Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Bursa Milletvekili adayı Efkan Ala, "Vatandaşı tehdit edenler, 'şuraya buraya oy vereceksiniz' diye zor kullananlar, yaptıkları işin demokrasiye kastetmek olduğunu bilmelidirler. Bu, seçim terörüdür" dedi.
Merkez Osmangazi ilçesinde, Bursa İl Dernekleri Federasyonunu (BİLDEF) ziyaret eden Ala, yöneticilerden çalışmalarına ilişkin bilgi aldı.
Ala, ziyaretindeki konuşmasında, Türkiye'nin en iyi koşullarda gelişmiş bir demokrasiye sahip olması için ellerinden gelen her şeyi yapacaklarını, ileri demokrasi hedefine, başta sivil toplum örgütlerinin sistem içinde daha aktif yer almasıyla kavuşulabileceğini belirtti.
Efkan Ala, "Sivil toplum örgütleriyle yola devam etmenin bize en büyük katkısı, az yanlış yapmamızı sağlamak olacaktır çünkü oralarda çok insan bulunur, fikirlerini dile getirirler, eleştirel bakarlar ve biz de bundan nasibimizi alırız" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin hızlı bir kalkınma sürecine girdiği zaman, izahı olmayan saldırıların başladığını vurgulayan Ala, bu süreçte, gerek politik gerekse terör saldırılarının birkaçının birden faaliyete geçirildiğini anlattı.
Ala, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Eski Türkiye'de söylendiği gibi, dışarıda olan biteni suçlamamızın bize bir faydası yok ama kendi problemimizi kendimiz çözeceğiz. Birlikte olursak, politikaları birlikte oluşturursak, arkasında birlikte durursak ve eleştirileri birlikte dikkate alırsak, bu problemleri çözeriz, yolumuza da devam ederiz. Ancak, bir problem ortaya çıktığı zaman suçlu aramak yerine o probleme çözüm aramalıyız. Çözümü bulalım, geciktirmeyelim, millete maliyet ödettirmeyelim, sonra da hatayı ve eksisini buluruz."
- "Sandıkların nerede kurulacağının kararını hükümet vermiyor"
Eski İçişleri Bakanı Ala, Türkiye'nin, seçimlerini huzur içinde ve gelişmiş ülkeler standartlarında yapma geleneğinin tescillendiği bir ülke olduğunu ifade ederek, sandıkların kurulacağı yerlerin kararını hükümetin vermediğini bildirdi. Ala, "Kararı İlçe Seçim Kurulları ve İl Seçim Kurulu veriyor. Son kararı da Yüksek Seçim Kurulu veriyor. Bunların başkanları da yargıçlardır. Bunların içinde diğer siyasi partilerin de üyeleri var. Nerede kurarlarsa, vatandaşlarımızın huzur içinde ve herhangi bir baskıya maruz kalmadan hür iradelerini sandığa yansıtabileceklerine kararı seçim kurulları verecek. Bunlar da hakimlerdir. Zaten anayasanın zorunlu kıldığı husus da budur" diye konuştu.
Seçimlerin vatandaşların hür iradesinin yansıması amacıyla yapıldığına, sandıkların güvenli bölgelere taşınmasının tuhaf bir durum olmadığına dikkati çeken Ala, şunları söyledi:
"Vatandaşı tehdit edenler, 'şuraya buraya oy vereceksiniz' diye zor kullananlar, yaptıkları işin demokrasiye kastetmek olduğunu bilmelidirler. Bu, seçim terörüdür. Bir insana, hür iradesinin, arzu ettiği yerin dışında bir yere baskıyla tehditle oy kullanmak zorunda bırakacak yöntemler uygulanıyorsa, burada tedbir almak zorunluluğunu elbette oradaki seçim kurumları değerlendirecektir. Bu olaylar neden her yerde olmuyor? Demek ki seçim kurullarına o kararları almalarını gerektiren bazı bilgiler ulaştı, onların birtakım gözlemleri var. Kimse, 'Türkiye'de o bölgede insanların üzerinde baskı yoktur' diyebilir mi? Hepimizin gözünün önünde olan şeyler bunlar. Lafı eğri büğrü söylemeye gerek yoktur. Hiç kimsenin, vatandaşın hür iradesi üzerinde herhangi bir doğrudan ya da dolaylı baskı kurmasına karşıyız. Yani bütün Türkiye olarak karşıyız ve bunu yapanların demokrasiye düşman olduklarının altını çiziyorum. Demokrasiyi tehdit etmek, kimsenin hakkı değildir. Milletin hür iradesine baskı kurmak, kimsenin hakkı ve haddi de değildir. Parti olarak bunu söyleriz. Bütün partilerimiz de bu çerçevede düşünmek durumundadır."
Ala, konuşmasını tamamlamasının ardından Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi'ye Bağlı Dağ Köyleri Derneğine (Dağ-Der) de ziyarette bulundu.
(AA)