Eskiden sadece demode bir isimken, son dönemde bir tabir olarak hayatımıza giren "Kezban" tanımını biraz açalım dedik. Gereksiz tripler, her şeyle ilgili yaptıkları strateji planları, giyim tarzları ile kendilerine hayatı zorlaştıran kezbanları tanıyıp kendi hayatınızdan uzak tutun isteriz. Çünkü bulaşıcı bazı özelliklere sahipler :(
Genellikle bunun mikilisini, kelebek desenlisini giyerler. Akşam eltinin kınası mı var, kızlarla eğlenceye mi gidiyosun canım benim? Neden gündüz günü göz kamaştıran(!) bir seçim yapıp bizi yoruyosun ya. Zevkler tartışılmaz ya tartışacak bir şey yok aslında. Bu resmen zevksizlik.
Tam bir özentilik sonucu saçlarını ellerinde kalacak kadar yakan kezban kızlarımız, bu halleriyle çok güzel olduklarına da inanmış ya da inandırılmışlardır. Burada asıl tebriği erkeklere vermek gerekiyor sanırım.
Hadi kendini beğenmiyorsun güzel kardeşim de, ilk kez sulu boya görmüş çocuk gibi suratını neden rengarenk boyuyorsun? Yüze boca edilmiş fondöten, yamuk yumuk çekilmiş eyeliner, göze sürülen mavi far ve kıpkırmızı ruj ile kezbanlığı garantiledin. Suratına bi kova su atsak harç olur, sıva yaparız o derece. Bunların esmer modelleri ise solaryumda deli gibi yanıp açık pembe ruj sürerler. Evlerden ırak.
Elbisede, ayakkabıda, çantada, tokada... Her yerde. NEDEN? Ya sen Panter Emel misin, dondurulmuş hayvan mısın, babaanne misin? Neden böyle yapıyorsun güzel kardeşim.
Hadi selfie çekecek kadar yalnız kaldın anladık, o dudakları neden uzatıyosun piti pontişim? İstediğin tam olarak nedir? Sonra böyle pozunun altına abazanın biri gelip asılınca "aöyy hörkös bönö yözöyöö" diye deliriyosun. Ne olsun istiyordun anlatsana biraz. Mesela o pozun ardından muhteşem güzel olduğunu falan mı düşünsün adamlar, yüzüğü alıp kapına mı gelsinler? Ah kezo ah.
Gerçek bir kezban dedikodusuz yaşayamaz. Sabahtan akşama kadar Whatsapp, Facebook yetmez ilk fırsatta telefona sarılıp onu bunu çekiştirir. Eğer konu ortak sevilmeyen bir kızsa hemen buluşma planları yapılır, toplu dedikodu seansına başlanır.
Nedense bu tipler sanki bir tek kendilerinin cinsel hayatı varmış gibi her birlikteliklerini adamın penis boyundan başlayarak ayrıntılarıyla anlatır. Bunu çok normal bulurlar ve sonra anlattıkları bir kız o adamla birlikte olunca kötü kadın ilan ederler. Özelini başkalarıyla paylaşmayan kadınlara da "kendisini namuslu sanıyor" diye laf ederler.
Tango olsun başka bir şey olsun; indirim varsa gitmeyeceği yere gider, almayacağı şeyi alır bu tipler. Sırf alışveriş için bile buluşma ayarlayıp, mağazaları sömürürler. Keşke bir de vücutlarına göre giyinmeyi bilseler de paraları boşa gitmese.
Gördükleri her şeye burun kıvırırlar. Onların dışındaki bütün kızlar şişko ve çirkin, bütün erkekler tipsiz ve fakirdir. Bir tek onların yaptıkları iş(!) mühimdir.
Bir ünlüyle tanışmak onlar için zaten muhteşem bir adımken, hele bir de birini kandırıp bi gece yatağa attılarsa onlardan kralı yoktur. Bunu övünerek, gurur duyarak, bir şey başarmış gibi herkese anlatırlar. Hatta ileri gidip "eski sevgilim o benim:(" diyenleri bile çıkabilir. Aman uzak durun.
Liste sonunda kendinden bir şeyler bulan her kezban, bunu inkar edecektir. Kezbanlık kötü değildir, hatta daha kolay arkadaş bulur ve daha sağlam(!) arkadaşlıklar kurmanızı sağlar. Kendinizi sevin. Hayat sizinle güzel^^