Kimimizin gözünde parlak mavi dalgaların vurduğu kumsallar, kimimizin gözünde balıkçı köylerinin sahillerini şenlendiren rengarenk kayıklar, kimimizin gözünde şövalye kaleleri ve kiliselerle tarihin verebileceği en pitoresk resimler, kimimizin gözünde ise rengarenk bir gece hayatı canlanır. Malta dünya üzerindeki en küçük ülkelerden bir tanesidir. Toplamda tüm adaların kapladığı alan 316 km² kadardır. Malta ya da resmî adıyla Malta Cumhuriyeti, Güney Avrupa'da, Orta Akdeniz'de yer alan, Sicilya'nın güneyindeki adalar devletidir. Malta takımadaları 3 büyük, 2 küçük adadan oluşur. Büyükleri: Malta, Gozo ve Comino’dur. Takım adalar arasında en büyüğü olan Malta 237 km², Gozo 68 km² ve Comino 2 km² yüzölçümüne sahiptir. Yalnızca en büyük 2 tanesinde, Malta ve Gozo’da yerleşim vardır.
MALTA'NIN BİLİNMEYENLERİNİ KEŞFETMEK İÇİN TIKLAYIN!
Akdenizin en izole kara parçalarından biri olmasına rağmen elde edilen bulgular milattan önce 5.000 yıllarındaki Neolitik Dönem’den beri Malta’da farklı toplulukların yaşadığını gösterir. Kanıt ise Malta’nın eski çağlardan kalma ünlü 11 anıt yapısından gelir. Kalıntılar UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisindedir. 150 yıl boyunca İngiliz sömürgesi olmuş olan Malta, 1964 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. 1974 yılında ise cumhuriyetçi yönetim şeklini almıştır. Son olarak da 2004 yılında Avrupa Birliği’ne katılmıştır. Artık İngilizlere herhangi bir resmi bağlılıkları bulunmasa da direksiyonun sağ tarafta olması gibi bazı gelenekler hala sürmektedir. Adanın silüetinde ise en belirgin olan unsur hepsi birbirinden bambaşka güzellikteki kiliseler. Söylenildiğine göre, Malta Adası’nda, küçük şapelleri de katarsanız, yılın 365 günü her gün bir başka kilisede ibadet etmek mümkün.
Valetta, Malta Cumhuriyeti'nin başkenti. Şehir 1566 yılında Fransız bir soylu olan ve Haçlı ordusuna ile birlikte Osmanlı saldırılarına karşı adayı koruyan Jean Parisot de la Valette tarafından kurulmuştur. Şehrin tarihi her zaman adanın durumu ile yakından ilişki olup Maltalı şövalyelerin adadan ayrılmasıyla gelen İngilizlerin etkisini de yapıların tasarımında görmek mümkün. İkinci Dünya Savaşı sırasında şehir oldukça zarar görmesine rağmen hala Valetta'da gezilip görülecek birçok yer mevcut. Bunların başında şimdileri Malta Parlementosu olarak görev yapan Grand Master's Palace, muazzam bir iç tasarıma ve şövalyelerin anıt mezarlarına sahip olan St. John's Katedral'i geliyor. Adaya gelen ziyaretçilerin uğramadan geçemediği kiliselerin başında gelen St. John’s Katedrali’nin dışının sadeliği sizi yanıltmasın, içi Barok estetiğiyle büyüleyici biçimde bezeli. Bunların yanı sıra Carmelita Kilisesi, St. Paul’s Anglikan Katedrali, St. Andrew Kilisesi burada görülebilecek birçok kiliseden sadece birkaçı. Güneşli bir günde Barrakka Gardens (Barrakka Bahçeleri)'ni ziyaret edip liman manzarasının tadınıçıkarabilirsiniz. Fort Saint Elmo (St. Elmo Kalesi) 1551 yılında yine şövalyeler tarafından inşa edilmiş ve Türk kuşatması sırasında savunma amacıyla oldukça önemli bir görev görmüştür. Bunların dışında St. James Cavalier Hisarı da Valetta'da görmeniz gereken yerler arasında yer alıyor.
