Eski Müsiad Başkanı Ömer Bolat'tan Ap Kararı Açıklaması: "türkiye'ye Vermeye Çalıştıkları Göz Dağının Hiçbir Dayanağı Yok"

- Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) eski Başkanı ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ömer Bolat, Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye ile ilgili aldığı karara ilişkin, " Şanghay İşbirliği Örgütü ile olan gelişmeler doğrultusunda Türkiye'ye göz dağı vermeye çalışıyorlar. Ancak bunun hiçbir yaptırımı olamaz. Avrupa Birliği (AB) bu süreçte Türkiye ile ilişkileri dondurmayı göze alamaz" dedi.

Gelişmenin karşılıklı verilen siyasi mesajlardan ibaret olduğunu söyleyen Doç. Dr. Ömer Bolat, "AB'de organların görev yetkileri farklıdır. İcra makamı ve karar makamı konseydir, parlamento ise istişare ve siyasi mesaj anlamında bir konumdadır. Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü ile yakın diyaloga girmesi AB'ye verdiği 'ben yalnız değilim ben sıkıştıramazsın' mesajıdır. AB de, bu alınan AP kararı ile karşı mesaj vermiş oldu" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN ÖNÜ HER ZAMAN İÇİN AYDINLIKTIR"

Ülkeler arası ilişkilerin her zaman inişli çıkışlı grafikler gösterebileceğini ama Türkiye'nin önünün her zaman aydınlık olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Bolat, şöyle konuştu:

"Bu ilişkiler bazen inişli çıkışlı grafik gösterir. Türkiye'nin önü her zaman için aydınlıktır. Bu konuda en ufak bir tereddüt olmasın. Türkiye dış politikada Trump ile yeni bir döneme başlayacaktır. Avrupa ile ilişkiler noktasında ise Avrupa zaten kendi içinde sorunlarla boğuşmaktadır. Mart ayından itibaren AB içinde dananın kuyruğu kopacak. Çünkü İngiltere resmen anlaşmaların 50. maddesini işleterek AB'den ayrılma müzakerelerini başlatacak. Diğer taraftan önümüzdeki süreçte İtalya'da bir anayasa referandumu var. Gelecek yıl Fransa'da ve Almanya'da da önemli seçimler var. Oradaki aşırı akımların güç kazanması halinde AB zaten kendi içinde siyasal ve ekonomik sorunlarla boğuşacaktır. O neden Türkiye hiçbir zaman hiçbir şekilde kuşatılamaz ve sıkıştırılamaz. Türkiye'nin Avrasya coğrafyasındaki merkezi konumu ile Rusya, Şanghay Beşlisi, Türki Cumhuriyetler, Orta Asya ve Orta Doğu ülkeleri, Kuzey Afrika gibi dış politikada geniş bir manevra alanı vardır. AB ilişkileri de inişli çıkışlı bir grafik seyrederek devam eder ama kopmaz. Katılım müzakerelerinin dondurulması şu an için söz konusu bile değildir. Bu konuda karar verici olan makam Avrupa Birliği Konseyi'dir. Avrupa Birliği Konseyi'nin de Türkiye'yle katılım müzakerelerini dondurmayı göze alabileceğine hiç ihtimal vermiyorum. AP üzerinden Türkiye'ye göz dağı vermeye çalışıyor. Çünkü Türkiye'nin yılsonuna kadar AB'nin Türk vatandaşlarına vize serbestisini tanıması konusunda bir koşulu var. AB vize muafiyetini tanımadığı taktirde Türkiye, mültecileri geri kabul anlaşmasından çekilecek. AB kendi sıkışmışlığını Türkiye'ye AP üzerinden bilek güreşine girmeye çalışıyor. İki taraf arasında bu şekilde bir bilek güreşi yapılıyor. AP Dış İlişkiler Komitesi tarafından daha önce de benzer kararlar alınırdı, ama bugüne kadar bir bağlayıcılığı yada hukukiliği olmadı."

"TÜRKİYE'NİN ENERJİ KULÜBÜNE BAŞKANLIK ETME GÖREVİNİ ALMASI DA BÜYÜK BİR FIRSAT"

Türkiye gibi Avrasya coğrafyasının merkezi konumunda olan bir ülkenin dış politikada sahip olduğu bütün jeopolitik avantajları değerlendirmesinin çok doğal olduğunu söyleyen Bolat, sözlerini şöyle noktaladı:

"Şanghay Beşlisi yada Avrupa Birliği birbirinin alternatifi olmaktan ziyade birbirinin tamamlayıcısı olur. Türkiye, Avrupa Birliği ile gümrük birliği olan ve katılım müzakereleri yapan bir ülke ama maalesef AB katılım müzakerelerini ilerletme konusunda Türkiye'ye uzunca bir süredir zorluklar çıkarıyor. Türkiye de bu durumda AB ile durağan düzeyde olan ilişkileri devam ederken yeni fırsat pencereleri açmak istiyor. Çin ve Rusya, Şanghay Beşlisi'nin çok önemli iki ülkesi. Bu çerçevede Türkiye'nin enerji kulübüne başkanlık etme görevini alması da büyük bir fırsat. Çünkü Türkiye enerji konusunda çok önemli transit ticaret noktasında olan bir ülke. Yani Türkiye'nin bütün bu dış politikadaki çevresel kozlarını kullanması çok doğal ve olması gereken bir gerekliliktir."

()