Europol: Avrupa'daki terör örgütleri nefreti yaymak için Covid salgınını kullanıyor

Avrupa Birliği (AB) Polis Teşkilatı (Europol), "terör örgütlerinin, koronavirüs salgınını nefret propagandası yapmak ve kamu kurumlarına yönelik güvensizliği artırmak için kullandıkları" uyarısında bulundu.

Europol'e göre, salgın döneminde internet üzerinden 'terör' propagandasında artış yaşanırken, çevrimiçi ortamın aşırı sağcılığın yayılmasında rolü giderek artıyor.

Merkezi Hollanda'nın Lahey kentinde bulunan Europol'ün hazırladığı, 2020 yılında Avrupa'da meydana gelen terör hareketlerini içeren "Terörizm Durumu ve Eğilim Raporu" kamuoyuna açıklandı.

Raporda, demokratik yapıları aşındırmak, korku yaymak ve toplumu kutuplaştırmak için her fırsatı kullanan terör örgütlerinin, geçen yıl da küresel salgından yararlanmaya çalıştığı vurgulandı.

Europol: Salgın AB'de siyasi kutuplaşmayı hızlandırdı

Europol'e göre, Covid salgını, Avrupa Birliği içerisinde siyasi kutuplaşmayı daha da hızlandırdı. Sözlü veya fiziksel şiddet uygulayan bireylerin sayısı artarken, siyasi muhaliflere karşı hoşgörüsüzlük de kayda değer biçimde büyüdü.

Koronavirüs salgınının yarattığı durumun, potansiyel olarak savunmasız bireyleri şiddete yönelmeye teşvik eden bir etkene dönüştüğüne işaret edilen raporda, "Aşırılık yanlıları ve teröristler, salgın sırasında internette geçirilen zamanın artmasıyla, aktif olarak yayılan bilgi kirliliği sayesinde yeni fırsatlar buldu" denildi.

Europol, salgın döneminde eve kapanma ve internet kullanımının artmasıyla birlikte sanal toplulukların, aşırılık yanlısı propagandanın yayılmasında giderek daha fazla öne çıktığını vurguladı ve bunlar arasında aşırı sağcı propagandayı da saydı.

Europol'e göre, "cihatçı terör", AB için en büyük tehdit olmaya devam ediyor ve Birlik hâlâ Suriye ve Irak'taki gelişmelerden etkileniyor. Irak ve Suriye'de hâlâ aktif olan IŞİD, Avrupa'daki destekçilerine ulaşarak onları saldırı düzenlemeye teşvik ediyor.

Salgın döneminde "aşırı sağ terörün de güç kazandığına" dikkat çekilen raporda, aşırı sağcıların, çeşitliliğe ve demokratik anayasal düzene karşı birleştiği belirtildi. Kimlik hareketlerinin daha genç, daha eğitimli nüfuslara ulaşmayı başardığı vurgulanan rapora göre, aşır sağcılar koronavirüs önlemlerine yönelik hükümet karşıtı protestolarla da bağlantılı.

İklim ve ekolojik konularla ilgili artan sosyal farkındalığın da sağcı propagandayı etkilediği kaydedilen raporda, iklim krizini artan göç ve aşırı nüfusa bağlayan "eko-faşizmin", ivmecilik, anti-Semitizm ve milliyetçiliğe dayalı ideolojiler için bir köprü görevi gördüğü belirtildi.

Europol'e göre, "sol kanat ve anarşist terör saldırılarının" sayısı 2020'de sabit kalırken, kamu düzenine yönelik tehdit birçok ülkede hâlâ önemini koruyor. 2020'de Avrupa'da meydana gelen 25 solcu ve anarşist saldırının 24'ü İtalya'da, biri de Fransa'da gerçekleşti.

Salgınla ilgili sokağa çıkma kısıtlamaları, toplanma yasakları ve kamusal alanların kapatılması, olası saldırılarda patlayıcı kullanımının azalmasına yol açtı. Geçen yıl "teröristler daha çok bıçaklı saldırı, araçla çarpma ve kundaklama" gibi basit yöntemleri kullandılar.

Rapora göre, 2020 yılında AB sınırları içinde tamamlanmış, başarısız olmuş ve engellenmiş 57 saldırı saptandı. Bunlar Avusturya, Belçika, Fransa, Almanya, İtalya ve İspanya'da kayıtlara geçti.

Birlik içindeki saldırılar nedeniyle 21 kişi hayatını kaybetti. 17 AB üyesi ülkede "terörle bağlantılı suç" şüphesiyle 449 kişi tutuklandı. Bu rakam, önceki yıllara göre üçte bir oranında azaldı.

Avrupa Birliği Komisyonu İçişleri Yüksek Temsilcisi Ylva Johansson "Europol'ün raporu, salgın döneminde çevrimiçi radikalleşme riskinin arttığını gösteriyor. Bu özellikle sağcı terörizm için geçerlidir. ABD İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas ile görüştüm. Bu büyüyen tehditle mücadele etmeye kararlıyız" dedi.

Europol Genel Müdürü Catherine De Bolle da, Avrupa toplumu ve demokratik sistemine yönelik şiddetli saldırıları en aza indirmek için, şiddet içeren aşırılıkla ve radikalleşmeyle daha etkin mücadele edecekleri mesajını verdi.