Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır eski il başkanı Medeni Seyrek Bukarki, dedesi Şeyh Fahri Bukarki'nin 1933 yılında 17 arkadaşıyla CHP tarafından hunharca katledilip toplu mezara gömüldüğünü iddia etti. Bukarki, "Daha önce il başkanlığını yaptığım, aktif siyasette mücadele verdiğim CHP'nin tek parti döneminde yaptığı zulmün mağduru olan ailenin bir ferdiyim. CHP'nin döneminin cunta temsilcisi İsmet İnönü, dedemi katletmekle kalmadı, ailecek sürgün edildik." dedi.
Medeni Seyrek Bukarki, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin aylardır PKK mensuplarının silah bırakıp bırakmayacağını, eve dönüp dönmeyeceklerini konuştuğunu hatırlattı. Bütün engelleme ve provokatif söylem ve eylemlere rağmen barış sürecinin devam ettiğine dikkat çeken Bukarki, "Suça bulaşmamış PKK'lıların eve dönüş projesi konuşuluyor. PKK harekatını doğuran yıllar öncesi Kürtlerin çiğnenmiş, yok sayılmış inkar edilmiş haklarının verileceğinden de eminim." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin bazı bölgelerinde olduğu gibi Doğu ve Güneydoğu'da da Kürt alimlerin, şeyhlerin, kanaat önderlerinin tek parti döneminde iftiralarla sürgün edildiğini daha da ileriye giderek idam edildiğini ifade eden Bukarki, "İdam, sürgün ve katledilmiş haksızlığa uğramış Kürt halkının nezdinde kahramanlıkları dillere destan olmuş zatların iade-i itibarlarının verilmesini talep ediyorum. Bu zatlar asla bölücülük adına değil kendi inanç, kültür ve kimliklerinin yok sayıldığı İsmet İnönü cuntasına doğal refleks göstermişler ve haksızlığa, zulme karşı geldikleri için resmi ideolojinin iftiralarına maruz bırakılarak hain damgasına tabi tutulmuşlardır."
açıklamasında bulundu.
Dedesi Şeyh Fahri Bukarki'nin de yüzlerce Kürt alimi gibi 1933 yılında Silvan ve Hazro ilçeleri arasında bulunan Gozele Vadisi'nde 17 arkadaşıyla birlikte hunharca katledildiğini ifade eden Bukarki, "Önce insanlık dışı bir muameleye maruz bırakılmışlar. Sonra toplu şekilde katledildikten sonra bir çukura gömmüşler. Ben ehlibeytten gelen Sünni bir geleneğe sahip Bukarki ailesinin bir ferdi olarak hiçbir zaman kendimi bu ülkede dışlanmış, aşağılanmış olarak görmedim. Hiçbir zaman da sistemle barışık yaşayamadım buna rağmen ayrılmayı bölünmeyi istemedim. Şeyh Bukarki hazretlerinin itibarının iade edilmesini istiyorum. Sayın Başbakan’ın ve hükümetin Kürtlerin bu hassasiyetlerini göz önünde bulundurması gerektiğini düşünüyorum." dedi.
Bukarki, merhum Şerafettin Elçi'nin adının da Şırnak Havaalanı'na verilmesinin önemli bir adım olduğunu sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz