Eski CHP Genel Başkanı Baykal:

Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın kendisiyle ilgili olduğu öne sürülen ses kaydına ilişkin, "İddianın muhatabı küfretmeden, hakaret etmeden, karalamadan, akılla, mantıkla, inandırıcı, güven veren ciddi bir açıklama yapmalıdır. Bunu beklemek benim hakkımdır. Türkiye'nin hakkıdır. Bu konunun aydınlığa kavuşturulması gerekiyor" dedi. Antalya Minibüsçüler Odası ziyareti sırasında gazetecilere açıklamalarda bulunan Baykal, çok önemli ve ciddi bir tabloyla karşı karşıya olduklarını söyledi. Karşı karşıya bulundukları manzaranın görmezlikten gelinebilecek, üstü örtülebilecek ve yok sayılabilecek bir manzara olmadığına dikkati çeken Baykal, bu durum karşısında gerçeğin ortaya çıkmasının sağlanması gerektiğini ifade etti. Ortada bir iddia olduğunu, iddianın muhatabı Başbakanın ciddi, inandırıcı, güven veren ve kapsamlı bir değerlendirme yapması gerektiğine işaret eden Baykal, "Suçlamalarla, karalamalarla, hakaretlerle bu tablonun geçiştirilmesi, örtpas edilmesi mümkün değildir. Konuyu ciddiye almak lazım. Konuyu mutlaka açıklığa kavuşturmak lazım" diye konuştu. Bu iddianın açıklığa kavuşturulmasını istediğini dile getiren Baykal, şöyle konuştu: "İddianın muhatabı küfretmeden, hakaret etmeden, karalamadan, akılla, mantıkla, inandırıcı, güven veren ciddi bir açıklama yapmalıdır. Bunu beklemek benim hakkımdır. Türkiye'nin hakkıdır. Bu konunun aydınlığa kavuşturulması gerekiyor. Bu benim şahsi konum olduğu için değil, ben kendi konumu aydınlığa kavuşturmaya çalışıyor değilim. Bu konu benim için değil, Türkiye için önemlidir. Türkiye siyaseti, demokrasisi için önemlidir. Türkiye'nin bir hukuk devleti olup olmaması konusuyla doğrudan ilgilidir. Beni aşan bir yönü boyutu var. Türkiye'nin bugünü ve yarını için önemlidir. Biz nasıl ülke olacağız. Türkiye siyaseti nasıl bir siyaset olacak. Neler yapılabilir, neler yapılamaz olacak. Bunu nasıl belirleyeceğiz. Bunlar için önemlidir." Seçim ortamında liderlerin günde üç miting yaptığına işaret eden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ortamda böyle bir söylemle konunun geçiştirilmek istenmesini, böyle bir gayret içerisinde olduğunu görüyorum. Buna hak vermiyorum ama böyle olduğunu görüyorum. Bunu kabul etmiyorum. Bunlar cevap değildir. Benim, Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu cevap bu değildir. Ortadaki iddia ciddi bir iddiadır. Bu iddianın aydınlığa kavuşturulması gerekiyor. Bunu aydınlığa kavuşturulması konusunda doğrudan görevli olan, bu iddiaların muhatabı sayın Başbakandır. Seçim ortamında geçiştirebilir ama ilk fırsatta sükunetle bu konuyu aydınlığa kavuşturmalıdır. Bunu önemi hiçbir şekilde kişisel çerçevede değerlendirilmemelidir. Türkiye için önemlidir. Türkiye siyaseti, demokrasisi, Türkiye hukuk devleti bu konu aşılmadan sağlıklı bir şekilde işletilemez. Bu, çok önemli bir konudur ve takip etmek lazım." Bir gazetecinin, "Suç duyurusunda bulunacak mısınız, Başbakanın şeklindeki sözlerine yorum yapacak mısınız" sorularına Baykal, "Bütün bunları sonra konuşacağız. Söylenecek daha çok şey var. Ben daha ciddi, nihai açıklaması diye kabul etmediğim için o sözleri esas alarak karşı açıklama yapmak istemiyorum. Bu konu unutulamaz, unutulmayacaktır. Bu konuyu en ciddi şekilde hep birlikte takip edeceğiz" şeklinde yanıt verdi.