HABER

Europol'den şok uyuşturucu raporu!

Europol, PKK'nın Avrupa Birliği ülkelerinde yılda 20 milyon Euro dolayında gelir getirdiği tahmin edilen suç faaliyeti içinde bulunduğunu bildirdi.

Europol'den şok uyuşturucu raporu!

ANKARA(ANKA) - Europol, PKK'nın Avrupa Birliği ülkelerinde yılda 20 milyon Euro dolayında gelir getirdiği tahmin edilen suç faaliyeti içinde bulunduğunu bildirdi. Europol'a göre Avrupa'da 15-64 yaşları arasında esrar denediği ya da kullandığı tahmin edilen 80 milyon 500 bin kişi bulunuyor. Rakam çağ nüfusunun yüzde 23.7'sine karşılık geliyor. Türkiye yakalanan eroinde dünya ikincisi, esrarda ise Avrupa birincisi konumunda bulunuyor. Europol, "Türkiye büyük nüfusa sahip ve esrar için önemli bir piyasa oluşturması ihtimal dâhilinde, fakat yakalananların ne kadarının ulusal taleple ilgili olduğu kıyaslamasına olanak sağlayacak veri yok. Ancak Türkiye kendi iç piyasası dâhil Avrupa'daki reçine esrar tüketimine hizmette bir rol oynayabilir" yorumu yaptı.

AB'deki yasadışı uyuşturucu ticaretinin kapsamlı şekilde incelendiği "AB Uyuşturucu Pazarı Raporu", Europol "Stratejik Analiz" dizisi içinde yayımlandı. Rapor üretim, tüketici piyasaları, kaçakçılık, organize suç ve ülke yönetimlerinin mücadelesini, eroin, kokain, esrar, amfetamin, metamfetamin, ekstasi ve yeni psikoaktif maddelerle birlikte değerlendiriyor, uyuşturucu pazarının görünümünü rakamlarla ortaya koyuyor. Raporda tüm Avrupa ülkeleri olduğu gibi, Türkiye hakkında saptamalarda da bulunuluyor.

-PKK RAPORDA-

Raporun "AB uyuşturucu piyasası terörizmi finanse ediyor mu?" başlıklı bölümünde PKK hakkında şöyle denildi:

"Kürt ayrılıkçı hareketi Kürdistan İşçi Partisi (PKK) AB'de yılda 20 milyon Euro dolayında gelir sağladığı tahmin edilen suç faaliyeti içindedir. PKK sık sık uyuşturucu kaçakçılığı içinde olmakla suçlanmıştır. Tanınan çeşitli PKK üyeleri uyuşturucu kaçakçılığı olaylarına karışsalar da örgütün kendisini bu kaynaktan finanse ettiğini kanıtlamak, paranın AB sınırları dışında izlenmesinin güçlüğünden dolayı daha zordur. Bununla birlikte Türk yetkililer PKK'nın uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını güçlü şekilde savunmaktadır. Elde edilen istihbarat aynı zamanda Sri Lanka'daki Tamil Kaplanları'nın da Avrupa'da uyuşturucu kaçakçılığından para elde ettiğini ortaya koyuyor."

-AB'DE 15-64 YAŞ NÜFUSUN DÖRTTE BİRİ ESRAR DENEMİŞ YA DA KULLANMIŞ-

Rapora göre Avrupa'da 15-64 yaşları arasında esrar denediği ya da kullandığı tahmin edilen 80 milyon 500 bin kişi bulunuyor. Rakam çağ nüfusunun yüzde 23.7'sine karşılık geliyor. 108 bin kişi esrar bağımlığı için tedavi görüyor. AB'de 2011'de 514 ton reçine esrar, 146 ton bitki esrar yakalandı. Yaş aralığı 15-24'e düştüğünde esrar kullananların sayısı ise 18 milyon oldu.

