksa eğer burada bana ihtiyaç var diye düşündüm. Bu tamamen oy dengelerinin matematiksel bir hesabının bizim için getirdiği bir sonuçtur. Yoksa ben kimse için ne mevki ne makam yarışında değilim. Kimsenin yerinde gözüm var, o gitsin ben geleyim iddiasında değilim. Ama Mersin’e hep beraber sahip çıkmak zorundayız” diye konuştu.

“MERSİN’İN KAYBEDİLMESİ TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK KAYIP OLABİLİR”

Mersin’in Türkiye için önemi üzerinde de duran Talay, Mersin’in asırlardan beri göç alan ve aldığı göçlerle kaynaşan, bir arada yaşayan, insanların birbirlerine hayat tarzlarını empoze etmediği, bir şalvarlı, kasketli dedeyle bir mini etekli torunun yan yana oturabildiği, birbirini hor görmeden, sevgi içinde kaynaşarak yaşayabildiği bir kent olduğunu vurguladı. Bu kentin sadece Mersin için değil, Konya, Adana, Yozgat, Niğde, Karaman ve bütün bu bölge için de bir nefes alınacak hayat alanı olduğunu söyleyen Talay, “Buralarda insanlar geliyorlar özgürce kendi yaşamlarını birbirlerine dayatmadan yaşayabiliyorlar. Ama bugünkü iktidarın özelliği nedir? ‘Benim hayat tarzımı benimseyeceksiniz, benim istediğimi yapacaksınız. Benim istediğimi yapmadığınız takdirde biber gazıyla, copla cezalandırılacaksınız.’ Dolayısıyla Mersinimize sahip çıkmak zorundayız. Yani Mersin, insanların özgürce yaşadığı, özgürce nefes aldığı, yaşamlarını birbirine dayatmadan hayat sürdükleri bir özgürlük alanı. Bu alanın kaybedilmesi sadece Mersinliler için değil, Türkiye için bir büyük kayıp olabilir. O nedenle böyle bir demokratik yarışta görev almam hem siz değerli vatandaşlarımın arzusu hem de benim geçmişten bugüne gelen hizmet anlayışımın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

“BÖYLE BİR SORUMLULUĞU ALMAM KAÇINILMAZ”

Büyükşehir’in artık bundan sonra Toroslar’daki köylerden Akdeniz’deki köylere kadar bütün yatırımları, bütün altyapı çalışmalarını, her türlü sosyal ve ekonomik kalkınma modellerini uygulayacak bir yönetim haline dönüşeceğini aktaran Talay, şöyle devam etti:

“Benim geçmişten gelen birikimlerim, kaymakamlığım, tüm belediyeler üzerinde 33 yaşında Ecevit’in bir genel müdürü olarak yaptığım çalışmalar, daha sonra milletvekili olarak bütün bu bölgelerde insanlarımıza dönük hizmetlerimiz ve bakanlık zamanımdaki çalışmalarımız artık bizim böyle bir sorumluluğu, böyle bir görevi almamızı kaçınılmaz hale getirmektedir. Amacımız hizmet etmektir, amacımız temiz bir yönetimle bütün vatandaşlarımıza ayrım yapmadan, herkesi mutlu edecek şekilde hizmet etmektir. Ben buraya bir siyasetçi olarak değil, bir seçilmiş demokratik yönetici olmak düşüncesiyle geliyorum ve bu şekilde çalışarak Mersin’e hizmetlerimizi daha da yoğunlaştırmayı, daha da artırmayı düşünüyoruz. Sizlerle birlikte dayanışma ve demokratik yönetim içerisinde hizmet için aranızdayız. Allah bizi mahcup etmesin.”

Talay, konuşmasının ardından İl Başkanı Akar ve yöneticilerle el ele tutuşarak partilileri selamladı. Bir hafta boyunca Mersin’in ilçelerini gezecek olan Talay, halktan destek isteyecek.