Finlandiya’nın yeni, dünyanınsa ‘en genç başbakanı’ olan Sanna Marin henüz yeni görevinde ilk haftasını doldurmadan ilk sert tepkiyi Estonya’dan aldı.
Estonya’nın sağcı Muhafazakâr Halk Partisi’ne mensup İçişleri Bakanı Mart Helme, Marin’in göreve uygun olmadığını savundu ve onu, ‘yeni bir Bolşevik komplonun’ parçası olmakla suçladı.
Estonya’da yayın yapan ERR radyosuna konuşan Mart Helme, çarlık Rusyası’ndaki 1917 devriminin ardından Finlandiya’da yaşanan ve hâlâ ülkede acı verici olarak kabul edilen iç savaşı hatırlattı. O dönemin sosyalistleri ‘Kızıllar’ ile Finlandiya’daki mevcut merkez sol hükümet arasında paralellik kuran Helme, Sanna Marin’in ülkesinin çıkarlarını ne kadar koruyacağını sorguladı.
Helme, “Şimdi Kızılların Beyazlar üzerindeki intikamını bir dereceye kadar görebiliriz. Şöyle ki Finlandiya’yı tasfiye etmek isteyen Kızıllar iktidara geldi ve şimdi Finlandiya'yı Suomi veya Finlandiya adını taşıyacak bir tür bir tür Avrupa eyaleti yapmaya çalışıyorlar” dedi.
Mart Helme hızını alamayarak Devrimin liderleri Vladimir Lenin’den de alıntı yaptı.
Devrimden önce “Bizler ütopist değiliz. Kalifiye olmayan bir işçinin ya da aşçının, devlet idaresinin işini derhal alamayacağını biliyoruz” diyen Lenin’in bunu aksine çevirmeye dair verdiği söze atıf yapan Estonyalı Bakan, “Lenin’in her aşçı yamağının bakan olabileceğini söylediğini hatırlıyorum, ya da her neyse. Şimdi kasiyer bir kızın başbakan olduğunu görüyoruz ve aynı zamanda öbür sokak aktivistleri ve cahiller de hükümet üyeleri oluyor” ifadelerini kullandı.
Mart Helme’nin yorumları pek çok Finlandiyalının tepkisini çekerken bir açıklama da Estonya Başbakanı Juri Ratas’tan geldi.
Finlandiya’nın ‘yakın bir dost ve yoldaş’ olduğunu belirten Ratas, hangi partiler ya da koalisyonlar tarafından yönetilirse yönetilsin iki ülke arasındaki ilişkilerin bundan etkilenmeyeceğini belirtti.
Sanna Marin ise 'Finlandiya'dan son derece gurur duyduğunu' söyledi. Twitter hesabından Estonyalı Bakana yanıt veren Marin, "Burada fakir bir aileden gelen bir çocuk eğitilebilir ve yaşamlarında pek çok şey başarabilir. Bir dükkanın kasiyeri başbakan olabilir" diye yazdı.
Finlandiya, Çarlık rejiminin devrilmesinin ardından yaşanan Ekim Devrimi sonrasında bağımsızlığını kazandı. Devrimden bir yıl sonra 1918’de Finlandiya'da iç savaş patlak verdi. Savaş sırasında sosyalistler ‘Kızıllar’ olarak, karşı taraftaki anti-sosyalistler ise ‘Beyazlar’ olarak adlandırıldı. Savaş boyunca 37 bin kişi yaşamını yitirdi.