Olay, geçtiğimiz günlerde Gaziantep'in Şahinbey ilçesinde yaşandı. İddiaya göre, evinin yakınlarında hava almaya çıkan Nuray Koçak, yanına yaklaşan ve evine bırakacağını iddia eden erkek arkadaşı İ.H.S.'nin ısrarı üzerine arabasına bindi. Arkadaşı, arabasına binen Nuray Koçak'ı evinin önüne bırakmak yerine şehir dışında bir yere götürmek istedi. Bu esnada arabadan inmeye çalışan talihsiz kadın, arkadaşı tarafından tekrar arabaya bindirildi.
Araçla bir süre daha ilerleyen İ.H.S. isimli şahıs, şehir dışına çıkınca kapıyı açarak Nuray Koçak'ı arabadan aşağı attı. Yere düşünce kafasını zemine çarpan talihsiz kadının burnu kırılırken, yüzünde ve vücudunda sıyrıklar ile yaralar oluştu. Daha sonra aracı durdurarak aşağı inen şahıs, Nuray Koçak'ı yerde de bir süre darp ettikten sonra araca tekrar bindirerek Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin önüne atarak uzaklaştı.
Yaşadığı olayın ardından bir süre hastanede tedavi gördükten sonra taburcu olan ve şahıs hakkında şikayetçi olan Nuray Koçak, yaşadıklarını anlattı. Kendisine bunları yapan şahsın kendisini ölümle de tehdit ettiğini iddia eden Nuray Koçak, "Şahıs, geçmişte arkadaşlık yaptığım birisi. İyi bir insandı, oturup kalkıyorduk. Yiyorduk, içiyorduk, geziyorduk. Ondan sonra bu insan 90 derece, hatta 100 derece döndü. Takıntılı olmaya başladı. Yani bu adam durmuyor. Denk getirdiği zaman beni darp ediyor. Devamlı yüzüme, gözüme, kafama vuruyor. Hastanelerde ifade veriyorum ama hiçbir şey çıkmıyor ve bu adam tutulmuyor. Geçenlerde şikayet ettim. Arabası tutulmuş ve arabasından silahı alınmış ve şimdi bunu kin ediyor. O silahla seni vuracaktım, seni öldürecektim diyor. Benim silahım da gitti diyor. Bir daha silah bulamayacağımı mı zannediyorsun diyor" dedi.
Son yaşadığı olayı anlatan 46 yaşındaki talihsiz kadın, "Son olayda da Yeşilsu civarında bir tane midyeci var. Midyecinin orada durdum midye yerim filan diye. Orada karşılaştık. Ne oluyor dedim. O da, 'seninle konuşacaklarım var, seni evine bırakayım' dedi. Tamam dedim. Evim yakındı ama evimde durmadı ve bastı yola devam etti. Belli ki değişik bir amaçla gelmişti. Üniversitenin oradaki polislere seslendim, sesimi duyuramadım. Aşağı atladım, üniversite taksisi beni almadı. Tekrar beni tuttu ve araca bindirdi. Telefonumu elimden aldı. Tekrar arabaya bindik. Burç kavşağının orda beni arabadan aşağıya atınca, yüzüstü düştüm ve burnum kırıldı. Kanamaya başlayınca kafamı kaldıramadım. Tekrar ayağı ile kafama, sırtıma vurmaya başladı. Dedim beni burada bırak ben öleyim. O da 'yok, ölmeyeceksin, sürüneceksin' diye karşılık verdi. 'Daha benim elimden çok çekeceksin' dedi. Tekrar arabaya sürükledi ve arabaya bindirdi. Üniversite hastanesinin önünde kapıyı açtı, hastanede önüne beni yuvarladı ve çekti gitti. Ben zaten o an bayılmışım" ifadelerini kullandı.
Olay sonrası hastanede bir süre tedavi gördüğünü ve can güvenliğinin olmadığını da vurgulayan Nuray Koçak, "Burnumda kırık var, dişlerimde sallanmalar, çene kemiğimde çatlaklar oluşmuş. Kulağımda biraz işitme kaybı var. Yüzüm sürekli şişiyor. Daha da neler olduğu belli değil" şeklinde konuştu.
Benzer olaylarla medyada çok karşılaştığını ve böyle bir olayın kendi başına geleceğini tahmin etmediğini de belirten ve yetkililerden yardım isteyen Koçak, "Televizyonlarda böyle olaylar görüyordum ve inanamıyordum. Benim başıma da geldi. Ben öldükten sonra mı bu kişiyi hakim, savcı tutacak. Savcılığa gittim. Gördüğünüz zaman arayın, polis gelsin diyor. Ben ne yapacağım. Benim can güvenliğim bile yoktur. Bugün bana ise yarın çocuklarıma gelip bulaşacak bu insanlar. Çok çaresizim. Yakalanmasını istiyorum. Hastanede yatıyordum, kapının eşiğinden, 'Sen benden şikayetçi oldun. Düştüm, demedin değil mi? Seninle hesabımız daha bitmedi' dedi ve gitti. Bunu polis de mi görmedi. Endişeliyim, sokağa çıkamıyorum. Her köşede, bir yerlerde bekliyor beni" diye konuştu.
İHA