Avrupa'da eroin kullanan kişi sayısının ise 1.4 milyon olduğu belirtildi. Bu kişilerden 186 bin 228'i eroin bağımlılığı tedavisi görüyor. AB'de 2011'de 12 ton eroin ele geçirildi.

Raporda Avrupa'da 15-64 yaş arası kokain deneyen ya da kullanan kişi sayısı 15 milyon 500 bin olarak açıklandı. Kokain bağımlılığı nedeniyle tedavi görenlerin sayısının 63 bin 707 olduğu bildirildi.

-DÜNYADA ELE GEÇEN EROİNİN YÜZDE 16'SI TÜRKİYE'DEN-

Raporda uzun yıllar olduğu gibi 2010'da da İran'ın dünyada en fazla eroin ele geçirilen ülke bulunduğu belirtildi. İran'da ele geçirilen 27 ton eroinin dünyada yakalanan toplamın yüzde 33'ünü oluşturduğu bildirildi. İran'ı ikinci Türkiye'nin izlediği, Türkiye'de ele geçirilen 13 ton eroinin dünyadaki rakamın yüzde 16'sına karşılık geldiği, üçüncü Afganistan'ın ise 9 tonla yakalanan küresel miktarın yüzde 11'ini temsil ettiği belirtildi.

Rapora göre 2010'da eroinin Afganistan'dan Batı Avrupa'ya İran ve Türkiye üzerinden kaçırıldığı tarihi "Balkan Rotası"nda yer alan ülkeler dünyada uyuşturucunun en fazla yakalandığı bölgeyi oluşturuyor. Batı Avrupa ve Rusya'daki eroin yakalamalarında son yıllarda azalma görülüyor.

Avrupa'da ele geçen eroin 1990'ların ortalarından itibaren düştü. 2005-2010 arasında yakalama rakamı, yılda 50 bin ile 55 bin olay arasında sabit olsa da 2011'de yılda 45 bin vakaya indi. AB'de ele geçirilen eroin miktarı 1995'teki 5 tondan, tüm zamanların en büyük miktarı olan 12 tona 2001'de ulaştı, ancak düşüş yaşanıyor. Raporda düşüş eğiliminin, 2001-2010 arası ele geçen eroin miktarının üç ila dört kat arttığı ve ülkeyi Avrupa'da en fazla eroin ele geçirilen ülke yapan Türkiye'deki eğilimle zıt durumda bulunduğu belirtildi. Ancak hem AB hem Türkiye'de 2010 ve 2011'de önemli miktarda madde yakalandığı rapor edildi. Türkiye'de eğilimin bu şekilde tersine dönmesinin hem kaçakçılık akışında hem de kolluk faaliyetlerindeki değişiklikleri yansıtabileceği belirtildi.

2000-2005 arası Türkiye'de 19 ton morfin yakalandı. 2006-2010 yılları arasında ise yakalanan oran 1 tona düştü. Dünyanın morfinin en büyük miktarlarda ele geçtiği dört ülke Afganistan, Pakistan, İran ve Türkiye olarak adlandırılıyor. Yakalanan morfin miktarlarında azalma görülüyor. Pakistan'da 2006-2010 arasında 60 ton morfin ele geçti.

-TÜRKİYE VE ARNAVUTLUK KÖKENLİ ÇETELER DİKKAT ÇEKİYOR-

Avrupa'ya eroin ithalinde esas rolü bazı suç şebekeleri özellikle Türkiye ve Arnavutluk'un organize suç örgütleri oynamaya devam ediyor. Türkiye kaynaklı organize suç çeteleri, zorluklarına karşın Balkan rotasının üstünlüğünü koruması sonucu önemli rol oynamayı sürdürüyor. Eroinlerini kendileri ithal ediyor ya da diğer suç örgütlerine yardımcı olarak hareket ediyorlar. Türkiye kökenli çeteler Güney Doğu Asya'dan Avrupa'daki toptan marketlere yönelik eroin ticaretinin çeşitli aşamalarında devreye giriyor, kaynak ülkelerdeki tedarikçilerle güçlü bağlantıları bulunuyor. İranlı grupların; Belçika, Fransa, Almanya, Hollanda ve İngiltere'deki benzerleriyle yakın çalışan Türkiye kaynaklı örgütler ve Afgan üreticiler arasında "broker" gibi hareket ettiklerine inanılıyor. Batı Balkanlardaki organize suç örgütleri eroin ticaretinde Türk çetelerinin önemli ortağı durumunda.

