Eski Şampiyon yeni adaylar yetiştiriyor

2000 Sydney Olimpiyatları’nda Judo branşında ilk ve tek altın madalyayı Türkiye’ye kazandıran Hüseyin Özkan, Büyükşehir Kağıtspor’da yeni şampiyonlar yetiştiriyor.
2000 Sydney Olimpiyat Şampiyonu milli judocu Hüseyin Özkan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kağıtspor Kulübü’nde geleceğin şampiyonlarını yetiştiriyor. Türkiye’ye olimpiyat oyunlarında judo branşında ilk ve tek altın madalya kazandıran, 2004 Atina Olimpiyatlarına hazırlanırken yaşadığı sakatlık sonucu antrenörlüğe başlayan Hüseyin Özkan, 2009 yılında Büyükşehir Kağıtspor Kulübünde başarı hikayesini sürdürmeye devam ediyor. İstiklal marşımızı tüm dünyaya okuturken yaşadığım duyguyu tarif edemediğini ifade eden Özkan, artık bu duyguyu yetiştireceğim gençlerde yaşamak istediğini söyledi.
Türkiye’deki kulüpler arasında branş ve kazanılan madalya sayısı bakımından en üst sıralarda bulunan Büyükşehir Kağıtspor, gerek altyapı gerekse büyükler kategorilerinde başarıdan başarıya koşuyor. Kurulduğu günden bugüne sürekli kendini yenileyen Kağıtspor’da başarılı sporcuların yetiştirilmesinde antrenör seçimine de dikkat ediyor. Türkiye’de Judo sporunda Olimpiyatlarda ilk ve tek altın madalyalı sporcusu Hüseyin Özkan da mavi beyazlı kulüpte yaklaşık 10 senedir kendisi gibi şampiyonlar yetiştiriyor. Judoya ilk olarak 10 yaşlarında spor ve sağlık amacıyla arkadaşlarının desteğiyle başladığını belirten olimpiyat şampiyonu Özkan, “Tüm sporcular için her zaman en yüksek hedef olimpiyattır. Judoda Türkiye ve Balkan derecelerini kazandıktan sonra Avrupa ve Dünya dereceleri elde ettim. Bu derecelerin ardından hocamla birlikte hedefimizi olimpiyat olarak belirlemiştik. Bu hedefime de çok çalışarak ulaştım. Dünya şampiyonasının final maçında Fransız rakibime yenilerek ikinci olmuştum. Olimpiyat finalinde yine aynı rakibimle karşılaştım. Bu kez Fransız rakibimi yenerek altın madalyayı Türkiye’ye kazandırmış oldum. Olimpiyat madalyasını kazandığımda yaşadığım his tarif edilemez. 20 yıl boyunca yapmış olduğum sporda zirveye çıkmış oldum. İstiklal Marşımızı okutmak ve bayrağımızı göklere çektirmek tarif edilemez bir duyguydu” dedi.