BİZE ULAŞIN
Antrenör ve teknik kadroların karşılaştığı zorluklar iki ana kategoride toparlanabilir:
- Oyuncuları ve takımı en iyi şekilde turnuvaya hazırlamak
- Yabancı bir ülkede antrenman için gerekli lojistik destek
Özellikle antrenör ve teknik direktörlerin karşılaşacağı ilk zorluk zinde bir kadro oluşturmak. Sakat veya başka sağlık problemleri olan oyuncuların kadroda mümkün oldukça az bulunması. Oyunculara gelirsek, yakın zaman Avustralya'da yapılan bir araştırma oyuncuların antrenman süresi ve yoğunluğunun aniden değişmesinin sakatlık riskini arttırdığını ortaya koyuyor.
Bu nedenle teknik kadro her oyuncunun antrenman durumundan haberdar olması gerekiyor. Sezon boyu kulüplerinde forma giyen oyuncuların antrenman programları hakkında bilgi sahibi olmak işin kolay kısmı. Zor kısmı ise her oyuncuya uygun bir turnuva antrenman programı yazmak. Sporcular da hepiğmizi gibi belirli rutinleri olan insanlar ve alışkanlıklarının değişmesi zaman alıyor. Ne yazık ki büyük turnuvalar öncesi bu alışkanlıkların değişebilmesi için yeterli süre hemen hemen hiçbir zaman olmuyor.
Yine teknik kadronun yaşadığı bir başka zorluk kadroya farklı zamanlarda katılan ve bir süredir müsabakaya katılmayan oyuncuların zindeliği. Özellikle ligleri ve uluslararası kulüpler şampiyonaları erken biten oyuncuları turnuvaya kadar performanslarının zirvesine taşımak gerekiyor. Burada teknik kadroların yapması gereken uzun süre müsabakalarda mücadele etmeyen takımların futbolcularını yormadan ama hızlı biçimde EURO 2016'ya hazırlamak. Buradaki en büyük zorluk ise antrenmandaki dengeyi sağlamak.
Antrenman tesisleri de hazırlanma sürecini ve oyuncuların performanslarını arttırmanın en önemli faktörlerinden biri. Eğer bir takımın kaldığı otel oyuncuların antrenman öncesi ve sonrası ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahip değilse takımlar kendi tesislerini turnuvanın yapılacağı ülkeye taşımak zorunda kalıyorlar. Örneğin İngiltere ve Galler takımları kendi prefabrik spor salonlarını Fransa'ya taşıdı. Bu prefabrik tesislerde sinema salonu ve rahatlamak için oyun konsollarının bulunduğu bir oda da mevcut.
Lojistik destek
Otellerdeki tesislerin ve antrenman merkezlerinin önemiyle ilgili en güzel örneklerden biri Leeds Rhinos rugby takımı örnek gösterilebilir. Bir sezon önce liderliğe oynayan takım geçtiğimiz sezon ligin sonlarına takılıp kaldı. Formlarındaki bu düşüş ise bu yılın başlarında Yorkshire'da yaşanan sel olayları sonucu antrenman tesislerinin hasar görmesiyle açıklandı.
Eğer bu tarz bir sorun kendi ülkenizde bile performans düşüşüne neden oluyorsa bir de bunun yabancı bir ülkede olduğunu düşünün. Oyuncuların kalacakları odalar ve yemekler teknik kadro tarafından seçilmeli ve gece hayatı ve diğer konuklar gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak olmalı. Ayrıca otellerden antrenman sahasına ve stadlara da otobüsle gidilmesi çok rahat olmalı.
Sadece bu bile bir takım için yeterince baş ağrıtıcı. Hele bir de turnuvaya katılacağı daha geç belli olan ve aceleyle kendilerine uygun otel ve tesisleri bulmaya çalışan takımlar için daha da zorlu bir durum.
Ulaşım da takımların performansını etkileyen bir faktör. Fransa'da ulaşımın grevlernedeniyle aksadığına dair birçok rapor verildi. Bu durumun takımları da etkileyeceği düşünülüyor.
Takımlarda lojistikle ilgilenenlerin A, B hatta C planlarına ihtiyacı var. Takımların maç sonrası dinlenmeleri ve medyanın maç öncesi ve sonrası takım ve teknik kadroyla olan toplantıları da işleri gittikçe zorlaştırıyor. Bazen antrenörler takımına maçtan hemen sonra hidroterapi uygulanmasını isteyebiliyor. Özellikle grup maçları takımların Fransa'daki merkez şehirlerinden ne kadar uzak kalacağı da lojistik için büyük sorun teşkil ediyor.
Oyuncular nadiren son maçlarından sonra turnuvanın düzenlendiği ülkede kalmayı tercih ediyor. Bu da lojistik ve ulaşımdan sorumlu kadronun bir an önce oyuncuların eve dönüşünü (ya da tatile gidecekse tatile gideceği merkeze gidişini) ayarlamasını zorunlu kılıyor.
Tüm bu zorluklara rağmen EURO 2016'ya dahil olmak hem oyuncuların hem de teknik kadroların yaşadıkları en önemli deneyimlerden biri olabilir. Tüm bu hazırlık çılgınlığı ve sonuçlara gelen tepkilerden sonra birçoğu geriye baktığında kerşılaştıkları zorluklarla mücadelerinden gururu duyacak – bir de kupayı evlerine götürebilmenin gururu da buna eklenebilir.
Bu yazının İngilizce orijinali Heriot-Watt Üniversitesi Spor, Performans ve Sağlık Direktörü Neil Gibson tarafından TheConversation.com'da yayınlandı.
