Scott Eastwood (Luke) ve Britt Robertson (Sophie) başrollerini paylaştığı filmde sizi etkileyecek en sevimli karakteri Alan Alda olacaktır. Yaşlı ve bu sevimli ihtiyarın yaşantısından kesintiler bulacağınız filmde gerçek aşkın modern zamanın içine aktarıldığı anda bile nasıl hala sahici, saf ve el değmemiş olduğunu göreceksiniz. Aslında filmimiz matador olan ve eski parlak günlerini özleyen Luke ile hayatı belli sınırlarla çizilmiş ve sınırları aşmaktan korkan Sophie arasında geçmekte.Alan Alda’nın yaşadığı büyük aşkın filme yedirilişi gerçekten çok hoş.Luke ve Sophie’nın yaşadığı sorunlara ders verecek nitelikte bir aşkı simgeleyen Alan Alda bu filmde kesinlikle benim favorim oldu. Luke ve Sophie’nin yaşadığı bu farklı ve gizemli hisler onları birbirlerine daha da çekiyor. Filmde aşk için yapılan fedakarlıkların eski dönem ve modern zaman olmak üzere iki farklı kuşağın birbirleriyle olan ilişkisi konu edinmiş. Tebessüm dolduracağınız güzel bir film..
Chris Evans, Alice Eve, Emma Fitzpatrick in rollerini üstlendiği film aşk konusuna farklı bir boyut getirecek türden. Filmde New York’ta bir gece karşılaşan ve sabaha kadar birbirlerine eşlik eden iki yabancının yollarının kesişmesi anlatılıyor. Kısaca anlatacak olursak; Nick ve Brook bir gece yarısı trende karşılaşır. Garip bir tanışma sonucunda bu iki kişi artık birbirlerinin hayatına dahil olacaktır. Brook gece 1:30 trenine yetişemeyince olanlar olur. Hemen Boston’a gitmesi gereklidir ama yanında ne çantası ne parası ne de ona yardım edebilecek biri vardır. Bu sırada Nick ona tüm içtenliğiyle yardım eder. Ve bu ikili nasıl olduğunu anlamadan aralarında başlayan büyük bir aşkın adımlarını atar. Ama bir sorun vardır! Brook evli Nick ise hala eski sevgilisine aşıktır. Ama hissedilen ve yaşanılan her an onların dışındaki herkesi değersiz kılar.Filmin en ilgi çeken unsuru kesinlikle az mekan az giysi az vakit üçlemesinin uygulanması. Sadece birkaç saatte yaşanılanları anlatan film seyirciyi tamamen tek bir kurguya odaklıyor.
Carey Mulligan, Matthias Schoenaerts, Michael Sheen’in rolleri paylaştığı filmin yönetmeni Thomas Vinterberg. 19. yüzyılda kadınlara karşı uygulanan katı kurallara ve kısıtlanan özgürlüklere rağmen Batsheba kendi hayalleri ve hedefi doğrultusunda savaşan ve ekonomik özgürlüğünü sağlayan genç ve güzel bir kız. İstediklerini başarmasına rağmen onun toplumdaki yeri her zaman yadırganmaktadır. Ancak onun hayatını derinden sarsacak üç erkek Batsheba’nın bütün duygularını alt üst eder. Batsheba üç erkek tarafından arzulanmaktadır ve bu duygu karmaşası içinde doğru yolu bulmaya çalışır. Kalbiyle çatışan ve bu üç erkeğe duyduğu hisler karşısında büyük bir savaş veren Batsheba için işler hiç kolay olmayacaktır.
Dawson(James Marsden) ve Amanda(Michelle Monaghan) başrollerini paylaştığı filmin yönetmeni Michael Hoffmandır. Filmde lisede birbirlerine aşık olan iki gencin yıllar sonra karşılaşmasıyla gelişen olayları konu alımaktadır. Dawson ve Amanda yıllar geçmesine rağmen aralarındaki bağın onlar için ne kadar güçlü olduğunu farkeder ve bu hislerle başa çıkmaya çalışırlar. İkisi de farklı hayatlar kurmuş ve bunun sorumluluğunda yaşan kişilerdir, ancak aşk onları bir şekilde bir araya getirir ve bundan kaçamazlar. Hala genç olmasalar da hala aşıktırlar.