Eroin Avrupa'ya istasyon olarak kullanılan Türkiye ve Arnavutluk kaynaklı organize suç örgütleriyle bağlantılara dayanılarak AB içinde örgütlü çeteler tarafından da getiriliyor. Büyük eroin pazarı İtalya'da arz için bu ülkedeki çeteler Türk ve Arnavutluk suç gruplarıyla yakın çalışıyor. Diğerleri, örneğin Romen ve Bulgar çeteleri yıllarca Türk grupların eroin ticaretine kolaylık sağladıktan sonra şimdi kendi iç piyasalarına fakat aynı zamanda AB piyasalarına da arz sağlıyorlar.

Eroinin Avrupa içi ikincil dağıtımının merkezi Türk ve Arnavutluk suç örgütleri tarafından işletilen şebekelere ek olarak çalışan çetelerin üslendiği kuzey batı Avrupa.

-KOKAİNİN AVRUPA'YA YENİ GİRİŞ NOKTASI: KARADENİZ BALKAN BÖLGESİ-

2009-2011 döneminde Romanya, Bulgaristan, Türkiye ve Yunanistan'da ele geçirilen kokain miktarı görece küçük kaldı ve 4 ton oldu. Bu ülkelerde zaman zaman çok büyük boyutlarda kokain ele geçiriliyor. Söz konusu dört ülkede hala Avrupa toplamı kokainin sadece yüzde 2'si ele geçirilse de oran 2001'den bu yana üçe katlandı. Türkiye 2000'lerin başında yılda sadece birkaç kilo kokain ele geçirmekteyken rakamı 2011'de 600 kiloya çıkarsa da; yılda 500 kilo kokain ele geçiren, uzun süreden buyana bölgede en büyük miktarda kokain yakalayan ülke olan Yunanistan'ın önünde bulunuyor.

-GÜVENLİK GÜÇLERİNİN ELE GEÇİRDİĞİ REÇİNE ESRAR 96 KAT ARTTI-

Türkiye Avrupa'da en fazla reçine esrar ele geçirilen ülke haline geldi. Reçine esrar, bitki esrardan 8-10 kat daha etkili bir uyuşturucu. 2001 yılında sadece 300 kilo reçine esrar yakalayabilen Türkiye, 2010'da 29, 2011'de 21 ton reçine esrar ele geçirdi. Sonuçta 2011 yılında 56'şar ton reçine esrar yakalayan İspanya ve Fransa'nın ardından üçüncü sırada yer aldı. Europol raporunda şöyle denildi:

"Türkiye büyük nüfusa sahip ve her iki esrar ürünü için (reçine esrar, bitki esrar) önemli bir piyasa oluşturması ihtimal dâhilinde, fakat yakalananların ne kadarının ulusal taleple ilgili olduğu kıyaslamasına olanak sağlayacak veri yok. Ancak Türkiye kendi iç piyasası dâhil Avrupa'daki reçine esrar tüketimine hizmette bir rol oynayabilir. Türkiye'de geçmişteki yakalamalarda ortalama birden fazla kilo reçine esrar ele geçiyordu, yakalanan ortalama miktar 2009'dan itibaren düşse de 1 kilonun üzerinde bulunuyor. Bu da toplu uyuşturucu kaçakçılığına işaret ediyor. Türkiye'de ele geçirilen reçine esrarın Güney Batı Asya, Orta Doğu'da ya da yerel olarak üretilmiş olma ihtimali var."

