HABER

Eski Başbakan Çiller: ‘FETÖ darbesinde üst akıl var’

Eski başbakanlardan Tansu Çiller, FETÖ iddialarıyla ilgili TBMM Darbe Araştırma Komisyonu’nun sorularını yanıtladı.

Eski Başbakan Çiller: ‘FETÖ darbesinde üst akıl var’

20 sayfalık cevap gönderen Çiller, Başbakanlığı döneminde Gülen ile görüştüğünü ancak özel bir talep almadığını söyledi.

Çiller, 15 Temmuz darbesi için “Bir üst akıl' olmadan bu kadar gaddarca bir darbe hazırlığı ve uygulaması içine girmeleri mümkün görülmemektedir” değerlendirmesini yaptı. Çiller, komisyona gönderdiği yazıda, özetle şu bilgileri verdi:

ERBAKAN'DAN KENDİNİ UZAK TUTTU

(Refahyol için Zaman'ın ‘beceremediniz artık bırakıp gidin' çağrısı) “28 Şubat süreci bir darbedir. Ezber bozan, sadece silahlı güçlerin değil, silahlı ve silahsız güçlerin birlikte oluşturdukları bir alanda yaşanmıştır. Gülen siyasi tercihlerinde genelde merkez solun daha solunda ve uçta olan partiler ile merkez sağın daha sağında olar partilerle işbirliğinden çekinirdi. Bu doğrultuda RP ve genel başkanına belli bir uzaklıkta durduğu bilinmekte idi. Kendisini Necmettin Erbakan'dan uzak tutmuştur. Zaman gazetesinin Refayol hükümetini düşürme yönündeki çağrılarını yadırgadığımı söyleyemem.

GÜLEN'LE GÖRÜŞTÜM

Başbakanlığım döneminde Fetullah Gülen talebi üzerine beni ziyaret etmiştir. Ayrıca bazı sosyal aktivitelerde biraya geldiğimiz oldu. Ancak bu devlet protokolünün farklı mensuplarının da bulunduğu ortamlarda gerçekleşti. Bu görüşmelerde bana TSK'ne ilişkin taleplerde bulunmamıştır. Hizmet olarak değerlendirdiği okullarına ilişkin görüşlerini ve bunun yurt dışına da taşınması yönündeki çabalarını anlatmıştır.

ÜST AKIL

Gülen konusunda doğrudan bir rapor benim elime ulaşmadı. Ancak TSK tarafından MGK toplantılarında irticai tehlikeyi iç tehdit olarak gören ve bu kapsamda genel olarak cemaat olgusuna dikkat çekilen bilgiler verilir, sunumlar yapılırdı. Gülen'in örgütlenmeye başladığı 1970 ve öncesi yıllardaki gerçek hedeflerini tam olarak bilmek mümkün olmayabilir. Ancak zamanla bir değişim geçirdiği ve devleti ele geçirmek ve darbeler yapmak olarak genişlediği görülüyor. Bir takım dış odakların ve çevrelerin bu örgütü maşa olarak kullanmak üzere koruduğu ve kullanıldığı da gözlerden kaçmamalıdır. ‘Bir üst akıl' olmadan bu kadar gaddarca bir darbe hazırlığı ve uygulaması içine girmeleri mümkün görülmemektedir.

MİT'TE ASKER YARDIMCI

MİT’in bazı personelinin hatta müsteşar yardımcısının bir asker olması da düşünülebilir ancak böylesi atamaların MİT'in kurumsal yapısı içinde pratikte kabul görmemesi ve atanan bu kişilerin dışlanması ihtimali mevcut, hatta güçlüdür. Din ve devlet ilişkilerinde devlet laiktir ve vatandaşlarının din ve vicdan özgürlüğünün teminatıdır. Bu anlamda devlet tüm inançlara karşı tarafsız ve tüm vatandaşlara eşit mesafededir. Geçmiş zamanlarda laiklik, din karşıtı alternatif bir din gibi görülmüş, yanlış algılarla yanlış uygulamalar yapılmıştır. Laiklik anlayışındaki bu yanlışlıklar giderilmelidir.” Sözcü

En Çok Aranan Haberler