Michael Sucsy’nin yönettiği özellikle romantik film denilince aklınıza ilk gelecek isimlerden olan Rachel McAdams ve Channig Tatum bu kez aynı filmin başrollerini paylaşıyor. Birbirlerine delice aşık olan ve bu aşk için birçok şeyi göze almış bu çiftin geçirdikleri bir kaza sonucunda verdikleri mücadele anlatılmaktadır. Rachel McAdams(Paige Collins) bu kaza sonucunda hafızasını kaybeder ve aşık olduğu kocasını hatırlayamaz. Channig Tatum(Leo Collins) buna rağmen ona aralarındaki aşkı ve bağı hatırlatmak için uğraşlı bir mücadelenin içine girer. 2012 yapımlı bu film gerçek bir hikayeden sinemaya uyarlanmıştır. İzlemeyenler çok şey kaçırmış demektir.
Bu filmi izlerken duygu yüklü bulutlar eminim ki başınızda dolaşacak. İlk aşkınızı hatırlayacak ve hayatınızda büyük ve derin bir izin onun parçası olduğunu göreceksiniz .Film iki genç aşığın birbirine beslediği aşkı anlatıyor. Genç ve yakışıklı bir erkek olan Martin Cannova(Zachary) sorunlu ve sürekli okul değiştirmek zorunda kalan asi bir çocuktur. Aynı zamanda bir model olan Zachary, ailesiyle bağları neredeyse kopuk bir yaşam sürmektedir. Esther Comar(Sarah) ise güzel ve masum bir genç kızdır. Bu iki ayrı karakteri bir araya getiren şey ise tabiki de aşk olacaktır. Aşkla değişen ve büyüyen bu iki insan için hayat sürprizlerini hazırlamıştır.
2013 vizyon tarihli filmin yönetmeni Ol Parker. Başrolleri ise Dakota Fanning(Tessa) ve Jeremy Irvine(Adam) paylaşıyor. Öleceğini bilerek yaşayan ve hayatının son günlerini daha önce yapmadığı şeylerle doldurmak isteyen bir kız Tessa, ölümün elini tutuyor olmasına rağmen her an bırakıp koşar adım karşıya geçecek kadar da güçlü. Fiziksel olarak olmasa da kalben hissettikleri onu gerçeklikten birkaç adım öteye görürüyor. Bunun bilincinde ve ablukasında yaşayan Tessa, karşısına Adam çıktıktan sonra daha önce hissetmediği duyguları hisseder .Bir yandan öleceğini bilerek aşık olan bir kız bir yandan bu acıyla başbaşa kalacağını bilmesine rağmen aşık olmuş bir erkek.
Genç ve asi yakışıklı bir erkek olan Hache ve lisede okuyan, hayatı tek düze devam eden genç ve güzel Babi. Tam bir gençlik filmi olan Aşka Yükseliş, bu çiftin arasında ki dolu dizgin aşkı gözler önüne seriyor. 2010 yapımlı olan bu filmi hala izlemeyenler için önermek hiç de yanlış olmaz. Sizi heyecanlandıracak bu filmde aşkın çekim gücünü hissedeceksiniz. Ne kadar farklı kişilik ve karakterlerde olursa olsun aşkın sadece histen ibaret olduğunu anlatan güzel bir film. Babi ve Hache başlarda birbirinden hoşlanmasa da yaşadıkları tatlı sert anlar, birbirleri için vazgeçilmez olduklarını kanıtlamaya yetecek.
Bu liste FilmHakkında.com yazarı Elif Donk tarafından hazırlanmıştır.