Etin faydaları nelerdir? Hangi tür etler daha sağlıklıdır?

Tüketimi farklı kültürlere ve ülkeden ülkeye değişkenlik gösterir. Ülkemizde daha çok dana, koyun, kuzu ve sığır gibi hayvanlar yenmek için tercih edilmiştir. Ayrıca, keçi ve oğlak gibi hayvanlar da tercih edilebilir. Her bir büyükbaş ya da küçükbaş hayvanların vücutları ise, birbirinden farklı özelliklere sahiptir.

Örneğin, yavrusu olan koyunun ve kuzunun etleri daha yağlı ve daha yumuşak bir yapıya sahipken, sığır ve yavrusu olan dana ise daha az yağ içermesinden dolayı biraz daha serttir. Bir kırmızı etin besleyici olmasındaki kilit nokta ise, içerisinde yer alan Myoglobin proteinidir. Buna göre, bir hayvansal besin kaynağı bu protein bakımından ne kadar zengin olursa rengi de o denli kırmızı olur ve besleyici özellikleri de bu oranda artış gösterir. Bu nedenle etin renginin kırmızı olması, sağladığı fayda hakkında ipuçları verir.

Özellikle de protein deposu olarak bilinir. Yüksek besin değerlerine sahip olması sayesinde sağlık açısından son derece önemli bir besin kaynağıdır. Fakat, etin bazı türlerinin yağ oranı çok yüksek olduğu için, yağlarını alarak tüketmek çok daha yararlı olur. Öte yandan yağda kızartılmış şekilde tüketmekten ziyade, haşlanmış şekilde ya da fırında kendi yağıyla pişirmek daha faydalı olur.

Etin Kalorisi ve Besin Değeri

Miktar(g): 100

Enerjisi(kcal): 180

Protein(g): 26,98

Yağ(g): 7,94

Karbonhidrat(g): 0

Etin Faydaları

Etin faydaları arasında kardiyovasküler sağlık, sindirim sistemi ve beyin sağlığı ile kas ve iskelet sağlığı açısından faydalı olması ve kan sağlığını koruması bulunur. Ayrıca, zengin besin bileşenleri yardımıyla hafızanın güçlenmesine katkı sağlar.

1. Protein deposudur

Hayvansal protein, kas yapılanması ve doku yenilenmesi gibi metabolik süreçleri destekler. Kas kütlesi için gerekli olan et, kaslara hareket kabiliyeti sağlar. Ayrıca et, vücudu hastalıklardan korumaya yardımcı olan enzimlerin ve hormonların üretilmesini sağlar. Aynı zamanda protein, kilo vermeyle de dolaylı yoldan ilişkilidir. Çünkü, et tüketildikten sonra, çok uzun saatler boyunca tokluk hissi yaşanmasına neden olur ve bu sayede yemek yeme isteği azalır.

2. Vücuda gerekli olan çinkoyu karşılar

Yağsız et, iyi bir çinko kaynağı olarak bilinir. Çinko minerali ise, kas kütlesinin yapılanmasına yardımcı olup, bağışıklık sistemini güçlendirir. Aynı zamanda beyin sağlığını da destekler. Bir insanın günlük ihtiyacı 15 miligram çinkodur. 85 gram ette ise 5,5 miligram çinko bulunur. Bu çinko değeri de etin ne kadar faydalı olduğunun bir göstergesidir.

3. B vitamini açısından zengindir

Özellikle kırmızı et, doğal bir B vitamini kaynağıdır. Bu özelliği sayesinde de vücut sağlığı açısından oldukça önemlidir. Yağdan ayrılmış haldeki besin, sinir sistemi sağlığı için gerekli olan B12 ve bağışıklık sisteminin güçlenmesi için gerekli olan B-6 vitaminlerini içinde bulundurur. B12 vitamini, hafıza ve zihnin canlı tutulması bakımından oldukça önemlidir. Ayrıca koyun eti, bir diğer B vitamini türü olan niasin maddesi yani B3 vitamini bakımından da zengindir. Bu vitaminin görevi sindirim sistemine yardımcı olmaktır. Etin içerisinde bulunan riboflavin maddesi yani B2 vitamini ise kırmızı etin cilde faydaları arasında sayılabilir.

