YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Esogü’den Yeşilay Haftası Açıklaması

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Birimi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülcan...

Esogü’den Yeşilay Haftası Açıklaması

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Birimi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülcan Güleç, madde bağımlılığının şeker hastalığı gibi düşünülebileceğini belirterek "Kişi madde kullanmadığı sürece iyidir. Bir sorunu yoktur. Ancak madde kullandığı andan itibaren bağımlılık sorunu derhal canlanır ve her şey yeniden başlar.

Doç. Dr. Gülcan Güleç, 1-7 Mart Yeşilay Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, bağımlılığın dünyada olduğu gibi Türkiye'de de başta gençler olmak üzere herkesi etkileyebilen; biyolojik, ruhsal ve sosyal boyutları olan bir sağlık sorunu olduğunu ifade etti. Doç. Dr. Güleç, ‘’Bağımlılık bir hastalıktır ve kimlerin bağımlı olduğunu belirlemek için çeşitli ölçütler bulunur. Bu ölçütleri; tolerans gelişmesi, madde kesildiğinde ya da azaltıldığında fiziksel veya ruhsal yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması, madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan sürekli çabalar, maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcamak, madde kullanımı nedeniyle sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin azalması ya da tamamen bırakılması, maddenin tasarlandığından daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması, fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımının sürdürülmesi, olarak sıralarken bunlardan üçünün kişide var olmasının bağımlılık tanısı konması için yeterlidir’’ diye belirtti.

Bağımlılığın bir süreç içerisinde geliştiğini vurgulayan Doç. Dr. Gülcan Güleç, kişinin önce maddeyi denediğini, ardından düzenli kullanmaya başladığını anlattı. Sonunda kişide bağımlılığın geliştiğini ifade eden Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Birimi’nden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülcan Güleç, "Bu nedenle her madde kullanan kişiyi bağımlı olarak adlandırmak yanlış olacaktır. Bağımlılığın; hazırlık, ilk madde kullanımı, madde kullanmayı sürdürme, ilerleme, bırakma, tekrar madde kullanmayı düşünme (prolapse), tekrar madde kullanımı (lapse) ve tekrar madde kullanmaya başlama (relapse) evreleri vardır. Ancak bu evreler bütün madde kullananlar için geçerli değildir. Farklı seyir izleyen durumlar da olabilir” şeklinde ifade etti.

Doç. Dr. Güleç bağımlılık ile ilgili açıklamalarına şöyle devam etti:

“İnsan bir kez bağımlı oldu mu artık bir daha tam olarak bu bağımlılıktan kurtulamaz. Ancak bu demek değildir ki, bağımlılık düzelmez. Bağımlılık düzelir ancak iyileşmez. Kişi madde kullanmadığı sürece iyidir. Bir sorunu yoktur. Ancak madde kullandığı andan itibaren bağımlılık sorunu derhal canlanır ve her şey yeniden başlar. Örneğin alkol bağımlıları düzeldikten sonra her zaman arada sırada bir içmenin hayali ile yaşarlar. Ancak bu hayalin gerçekleşmesi mümkün değildir. Çünkü bir kez alkol aldıktan sonra kısa bir süre içinde gene bütün gün içmeye başlarlar. Bağımlılığı şeker hastalığı gibi düşünebiliriz. Şeker hastalığında da kişi eğer şeker kullanmaz ve diyetine dikkat ederse, rahat yaşar ve hastalık onun için bir sorun olmaz. Ancak ne zaman şeker yerse hastalık canlanır ve o kişi için ciddi bir sorun yaşanmaya başlar. Hipertansiyon da bir başka örnektir. Vücut artık tansiyonunu kontrol edemez hale gelmişse düzenli ilaç kullanma ve doktor kontrolünden oluşan tedaviye uyum sağlamak zorundadır.’’

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler