ETİK Başkanı İşler: Türkiye'deki Kıyı Talanı Merdivenaltı Turizme Döndü

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, kıyılardaki turizm imarlı arsaların ranta kurban gittiğini söyledi. “Bu talanı durdurun, kıyılarımıza kıymayın.” diyen İşler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Bodrum'da yaptığı kıyı talanı değerlendirmelerine atıfta bulunarak, “Başbakanımız'ın gördüğü devede kulak.” dedi. 2634 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu'nun sağladığı avantajların kötüye kullanıldığını savunan İşler, turizm tesisi kisvesi altında bu alanlara lüks villalar ve ikinci konut denen rezidanslar yapılarak kıyıların talan edildiğini öne sürdü. 'BUNLAR MERDİVENALTI TURİZMİ'Turizm imarlı arsaların, turizme sunulmuş imar haklarını ilgili kanunun boşluklarından faydalanarak kötüye kullananlarca rant sektörü haline dönüştürüldüğünü belirten ETİK Başkanı İşler, “Turizm Teşvik Kanunu’nun sağladığı avantajları kendi çıkarları doğrultusunda kullananlar, bu alanlarda küçük bir turizm tesisi ortaya çıkarıp bu küçük tesisin ek ünitesi kisvesi altında lüks villalar, rezidanslar ve ikinci konutlar inşa ediyor. Turizm adına yapıldığı iddia edilen bu alanlar, bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde beton yığınlarına dönmekte ve turizm sektörüne büyük darbe vurmaktadır. Bunlar merdivenaltı turizmden başka bir şey değildir.” dedi. Bu durumun, Türkiye’nin dış pazarda turizm rekabet gücünü kırdığını ve kıyıların yağmalanması anlamına geldiğini vurgulayarak, “Kulakların sağır, gözlerin kör, ağızlara ise kilit vurulmuşcasına bu talana kimsenin dur dememesi son derece üzücü. Eşsiz kıyılarımızı ranta kurban etmeyelim. Bu hançeri kıyılarımıza batırmayalım. Artık birileri bu talana dur desin.” şeklinde konuştu.'BAŞBAKANIMIZ'A KATILIYORUZ'Başbakan Erdoğan’ın Bodrum’daki kıyı talanı değerlendirmelerini doğru bulduğunu aktaran Mehmet İşler, Türk turizminin en önemli probleminin rant olduğunu ifade etti. Turizm imarlı alanları ilgilendiren mevzuatın yeniden ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Başbakanımız'ın, hükümetin ve yerel yönetimlerin görmesi gereken, şu anda kanundaki boşluktan dolayı yapılan talandır. Kanundaki boşluklar doldurulmalı. Belediyeler bunu biliyor; onlar izin verirlerken bunun neye, kime, nasıl olacağını biliyor ancak sadece turizm tesislerindeki imar fazlalığına müdahale edilerek bu sorunu çözemeyiz, bu yetmez. Tesislere yapılan müdahale, sadece talanın ufak bir parçasının ıslahıdır. Asıl müdahalenin, turizm imarlı arsalara göz diken rantiyenin büyük bir iştahla talan ettiği bu bakir alanlarımızı ve çevreyi katlederek betonlaştıran kıyı yağmacılığı zihniyetine yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.Ege kıyılarından örnekler veren İşler, "Bugün el değmemiş güzellikteki koylarımız, Güzelçamlı beldemiz, Dikili sahillerimiz 12 ayda bir ay kullanılan, diğer 11 ayda kapalı kalan birer beton yığını haline dönüşmüştür. Türkiye, bu el değmemiş kıyı alanlarını sağlıklı kullanamadığı için ekonomik anlamda bu alanlardan hakettiği değeri alamamaktadır." dedi.Bölgenin yatak kapasitesini de değerlendiren İşler, “Bodrum’un karşısında Kos (İstanköy) Adası var, nüfusu 35 bin. Yatak kapasitesi 120 bin ve yılda 1,2 milyon turist ağırlıyor. Bizim 8 bin 500 yıllık tarihe sahip İzmir’in nüfusu neredeyse 5 milyon, yatak sayısı yaklaşık 45 bin ve kruvaziyerlerle gelenler dahil turist sayısı 1,3 milyon. Bu rakamlar inanılacak gibi değil. Bu sayı İzmir için kesinlikle yeterli değil.” diye konuştu.