Qrendi, Malta'nın güneybatı kısmında, Mqabba ve Zurrieq'e yakın bir konumda bulunur. Kasaba, yaklaşık 3.000 nüfusu ile küçük bir yapıya sahiptir. Malta, Mnajdra ve Ħaġar Qim'deki en önemli Neolitik tapınakların ikisi bu bölgede bulunur. Sahil tarafında, 1343 yılında büyük bir fırtına sırasında bir uçurumdan atılan devasa bir karstik çöküntü olan Maqluba'yı bulabilirsiniz. Qrendi ayrıca muhteşem Wied iz-Zurrieq ve Mavi Mağara'ya ev sahipliği yapar. Merkezde turistik tesisleri görmek mümkün değildir. Qrendi tam anlamıyla otantik bir Malta köyü olarak karşımıza çıkar. Qrendi'de yedi büyük kilise ve şapel vardır. Lorenzo Gafà tarafından barok tarzda tasarlanan kilise 1720'de tamamlanmıştır.
Mnajdra ve Hagar Qim'i ziyaret edebilirsiniz. Bu Neolitik tapınakları gördüğünüz zaman çok etkileneceğinize şüpheniz olmasın. Wied iz-Zurrieq’te Filfla ve Akdeniz manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Blue Grotto, yani büyük doğal kemeri ziyaret edebilir ve mağaralar içerisinde mavinin binbir farklı tonuna şahitlik edebilirsiniz. Haziran ayının son pazar günü ve 15 Ağustos'ta düzenlenen iki etkinlikte Qrendi Meydanı’nda cıvıl cıvıl bir atmosfer oluşur. Gideceğiniz zamanı bu tarihlere denk getirebilirsiniz.
20.000 metrekarelik bir alana yayılmış bir doğum köyüdür. Bethlehem'in çevresi ve f 'Għajnsielem'deki 'Ta Passi' alanlarında her aralık ayında Doğuş'un zamansız hikayesi yeniden canlandırılır. 2008'in ekimine kadar, Ta Passi'nin terk edilmiş bir toprak parçası olduğunu belirtmek gerekir. Bu dönemde Għajnsielem köylüleri bir deney yapmaya ve bölgeyi mini Beytüllahim'e dönüştürmeye karar verdiler. Sadece birkaç hafta içinde, doğuş köyü büyük kitlelerin dikkatini çekerek büyük bir ilgi uyandırdı. Girişte, tüm ziyaretçilere genel deneyimi geliştirmek için bir harita verilir. Marangozlar, fırınlar, doğal meyveleri satan bir market, taze balık ve sebzeler, taverna, yerel el sanatları alanı ve bir ahır yer alır. Her konut, Noel'in ailenin bir kutlaması olduğunu herkese hatırlatmak için bütün aileler tarafından iskan edilmiş ve canlandırılmıştır. Meyhane yerel yemekler ve şarap sunmaktadır. Geceleri Bethlehem f'Għajnsielem'i ziyaret etmek isteyenler için ise yağ lambaları dağıtılır. Başlıca sembollerden biri kuş mağarasıdır. Siz de gitmişken bu eşsiz deneyimin bir parçası olabilirsiniz.
Dingli, Malta'nın batı sahilinde, köylerin geri kalanından oldukça küçük bir kasabadır. Dingli, Malta'nın en yüksek noktasında, deniz seviyesinden 300 metre yükseklikte, deniz kenarında, 5,7 kilometrekarelik bir alanda yaşayan 3.326 kişilik nüfusa sahiptir. Dingli uçurumları denize doğru düz bir şekilde düşmekte ve Filfla'nın küçük adasında eşsiz bir manzara sunmaktadır. Dingli köyü muhtemelen adını bölgedeki araziye sahip olan Maltalı ailelerin soyadından almıştır. Bugün Dingli sakinleri yaşamlarını sürdürebilmek için kendi ürünlerini yetiştiriyorlar ve aynı zamanda bu ürünleri satarak geçimlerini sağlıyorlar. Dingli'de sadece Dingli uçurumları değil aynı zamanda Malta'daki tek ormanlık alan olan Buskett Bahçelerini de mutlaka görmelisiniz .
Malta'nın en yeşil bölgelerinden biri olan Buskett Bahçeleri, birçok farklı türde ağaç, çalı ve çiçek barındırmaktadır. Buskett Garden, yürüyüşler ve piknikler için çok popülerdir. Verdala Sarayı, 1987'den beri Malta Cumhurbaşkanı'nın resmi yazlık evidir. Saray, 1586 yılında Grandmaster Hughes tarafından inşa edilmiştir. Loubenx De Verdalle, Buskett Bahçeleri ile çevrilidir. Dingli Uçurumlar, Deniz seviyesinden bakıldığında görkemli falezler, Akdeniz ve Filfla'nın muhteşem manzarasını sunar. Kayalıklar denize düşmeden önce 250-300 metrelik bir düzlükle denize iner. St Mary Magdalena Şapeli, St Mary Magdalene'e adanmıştır. 1646'da yakındaki köylüler tarafından inşa edilmiştir. Şapel, Dingli'nin güneyindeki falezin tepesinde yer almaktadır. Dingli'deki şapel yakın zamanda giriş kapısının üzerinde kazılan yapım tarihi ile restore edilmiştir.
Mellieħa, Malta'nın kuzeybatı kesiminde yer alan bir köydür. Mellieħa, adını Arapça olarak tuz anlamına gelen antik Punik ve Roma tuzu terimlerinden almıştır. Mellieha, güzel kumlu plajları ve mavi denizi ile Malta'nın en çekici turizm ve yaz tatil beldelerinden biridir. Mellieħa'da ayrıca çok sayıda muhteşem sahil oteli, iyi restoranlar ve birçok geleneksel hediyelik eşya mağazası bulunmaktadır. Yaz aylarında, Mellieha'da yazlık konutların bulunduğu Maltalıların sayısı nedeniyle nüfus önemli ölçüde artmaktadır, ancak tüm yıl boyunca 22,6 kilometrekarelik alanda 7.250 kişi yaşamaktadır. Arkeolojik keşiflere göre, kasabanın yerleşimi Neolitik dönemlerden Bizans Dönemi’ne kadar uzanır. Ancak Arap Fethi’nden sonra bölge terk edilmiştir. Bugün Mellieha yabancı alıcılar için hala popülerdir. Mellieha halkı, misafirperverlikleri ile ünlüdür ve Mellieha'yı ziyaret eden çoğu kişi kendilerini evinde hisseder. Mellieha'nın Zafer Bayramı “Il-Vitorja” 8 Eylül'de en yoğun günlerinden birini yaşıyor. Bu popüler bayramda köy, müzikal konserler, havai fişekler, halk şarkıları, yemek standları ve sergiler gibi aktivitelerle dolu oluyor. Mellieha köyü bayramı hem turistler hem de yerli halk için harika bir deneyimi sizlere sunuyor.
Ta' Xbiex, Malta'nın doğu kesiminde Marsamxetto Limanı’na yakın 2 bin nüfuslu küçük bir kasabadır. Sigorta şirketleri, hukuk firmaları, denetim ve muhasebe firmaları gibi bir dizi hizmet sağlayıcı da bulunmaktadır. Ayrıca yat limanının bir kısmını barındırır ve bölgede çeşitli denizcilik hizmetleri bulunur. Kıyı boyunca konumdan yararlanan ve muhteşem liman manzaraları sunan çeşitli restoranlar bulunmaktadır. Ta' Xbiex ismi, coğrafi konumundan dolayı Valletta üzerinden muhteşem gün doğumu manzarasına sahip olan gündoğumu anlamına gelen 'tbexbix' isminden gelmektedir. Ta' Xbiex huzurun ve güzel zaman geçirmenin doğru adreslerinden biridir. Limanda yer alan restoranlardan birinde akşam yemeği yiyebilirsiniz. Ya da Pieta'dan Aziz Julian’a kadar uzanan deniz kenarındaki gezinti yolunda bir yürüyüşe ya da koşuya çıkabilirsiniz.
Devasa bir tahkimat olan Fort Ricasoli, 17. yüzyılda Malta Şövalyeleri tarafından şehri savunmak için inşa edilmiş. Üzerine kurulu olduğu uçurum, Gallows Point, yani Darağacı Noktası olarak anılıyor. Masal gibi Kalkara köyünü ziyaret ettiğinizde, limana hakim konumuyla ilk göreceğiniz şey bu muhteşem yapı olacak. İkinci Dünya Savaşı’nda epey hasar gören Fort Ricasoli, daha fazla zarar görmemesi için ziyaretçilere kapalı. Buna rağmen burası, bir film çekim mekanı olarak kullanılmaya devam etmiş. Truva, Agora, Julius Caesar gibi filmlerde Fort Ricasoli’yi görmek mümkün. Westeros dünyasında burası, Red Keep’in (Kızıl Kale’nin) çevresinde geçen sahneler için kullanılıyor.
Bütün bunları ve daha fazlasını Malta’yı görmeden anlamak mümkün değil…
MALTA'NIN BİLİNMEYENLERİNİ KEŞFETMEK İÇİN TIKLAYIN!
.