-TÜRKİYE BİTKİ ESRARDAKİ YAKALAMALARDA DA İDDİALI-

Türkiye son yıllarda bitki esrarda da en büyük miktarları yakalayan ülke haline geldi. 2005'den bu yana bitki esrarda ele geçirilen yıllık miktarlar beşe katlandı. 2011 yılında da rekor sayı 55 tona ulaştı. Bitki esrar yakalamada eğilim AB'de aynı dönemde sabit kaldı. Türkiye şu anda Avrupa'da en yüksek miktarda bitki esrar yakalayan ülke, yakalanan miktarlar itibarıyla ikinci İngiltere'nin iki katı kadar esrar yakalıyor. Reçine esrarda olduğu gibi bitki esrarda da önceki yakalamalarda ortalama miktar birkaç kiloydu. Ancak yakalanan ortalama miktar 2009'dan itibaren inişe geçti ve 2011'de yaklaşık 1 kilo oldu. Rakam diğer ülkelerle karşılaştırıldığında büyük olarak niteleniyor ve toptan kaçakçılığa büyük olasılıkla yerli kökenli bitkisel malzemeye işaret ediyor.

-AVRUPA'DA ESRAR-ORGANİZE SUÇ İLİŞKİSİ-

Rapora göre Afganistan reçine esrarın önemli bir üreticisi haline geldi. Bazı Türkçe ya da Arnavutça konuşan çeteler, Afganistan eroini kaçakçılığına uzun süreli dâhil olmalarından dolayı Afgan kökenli reçine esrar ticaretinde de avantaja sahip oldu. Türk organize suç grupları şimdiden AB'de reçine esrarın toptan ikincil dağıtımına karışmış olarak tanınıyor.

-GÜNEY DOĞU AVRUPA'DA KAPTAGON-

Kaptagon üretimi başka bazı yerlerde yapılsa ve tespit edilmese de Bulgaristan ve daha küçük ölçekte Türkiye'nin önemli kaptagon üreticileri olduklarına inanılıyor. 2006'da 12 kaptagon üretim tesisinin dağıtılmasından sonra Türkiye şu anda Doğu Avrupa ülkeleri, Suriye ve Ermenistan'da üretilen kaptagon için ana transit ülke, özellikle Arap Yarımadası için de bir sıçrama tahtası olabilir. Ancak Türkiye'de 2006'dan bu yana da kaptagon üretim yerleri tespit edildi. Örneğin 2009'da bir tesiste 473 kilo amfetamin ele geçti.

2011'de Avrupa'da 1.3 milyon amfetamin tableti ele geçirildi, bunların dörtte üçünden fazlası yani 1.1 milyonu Türkiye'de idi. Türkiye uzun süredir Avrupa'da ele geçen amfetaminde başlıca ülke konumunda. 2002'den itibaren her yıl birkaç milyon kaptagon tableti ele geçirilirken rakam 2006'da 20 milyon tabletle rekora ulaştı. Kaptagon tabletleri genelde AB'de satılmak üzere üretilmiyor. 2008'den itibaren Türkiye'de kaptagon üretimindeki düşüş üretimin Güney Doğu Avrupa dışına çıktığını kanıtlıyor.

-UYARICI METAFETAMİN ASYA-PASİFİĞE TÜRKİYE ÜZERİNDEN GİDİYOR-

2009 ve 2011 arasında Türkiye'de ele geçen metafetamin miktarı üçe katlandı ve 350 kiloya ulaştı. Çoğu İran kökenli uyuşturucu Türkiye aracılığıyla Malezya, Tayland, Japonya, Endonezya ve Avustralya gibi Asya Pasifik ülkelerine doğru yola çıkıyor. Yüzde 80'i İran kökenli metafetamin, çoğunlukla hava taşıtları ve kargo teslimatı aracılığıyla kaçırılıyor.

Tüm haberler

En Çok Aranan Haberler