4. Demir kaynağı olarak bilinir

Vücuda günlük olarak alınması tavsiye edilen demir miktarı kadınlar için 18 miligram erkekler için 8 miligramdır. Yağsız hayvansal protein kaynağı olan etin ise iyi bir demir kaynağıdır. Aynı zamanda vücut tarafından bitkisel kaynaklı proteinlere göre çok daha kolay şekilde absorbe edilir. Haftada 1 veya 2 defa tüketilmesi, vücudun ihtiyacı olan demirin alınmasında önemli bir rol oynar. Böylece, vücudun tüm doku ve organlarına oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri için gerekli demir ihtiyacı da sağlanmış olur.

5. Kemik sağlığı için faydalıdır

Et, 9 farklı asit yanında amino asit açısından zengindir. Özellikle haşlama etin faydaları kemik ve kas yapılarının güçlendirmesidir. Düzenli olarak haftada bir kez bile et tüketmeniz kemikleriniz için oldukça faydalı olur. Tüketirken aşırıya kaçılmaması önemlidir. Çünkü fazla tüketiminde birçok zarar ortaya çıkabilir.

6. Bolca keratin içerir

Düzenli olarak keratin içeren besinler tüketmek keratin seviyesinin dengede kalmasını sağlar. Böylece kas sağlığı korunmuş olur. Etin içerdiği keratin kas sağlığı korunmasına oldukça fazla yardım eder. Özellikle kuzu türü kas sağlığı için faydalıdır. Protein içermesinden dolayı sporcular kas yapımı için düzenli olarak et tüketirler. Eti çok fazla tüketmeyen kişilerin kas yapılarının tüketenlere göre daha zayıf olduğu ve yaşlanma döneminde kas hastalıklarına daha hızlı yakalandıkları bilinir.

Etin Zararları

Her şeyde olduğu gibi eti fazla tüketmek de pek çok sorunu beraberinde getirebiliyor. Zararları arasında yüksek kolesterole neden olması, böbreği yorması ve fazla kilo alımına neden olması gibi etkenler bulunur.

• Özellikle kırmızı etin aşırı tüketilmesi ile ortaya çıkan yüksek kolesterol hastalığı günümüzün en yaygın ve en önemli sağlık sorunlarından biridir. Hayvansal yağların aşırı tüketilmesi sonucunda kolesterol kan damarlarında birikir, kalp ve damar hastalıklarına neden olur.
• Et bilindiği gibi protein açısından oldukça zengindir. Ancak fazla tüketilmesi halinde vücuda oldukça fazla protein girer. Proteinleri sindirmek için çabalayan böbrek de bir süre sonra yorulmaya başlar. Bunu önlemek için de eti tüketmeden önce yağlarından ayırmak oldukça yararlı olur.
• Yemeklerden zehirlenme en çok da etin tüketimi sonucunda meydana gelir. Bunun nedenlerinden biri ise alınan besinin sağlıklı olmayan yerlerden alınması olabilir. Zira doğru şekilde kesilmiş, saklanmış ve pişirilmiş hiçbir yiyecek besin zehirlenmesine yol açmaz.
• Aşırı derece çok tüketilmesi karaciğer yağlanmasına da neden olur.
• Etin tüketiminin bilinen en yaygın zararlarından diğeri ise fazla kilolardır. Bu durum, çok fazla tüketim sonucunda meydana gelen zararlar arasında yer alır. Etin içindeki yağ oranının fazla olması fazla tüketimle birleştiği zaman tüketicilerde aşırı kiloya neden olabilir.
• Vejetaryan bireylerin hiçbir zaman apandisit rahatsızlığı riski taşımadığı, et tüketenlerin ise bu rahatsızlıkla karşı karşıya kaldığı belirtilir. Aynı zamanda çiftçiler normal koşullardan çok daha fazla tükettikleri için gut hastalığına yakalanma oranları artış gösterebilir.