Prof. Dr. Nebil Büyükpamukçu, Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Merkezi'nde, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi ve THD tarafından ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, son yıllarda, özellikle, yağ-kireç çözücü ve lavabo açıcı gibi maddelerin içerdiği yakıcı maddelerin çocuklarda neden olduğu ev kazalarında artış görüldüğünü kaydetti.
Büyükpamukçu, Çocuk Cerrahisi anabilim dalında, 1998-2003 yılları arasında 97 hasta yağ çözücü, tuz ruhu, lavabo açıcı gibi yakıcı temizlik maddelerin içimine bağlı yemek borusu ve mide yanıkları nedeniyle yatarak tedavi gördüğünü, bu hastalardan 23'ünün yemek borusunda, 2'sinin midesinde ve 3 hastanın da hem midesinde hem de yemek borusunda daralmanın saptandığını, çocuk cerrahisine gelen hastaların yüzde 76.3'ünün dört yaşında ve daha küçük olduğunu bildirdi.
Bu tür yanıkların tedavisinin enaz iki yıl sürdüğünü ve yüksek maliyetlerin yanı sıra, çocuğu tedavi gören ailenin sosyal yaşamının değiştiğini belirten Büyükpamukçu, çocuğun da okul ve eğitim yaşamının olumsuz etkilendiğini ifade etti.
ÇOCUKLARDA YEMEK BORUSU YANIKLARININ ARTIŞ NEDENLERİ
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hilal Özcebe ise ailelerin denetimsiz olarak açıkta satılan temizlik maddelerini ve deterjanları tercih etmelerinin ve gıda kutularının içinde kullanmalarının, kazaları ve yanıkları arttırdığını vurguladı.
Prof. Dr. Hilal Özcebe, ailelerin, meşrubat şisesi veya buna benzer bir içecek kabı kullanmalarının, çocukların bu maddeleri yanlışlıkla içmelerini kolaylaştırdığını kaydetti. Yapılan bir araştırmaya göre, beş yaşın altındaki çocukların yüzde 45.5'inin, 5 ve daha ileri yaştaki çocukların ise çoğunluğunun açıkta satılan ve içecek kabında bulundurulan yakıcı maddeyi içtikleri belirtiliyor.
Diğer taraftan, küçük çocukların, yakıcı maddelerin orjinal kutularının kapaklarını kolaylıkla açarak bu maddeleri içtikleri de vurgulandı.
KAZA HALİNDE NELER YAPILMASI GEREKİR
Uzmanlar, yakıcı bir madde içen çocuğa herhangi bir müdahalede bulunmadan, özellikle de kusturmadan, içtiği madde ile beraber en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasının gerektiğini vurguladılar. Ailelerin temizlik maddelerini ve detarjanlarını satın alırken, ambalaj bilgilerinin tam ve eksiksiz olmasına, ambalajlarda uyarıcı bilgilerin yer almasına dikkat edilmesi gerektiği de belirtiliyor. Açıkta satılan detarjanlar ve temizlik maddelerinin alınmamasının altını çizen uzmanlar, kilitli kapak mekanizması olan ambalajlı detarjanlar ve temizlik maddelerinin tercih edilmesini öneriyorlar.
SAĞLIK BAKANLIĞI İLE SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI'NA ÇAĞRI
THD Genel Başkanı Turhan Çakar da, Sağlık Bakanlığı ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na çağrıda bulunarak, tüketicilerin evrensel haklarından olan sağlık ve güvenlik hakkı gereğince, deterjan ve temizlik maddelerinin ambalajlarının kapak sistemi ile bu maddelerin içeriklerinin, çocukların ve çevrenin güvenliği açısından uygun bir şekilde dizayn edilmesinin sağlanmasını istedi. Evlerde kullanılan bu tür tehlikeli maddelerin içeriklerinin tehlikeli olma derecesinin düşük ya da tehlike yaratmayacak bir şekilde standartlarında düzenlemelere gidilmesini isteyen Çakar, yakıcı olan temizlik maddelerinin yakıcı olma derecesinin düyürülmesini, yakıcı yakıcı olmayan temizlik maddesi üretimine geçilmesini önerdi. Açıkta detarjan ve temizlik maddesi satılmasına izin verilmemesini isteyen Çakar, bu tür maddelerin denetimine ağırlık verilmesi çağrısında da bulundu.