Euro 1 yaşında
BERLİN (İHA) - 1 Ocak 2002'de 12 Avrupa Birliği ülkesinin ortak parası ve tek ödeme birimi olan 'Euro', kendini kabul ettirdi. Yeni para birimi, Alman Markı kadar sağlam çıktı ve kısa zamanda döviz piyasalarında tırmanışa geçti. Ama çoğu Alman, hala markın ardından gözyaşı döküyor.
'Bu yolun dönüşü olmadığını ve Mark'ın artık geri gelemeyeceğini' vurgulayan ekonomi uzmanları, ancak yeni para biriminin, öncelikle Almanya'da hakettiği itibara kavuşmadığını belirtiyor. Almanların üçte ikisinin, bir yaşını dolduran euroya hala ısınamadığına dikkat çeken uzmanlar, buna delil olarak, AB Komisyonu'nun anketini gösteriyorlar. Anket sonuçlarına göre, Almanların sadece yüzde 28'i eurodan memnun. Euro bölgesindeki diğer ülkelerde ise memnuniyet oranı yüzde 50'nin üzerinde. İrlanda, Finlandiya ve Lüksemburg'da bu oran yüzde 70'i buluyor.
Markın sadece değerli bir para olmadığını, aynı zamanda, savaşı izleyen ekonomik harikanın da sembolü olduğunu, hatta milleti birleştiren 'manevi perçin' olduğunu kaydeden uzmanlar, "Mark, Batı Almanya'nın gururu, Doğu Almanya'da yaşayanların hasretiydi. Berlin Duvarı yıkıldığında, doğudaki Almanlar, 'Mark bize gelmezse, biz marka gideriz' demişlerdi. Markın gelişi, Almanya Demokratik Cumhuriyeti'nin siyasi haritadan silinmesini ve Almanya'nın tek bir devlet olmasını hızlandırdı" görüşünü savunuyor.
On yıl sonra da, 12 AB ülkesinin euroya alışmak zorunda bırakıldığını vurgulayan ekonomi uzmanları, euronun Almanlar'ın cüzdanına girdiğini, ama markın hafızalardan silinmediğini bildiriyor. Almanların yarıdan fazlasının hala, alışverişte euroyu marka çevirerek hesap yaptığına dikkat çeken uzmanlar, euronun tedavüle girişiyle gelen zam furyasının da antipati doğurduğunu, aslında dış değeri bakımından euronun, markı aratmayacak kadar sağlam para olduğunu kaydediyor.
Dünya para sisteminde istikrar unsuru haline gelen euronun, en az dolar ve yen gibi güvenilir bir rezerv birimi olmayı hak ettiğini söyleyen uzmanlar, "Euro, sadece ödemeyi kolaylaştıran bir para birimi olarak görülmemeli" diyorlar.
