İkinci “Ergenekon” davasının tutuklu sanığı Durmuş Ali Özoğlu, eski Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis’in uçağının “Ergenekon” değil, MİT Kontrterör Dairesi’nde yetişen bir ekip tarafından düşürüldüğünü iddia etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, dünkü oturumda Türkiye'deki faili meçhul cinayetlere ilişkin açıklama yapacağını söyleyen tutuklu sanık Özoğlu söz aldı.
‘ERGENEKON DEĞİL, MİT’İN İŞİ’
Mehmet Eymür'ün başında olduğu MİT Kontrterör Dairesi’nin içinde askerler, polisler ve MİT'in kendi personelinin bulunduğunu ifade eden Özoğlu, 100 kişiye yakın olan bu ekibin çeşitli özel eğitimlerden geçtiğini, ABD ve İsrail'de eğitim gördüğünü, İran, Irak, Suriye ve Türk Cumhuriyetlerinin de operasyon alanları olduğunu ileri sürdü.
Özoğlu, ''buradan ayrılanların birçoğunun Fethullah Gülen cemaatinde istihbarat örgütü kurduklarını'' öne sürerek, isimlerinin de mevcut olduğunu kaydetti.
‘ABD’LİLERİN DURDUĞU YERLE AYNI’
Eşref Bitlis'in Türkiye tarihinde Kuzey Irak'a yapılacak en büyük operasyonu yönettiğini, sınırın Musul'a doğru kaydırılacağını, terör çatışmalarının bitirileceğini ifade eden Özoğlu, Bitlis'in uçağının durduğu yer ile Amerikalıların uçaklarının durduğu yerin aynı olduğunu ve uçağın düşürüldüğünü savundu.
‘ÖZAL DA YAPAMADAN GİTTİ’
8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal'ın da bu operasyondan bilgisi olduğunu, Musul ve Kerkük olayını halletmeyi planladığını ifade eden Özoğlu, ''Yapamadan o da gitti'' dedi.
‘PAŞANIN DAĞ KADROSUNU TEMİZLEDİLER’
Özoğlu, 2 yunan subayının Türk helikopterini düşürmesinin ardından eski Başbakanlardan Tansu Çiller hakkında da askeri casusluktan soruşturma yapıldığını savunarak, ''Bugün (Balyoz) onun finali yapılıyor burada. Kontrterör Dairesinde yetişenler şimdi bugün bu operasyonları Fethullah Gülen örgütüyle birlikte yapıyorlar. Cem Ersever, Eşref Paşa'nın adamlarındandı. Onu da öldürdüler. Paşanın dağ kadrosundan kim varsa onları da öldürdüler. Bu ekip, anti Amerikancı Kürt ve Türk aydınlarını da öldürdü'' dedi.
Özoğlu, günümüzde de tartışılan bu olayların ''Ergenekon'' örgütü tarafından değil, Kontrterör Daire Başkanlığında yetişen ekip tarafından yapıldığını ileri sürdü.
HANEFİ AVCI'NIN TUTUKLANMASI
Özoğlu, Eymür'ün, can ciğer arkadaşı olarak belirttiği Hanefi Avcı'yı içeri aldırdığını ileri sürerek, Avcı ile Bülent Orakoğlu'nun önceden askeri casusluktan cezaevinde yattığını öne sürdü.
‘SAHTE SUİKAST'
Turgut Özal'a yapılan suikastin de sahte bir hikaye olduğunu iddia eden Özoğlu, Albay Rıdvan Özden'in ise Kannas silahıyla terör örgütüyle çatışmadayken öldüğünü anlattı.
BALBAY: AMCASI ÖLEN ‘ERGENEKON’ DİYOR
Tutuklu sanık Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Mustafa Balbay da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Amerika gezisinden dönüşünde yaptığı açıklamaları Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru'dan aktararak, ''Abdullah Gül, 'Devlet Güvenlik Mahkemelerinde sadece insanlar değişti. Üniformalar çıktı, özünde bir şey değişmedi. Tutukluluk sürelerinin uzaması cezaya dönüşüyor' diyor. Bu, pek çok kesimin ortak görüşü haline geldi'' dedi.
Mahkeme heyetine seslenen Balbay, ''Buradan bir terör örgütü çıkar mı? Buradan bir terör örgütü çıkmıyor. İddia makamı, üyeler, örgüte üye arıyor. Teğmenlerden, gazetecilerden, sendikacılardan örgüte üye yaratmaya çalışılıyor. Amcası ölen 'Ergenekon' diyor, yakını ölen 'Ergenekon' diyor. Kendinize gelin, böyle mahkeme olur mu? Bizi çarmıha gerip herkese taşlatıyorsunuz'' diye konuştu.