BİZE ULAŞIN
Türkiye Sigorta Birliğinin katkılarıyla sektörün düşünce platformu Sigorta Strateji tarafından organize edilen Sigortalı Anadolu Zirvesi Eskişehir'de başladı.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fazıl Tekin Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen zirvede konuşan Gülen, birlik olarak yeni yönetim kurullarının önlerindeki iki yıllık dönemde bir numaralı konusunun Türkiye'deki sigortacılık bilgisini ve okur yazarlığını anlatmak olduğunu söyledi.
Türkiye'de sigortacılığı, hayat dışı sigortacılık, hayat sigortacılığı, emeklilik sigortacılığı ve sağlık sigortacılığı olarak 4 ana bloka ayıran Gülen, katılımcılara bilgiler verdi.
Sigorta sektörünün günde 250 binin üzerinde hasar dosyası işlediğini dile getiren Gülen, "Günde 50 milyon doların üzerinde hasar poliçesi ödüyor. Hasar süreci, tam bir proses mühendisliğidir. Muazzam bir satın alma mühendisliği vardır. Yedek parçanın satın almasından, tamircilerin koordinasyonuna, doğru aracın doğru tamirciye götürülmesine, hastanelerle yapılan pazarlığa, yanmış binanın içindeki mallarının satılmasına veya en ucuz nasıl tahmin edeceğinin belirlenmesine kadar muazzam bir optimizasyon ve proses mühendisliğidir sigortacılık." diye konuştu.
Türkiye'nin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının 1 trilyon doları geçmiş durumda olduğunu ve dünyanın ilk 20 büyük ekonomisi arasında yer aldığını aktaran Uğur Gülen, şunları kaydetti:
"Bugün geldiğimiz nokta, Türkiye'nin bu domestik üretiminin 2,3'ü sigorta sektörü tarafından sağlanıyor ki bu rakam bundan 15 yıl önce 1,5'ler seviyesindeydi. 2,3 seviyesine geldi. Gidecek yerimiz var mı? Var, bunun iki katı çok rahat Türkiye'nin olması gereken nokta. Ama hızla ilerlediğini de görüyoruz. Yüzde 2,3 de hiç fena bir rakam değil onu söyleyebilirim. Türkiye'deki toplam sağlık harcamaları gayrisafi milli hasılaların yüzde 4'ünü oluştururken sigorta sektörü 2,3 oluşturuyor. Peki ne kadar prim üretiyoruz? Biz kendi büyüklüğümüzü primle söyleriz. Türk sigorta sektörü 2023 yılı sonunda 20 milyar dolar prim üretiyor. Bunun 17,6 milyar doları hayat dışı sigortacılığından, 2,4 milyar doları da hayat sigortacılığı tarafından üretilmiş durumda."
20 yıl önce başlayan bireysel emeklilik uygulamasının 18 milyon katılımcıya ulaştığının bilgisini veren Gülen, "Toplam fon büyüklüğü de hatta 960 milyar lira, neredeyse bir trilyon liraya ulaşmak üzere. Peki bir başka baktığımız bir şey var ki bu şaşırtıcı oluyor. Ne kadar teminat veriyor bu sektör? Çünkü bir şeyleri korumak için teminat verir. Türkiye Gayri Safi Yurt İçi Hasılasının 24 katı kadar teminat veriyor. 1 trilyon dolar çarpı 24 trilyon dolarlık teminat sağlıyoruz. Emin olun sigortayı hep metaforik olarak ben nefes almak gibi söylerim. Nefes almadığınız zaman, nefesin farkında olmadığınız zaman hiç kıymeti olmayan bir şeydir. 30 saniye burnunuzu tutun bakalım. Ne kadar kıymetli olduğunu anlarsınız. Sigortacılık da ekonominin nefesidir aslında, nefes kaynağıdır." ifadelerini kullandı.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) İkinci Başkanı Mehmet Verim ise sigortacılık ve bankacılığın küçük küçük hiçbir anlamı olmayan ancak biriktiğinde ekonomi ve yatırımlar için değer ifade eden, ekonomi için gerekli fonları bir büyüklüğe ulaştıran bir mekanizma olduğunu anlattı.
Türkiye'de 3 milyon 935 bin 843 işletme bulunduğunu aktaran Verim, "Bunlar 1 trilyon 114 milyar dolarlık bir üretim sağlıyorlar. Yalnız acı olan şu, burada bu üretimin sadece ve sadece 0,7'si yüksek teknoloji içeren ürünler. Baktığımızda küçük mikro ölçekteki işletmelerin oranı yüzde 92. Küçük ölçekteki işletmelerin oranı yüzde 7. Orta ölçekteki işletmelerde oran yüzde 0,7. Büyük ölçekli işletmelerin oranı yüzde 0,3." dedi.
2023 yılında sigortacılığın finansal sektör içindeki payının yüzde 5,3 olduğunu belirten Verim, şunları kaydetti:
"537 trilyon lira piyasaya teminat veriyor. Bu çok önemli. Verebilecek teminat tutarı 2 katrilyon 30 trilyon seviyelerine ulaşabilir. Prim de 1,9 trilyon lira seviyelerine ulaşabilir. Daha önce karşılaştırma yaptığımız, yurt dışıyla yurt içindeki prim üretim farklarına baktığımızda yüzde 2,7'ydi. Demek ki doygunluk seviyesinde aslında bu yüzde 2,7'lik seviye farkının kapandığını görüyor. Buna rağmen 2023 yılında aşağı yukarı lira olarak bakarsak bir önceki yıla göre yüzde 106 oranında bir artışla prim üretimi 504 milyar liraya ulaştı." ifadelerini kullandı.
Verim, depremden etkilenen Hatay'da ve Kahramanmaraş'ta meydana gelen hasarlarda, Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından 35 milyar lira, şirketler tarafından da 49 milyar lira ödeme yapıldığını kaydetti.
ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Kamil Çolak da Türkiye'nin köklü geçmişinin üzerinde inşa ettiği bu günü ile bölgesel ve küresel bir güç olma yolunda hızla ilerlediğini ifade etti.
Eşsiz coğrafi konumunun ve güzelliklerinin yanında birçok jeopolitik risk ve doğal afetlerle de mücadele etmek zorunda kaldığını aktaran Çolak, "Kalkınma yolunda hızla ilerlerken önümüze çıkan bu risklerin yönetimi ise sigortacılar tarafından gerçekleştirilecek. Bu noktada bu yılki zirvenin temasının Türkiye'nin kalkınmasında sigorta sektörünün rolü olmasını gerçekten çok anlamlı buluyorum. Ayrıca sigorta sektörünün en üst düzeyinde temsili ile gerçekleşen sektör, akademi işbirliğinin bu güzel örneğini ESOGÜ'den başlatmanız da yine bizleri ayrıca mutlu etmiştir." değerlendirmesinde bulundu.
Konuşmaların ardından ESOGÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Arzum Erken Çelik katılımcılara plaket takdim etti.
