Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen eski Yargıtay Üyesi Yılmaz Tosun'un yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından esas hakkında mütalaa sunuldu.
İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul salonunda görülen duruşmada, eski Yargıtay üyesi Yılmaz Tosun hakim karşısına çıktı.
Duruşmada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa verildi.
Örgütün yapısı, tanık beyanları, sanık savunması ile toplanan bilgi ve belgelere yer verilen mütalaada, tanık beyanları ile diğer bilgi ve belgelere göre sanığın örgüt içinde yer aldığı, FETÖ'nün talimatıyla 2011'de Yargıtay üyeliğine seçildiği, seçildikten sonra da örgüt faaliyetlerini sürdürdüğü belirtildi.
- Ankesörlü telefonla da aranmış
Mütalaada, Yılmaz Tosun'un, ardışık ve periyodik olarak ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verildi. Aynı sabit telefonlardan, FETÖ üyeliğinden yargılanan bazı eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği bildirildi.
Bu şekilde sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle, örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı ifade edildi.
Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyo-kültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun bir terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğu vurgulanan mütalaada, bu nedenlerle Tosun hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği belirtildi.
Esas hakkındaki mütalaada, Tosun'un örgüt üyesi olma suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Mütalaada, sanığın örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip kazandığı statüsüne eş değer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması, son karar mercisi Yargıtayda görevlendirilmesi ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi talep edildi.
Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.
Duruşma, 10 Nisan'a bırakıldı.